Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” düzenlemesine yer verilerek, ürünün ayıplı çıkması halinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından biriside ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür....
Hal böyle olunca, aracın davacıya ayıplı şekilde satıldığı, davacınında bu hususu bilahare öğrendiği anlaşılmakla, mahkemece, aracın ayıplı olduğunun kabulü ile Borçlar Kanununun ayıba karşı tekeffül hükümlerini düzenleyen 202. maddesi uyarınca bedel indirimi isteminde bulunduğundan nisbi metod uygulanmalı, bu konuda uzman bilirkişiden rapor alınmalı ayrıca davacı taraf aracın fazla kilometre yapmasından kaynaklı yapılan tamir masraflarını istemiş ise de; davacı ancak aracın kilometresinin düşürülmesinden kaynaklı olarak yapılmış olan zorunlu masrafları isteyebileceğinden, bununda tespit edilerek sonuca uygun karar verilmelidir. Eksik inceleme ve aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma gerektirir."...
Dava konusu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın kullanım kaynaklı olup olmadığı hususunda mahallinde keşif yapılarak bilirkişi raporu aldırılmıştır. 29/05/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; " dava konusu araçta 1. ve geri vites sorunun hala devam ettiği; bu sorunun muhtemelen motor ile şanzıman arasındaki uyumsuzluktan kaynaklı olduğu, kullanım kaynaklı olmadığı, üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu; bu durumun araçtan beklenen faydaları net bir şekilde azaltacağı, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 8. Maddesine göre aracın ayıplı olduğu" tespitleri yer almaktadır....
iadesi talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı iddialarının kabulü halinde, araç değişimi veya bedel iadesi yerine, ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım yönünden karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece olayda bedel iadesi veya aracın değiştirilmesini gerektirecek şartların oluşmadığı, ne var ki araçla ilgili şikayetlerin giderilmesi sırasında servis yetkililerinin özensiz işçilikleri nedeniyle araçta 5.000 TL değer kaybının meydana geldiği belirtilerek, davanın kısmen kabulüne, 5.000 TL tazminatın ödetilmesine karar verilmişse de, dava konusu olayda “ses” konusundaki arıza nedeniyle ikiden fazla sayıda servise başvurulduğu, şikayetin giderilmesi için çok sayıda onarım ve parça değişiklikleri yapıldığı, hatta yapılan onarımlar, montaj ve demontaj sırasında özensiz davranılması nedeniyle araca zarar verildiği anlaşıldığına göre, az yukarda değinilen söz konusu yönetmelikte belirtilen şartların oluştuğu gözetilerek, davacı tüketicinin 4822 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince öncelikli tercih hakkı olan “bedelin iadesi” konusundaki talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece araçtaki değer kaybına hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Maddesinde yer alan bedel iadesi yönündeki talebine davalıya karşı ileri süremez, bu nedenlerle davacının sübuta ermeyen davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/09/2018 KARAR TARİHİ : 24/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2021 Dava, davalıdan satın alınan dalgıç pompasının ayıplı olduğu iddiasıyla satım sözleşmesinden dönülerek bedelinin iadesi ve ayıplı maldan doğan zararın tazmini istemlerine ilişkindir. Hakimler Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 25/06/2020 tarihli 564 ve 586 sayılı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümüne ilişkin kararı uyarınca 22. Hukuk Dairesinin ihtisas alanını düzenleyen 1. bendindeki "Ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar (ihtiyati haciz talebine ve ihtiyati hacze itiraza ilişkin davalar dâhil) sonunda verilen hüküm ve kararların" istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerekmektedir. Bu nedenle dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıplı maldan kaynaklanan bedel iadesi davasının yapılan yargılaması neticesinde davanın kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı ve ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalıdan ......
Aldırılan bilirkişi raporunda berjerlerin teslim edilmemesi nedeniyle ayıplı mal olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Her ne kadar davacı tarafça ayıplı mal kapsamında bedel iadesi istenilmiş ise de davalı taraf dava açılmazdan evvel davacının ihtarnamesine cevaben verdiği ihtarname ve cevap dilekçesinde berjerlerin teslime hazır olduğunu tutarlı şekilde bildirmiştir. O halde berjerlerin teslimi ile beraber ayıplı mal iddiası ortadan kalkmaktadır. Davalının berjerlerin tesliminin hazır olmasını bildirmesine rağmen temerrüde düşüldüğüne yönelik dosyaya yansıyan delil bulunmamış bu yönüyle davacının kişisel kaygılarla berjerlerin teslim almayarak hak iddiası içerisine girdiği kanaati hasıl olduğu..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
K A R A R Davacı, 24.11.2014 tarihinde dava konusu otomobili satın aldığını, kullanıma başlanan aracın bagaj kapağının altında ve fitillerinde küflenme oluştuğunun farkedildiğini ve aracın değişik yerlerinde boya kalınlıklarının farklı olduğunun öğrenildiğini, bu haliyle aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek; taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ile bedel iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ilk derece yargılama makamına sunmuş olduğu yanıt dilekçesi ile dava konusu aracın üretimden kaynaklı ayıplı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....