Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, araç satış sözleşmesi nedeni ile ayıplı maldan kaynaklı sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davacının davalı firmadan 49.867,80 TL bedelle Hyundai İ20 2016 model aracı 24/05/2016 tarihinde sıfır olarak satın aldığı, 17/11/2016 tarihinde davacının davalıya ihtarname göndererek aracın tavanındaki lekeler ve boya kalınlığının yüksek olması, kaputta sökülme ve lokal boya olması nedeni ile ödediği bedelin iadesini talep ettiği anlaşılmıştır....

Davalılar ise davacı yanın sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını yasal süresi içinde kullanmadığını, davacının tüm ürünleri kabul ettikten çok sonra ayıp iddiasında bulunduğunu, davacının iddia ettiği ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğunu ve ilk gözden geçirme ile anlaşılabileceğini, davacının vakit geçirmeksizin durumu yükleniciye bildirmesi gerekir iken 17.09.2013 tarihli ihtarnameyi keşide ettiğini, öte yandan davacının ihtarname ile seçimlik hakkını ücretsiz tamirattan yana kullandığını artık bedel iadesi isteyemeyeceğini ve sözleşmeden dönemeyeceğini, ayrıca ileri sürülen ayıp davacının talimatları nedeni ile ortaya çıktığından davacının seçimlik hak kullanamayacağını, mobilyaların usulüne uygun montajının yapıldığını, cevabi ihtarnamede de belirtildiği üzere eksik ve ayıpların davacının tavrından kaynaklandığını her zaman giderilebileceğini, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

    Alınan 06/06/2011 tarihli tespit raporu ile 24/01/2014 ve 04/02/2016 tarihli raporlarda, eserin gizli ayıplı olduğu, davacının sözleşmeden dönme ve bedelini talep hakkını kazandığı tespit edilmesine rağmen, yüklenicinin kusurunun derecesi belirlenmemiştir. Davacı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi yanında makineyi kullanamamaktan doğan kar kaybını talep etmesine rağmen, mahkemece yüklenicinin kusurunun derecesi ve tazmini gereken kar kaybı zararı var ise miktarı yönünden rapor alınmamış olduğu gibi, ağır kusur halinde talebin 5 yıllık zaman aşımına tabi olmayacağı hususu değerlendirilmediğinden davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde olmakla kabulü gerekmiştir.Davalı ... San. Ve Tic. Vekili istinaf sebepleri yönünden;1-Davacı tarafça Kocaeli 4. SHM'nin 2011/36 D.İş dosyası ile tespit yaptırılarak dosyaya sunulan 06/06/2011 tarihi tarihli rapor ile ayıptan haberdar olunduğu dosya kapsamı ile sabittir....

      Ayrıca kabule göre; iş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor ve ek raporlar hükme esas alınamaz. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş teknik bilirkişiden ek rapor almak suretiyle TBK 475/1. madde uyarınca eserin kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olup olmadığı hususunda değerlendirilme yapılmalı, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa dönme hakkını kullanamayacağı nazara alınmalı ve bu halde TBK 475/2. maddesi uyarınca ayıp oranında bedelden indirim konusunda inceleme yapılmalıdır....

      Dava konusu olayda, davacı tercih hakkını öncelikle bedel iadesi, olmadığı takdirde aracın yenisi ile değiştirilmesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 19.09.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile aracın geçirmiş olduğu trafik kazası ve pertotal işlemi nedeniyle aracı iade etmesinin mümkün olmadığını bildirerek, satış bedelinden sigorta şirketinden almış olduğu tazminat miktarını mahsup ederek kalan 5.075,00 YTL'nin ödetilmesini istemiştir....

        yönelik olduğu ve davaya konu aracın 03/05/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda perte ayrıldığı ve o tarihte düzenlenen ekspertiz raporuna göre değişmesi gereken parçaların; aracın motor kaputu, sağ ön çamurluk, arka sağ çamurluk, ön sol çamurluk, tavan sacı, arka bagaj kapısı ve direkler olduğu, dolayısıyla "değişen parça yoktur" ibaresinin doğru olma ihtimalinin mümkün olmadığı, "temizlik boyası" ibaresinin ise aracın sanki isteğe bağlı boyanmış gibi algı yaratmak amacıyla yazıldığı, dolayısıyla davaya konu aracın ilanında yer alan özelliklerinden birden fazlasını taşımadığı, bu sebeple 6502 sayılı yasanın 8/2 maddesinde düzenlenen ayıplı mal olarak kabulünde zorunluluk bulunduğu, tüketicinin de ayıplı maldan dolayı sözleşmeden dönme seçeneğini kullanmakta haklı olduğu," gerekçesiyle Davanın kabulüne, taraflar arasında düzenlenen 28/07/2019 tarihli satış sözleşmesinin iptaline, davaya konu aracın davalıya iadesine, araç bedeli olarak ödenen 42.000,00 TL'nin aracın davalıya...

        Yasal düzenlemeler kapsamında somut olayın değerlendirilmesinde; Davalı tarafından, davacıya satılan baskı makinesinin ayıplı olduğu, malın baştan ayıplı satıldığı ve ayıbın sonradan parça değişimi ve tamiratlar ile giderilemediği, bu kapsamda davacı alıcının sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu, davacının bu hakkını kullanarak, işbu davada, malı iade ederek mal için ödemiş olduğu bedeli ve malın tamiri için yapılmış olan masrafları talep ettiği, davacının TTK'nın 229....

          Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Dava, yükleniciden temlik alınan bağımsız bölüm ile ilgili olarak sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Yapı'dan 21395 ada, B blok, 11 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, sözleşme gereği müvekkilinin 110.000 TL tutarında peşinat ödediğini, bakiye kalan 200.000 TL'nin ise davalı ... Yapı ile anlaşmalı olan diğer davalı ... ile imzalanan bağlı kredi statüsündeki kredi sözleşmesi aracılığı ile davalı ... Yapıya ödendiğini, müvekkilinin edimlerini yerine getirmiş olmasına rağmen satın almış olduğu taşınmazın müvekkili adına tescil edilmediğini beyanla,T....

            Ancak, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b.2 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, "Davanın kabulü ile; Davacı tüketicinin davalı satıcıdan 17/09/2020 tarih ve GIB63 fatura ile satın almış olduğu davaya konu yatak odası takımı ve yemek masası takımının ayıplı olduğunun tespiti ile taraflar arasında yapılan satış sözleşmesinin davaya konu yatak odası takımı ve yemek masası takımı yönünden feshine, Davacı tüketicinin, ayıplı olan davaya konu yatak odası takımı ve yemek masası takımı için ödemiş olduğu toplam 17.592,59 TL'nin yatak odası takımı ve yemek masası takımının davalı satıcıya iadesi tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı satıcı şirketten tahsili ile davacı tüketiciye verilmesine, Davacı tüketicinin davalı satıcıdan 17/09/2020 tarih ve GIB63 fatura ile satın almış olduğu davaya konu yatak odası takımı ve...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı, sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemlidir. Davacı vekili; davacının, davalıdan mobilya ürünleri satın aldığını, ancak sonradan ürünlerde ayıpların bulunduğunu öğrendiğini iddia ederek, sözleşmenin feshine, ayıplı malın bedelinin davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; ürünlerde ayıp bulunmadığını, sorunun kullanıcı hatasından kaynaklandığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

            UYAP Entegrasyonu