Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜKETİCİ MAHKEMESİ' TARİHİ : 26/03/2018 NUMARASI : 2016/3603 ESAS, 2018/314 KARAR DAVA KONUSU : Ayıplı Araç Nedeniyle Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki ayıplı araç nedeniyle bedel iadesi davasında verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Arzu Kendir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi'nde açtığı davada dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Yuki marka ATV ve Yuki T4 davalı T3 Ve Tic. Ltd. Şti.'...

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal satışı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 9.1.2009 tarihinde satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığını belirterek takımın iadesi ile bedelin tahsiline veya değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu koltuk takımının yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde ayıplı takımın iadesi ile bedelin iadesi veya değiştirilmesi istemi ile davayı açmıştır. Satın alınan malın ayıplı çıkması halinde tüketici seçimlik haklarından bir tanesini isteyebilir....

    denmekle, müvekkili şirketin davacı-yükleniciden kaynaklanan eksik ve ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden döndüğünü açıkça bildirmiş olduğunu, Sözleşmeden dönme hakkının, tek taraflı ulaşması gerekli ve bozucu yenilik doğuran bir hak olduğunu, karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığını dolayısıyla müvekkili şirketin keşide ettiği ihtarnameyle sözleşmeden döndüğünü ve müvekkili şirketin bu hakkını kullanmasıyla taraflar arasında yürürlükte bir sözleşmenin kalmadığının sabit olduğunu, mahkemece de bilineceği gibi, sözleşmeden dönmenin geriye etkili olarak hüküm ve sonuç doğuracağını, müvekkili şirketin ihtarnamesinde sözleşmeyi feshettiği ibaresini kullanması sebebiyle, feshin ileriye etkili sonuçlar doğuracağı akla gelebilirse de sözleşmenin devam eden dönemsel edimler içeren bir sözleşme olmayıp bir sefer ifasıyla sona erecek olduğunun ve bu tip sözleşmelerde feshin değil dönmenin söz konusu olacağının göz önüne alınması gerektiğini ve müvekkilin bu beyanın sözleşmeden dönme teşkil edeceğine...

    Mahkemece, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları sonucunda, ayıplı olduğu anlaşılan poşetlerin davalının sattığı poşetler olduğu, ayıbın kullanım sırasında ortaya çıkmış olduğu, satımın toptan olması, ortaya çıkan ayıbın cinsine göre ayıbın teslim anında tespit edilebilmesinin mümkün olmadığı, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun şekilde davalının ayıptan sorumlu olduğu, davaya konu poşetler davacının kullanımında olduğu sürece davacı lehine faize hükmedilemeyeceği ancak poşetlerin iadesinden sonra davacı lehine faize hükmedilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, ticari satışta ayıplı mal bedelinin iadesi istemiyle açılmış alacak davasıdır. Davacı, davalıdan ....000 kg poşet torba aldığını, 90.000 TL ödeme yaptığını, satışını yaptığı müşterilerden gelen ayıp ihbarı ve iadeler nedeniyle satış sözleşmesinden dönülerek bedelin iadesini istemiştir....

      Dava dilekçesi içeriğine, iddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin iş bedeli oranında ayıp nedeniyle talepte bulunduğuna göre davada ayıp nedeniyle eserin reddi ve sözleşmeden dönme mi yoksa ayıp nedeniyle bedelde indirim talebinde bulunduğu hususunun davacıdan sorularak sonucuna göre inceleme yapılması gerekecektir. Bu husus değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca kabule göre; iş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor ve ek raporlar hükme esas alınamaz....

      Sözleşmeden dönme halinde tüketicinin bundan elde edeceği yarar ile bunun satıcıya getireceği zarar arasında bir oransızlık varsa ve ayıplı mal çok az giderle onarılabiliyorsa artık sözleşmeden dönmenin amaca aykırı olduğu kabul edilmektedir. (Aynı yönde Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2020/3717 E. Ve 2020/4435 K. Sayılı kararı) Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından misli ile değişim içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından ayıp oranında bedelden indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna gidilmesi yerinde görülmüştür. Mahkemenin dosyada toplanan delillere göre, vermiş olduğu kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf talebinde bulunanın istinaf başvurusunun HMK.'...

      servise götürülmek zorunda kaldığını, ''0'' km'de alınan aracın ayıplı çıktığını, kısa sürede defalarca onarım görmek zorunda kalması nedeniyle orjinalliğinin bozulduğunu, müvekkili davacının, davalı şirketle yaptığı şifahi görüşmeler neticesinde, davalı şirket yetkilileri tarafından aracın iade alınabileceğini ancak araç bedelinin eksik ödeneceğinin söylendiğini, davalı şirkete Tüketici Kanunun 11.maddesi gereği seçimlik haklarını kullanabilmek adına Samsun 6.Noterliği'nin 17/11/2016 tarih ve 23913 yevmiye numarası ile ihtar çekilerek, sözleşmeden dönme ve bedel iadesinin talep edildiğini ancak reddedildiğini belirterek , Tüketici Kanunun 11.maddesi gereğince bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanarak aracın alım satım sözleşmesinin iptali ile araç bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Noterliğinin 18/08/2015 tarih ve .... yevmiye nolu ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunduğu dikkate alındığında TBK 223 maddesi kapsamında davacı tarafından davalıya süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğu , araçtaki ayıbın aracın özgülendiği amaca uygun şekilde kullanılmasına engel oluşturacak şekilde gizli ayıplı olduğu TBK'nın 227.maddesi ve TBK 229 maddesi ve dosyada alınan bilirkişi raporu da dikkate alınarak davacı taraf davalı taraftan sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ... PLAKALI, ... MARKA, ... KISA ŞASE TİPİNDE ... RENKLİ ... ŞASE NUMARALI ... Motor Numaralı Kamyonetin davalı ... Limited Şirketi'ne aynı anda ifa ve teslim şartı ile 37.000,00-TL satım bedeli, 8.000,00-TL araca eklenen kasa nedeniyle uğranılan zararın tazmini bedeli ve 4.500,00-TL ikame araç kiralama bedeli olmak üzere toplamda 49.500,00-TL'nin talep edebileceği anlaşılmakla Davalı ... Limited Şirketi yönünden açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; sözleşmeden dönme talebinin kabulü ile; ......

        Mahkemece istemin, satılan malların ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen kısmi semenin iadesi talebinden ibaret bulunduğu, davalının satım konusu malların ayıplarını önceden bildirdiği ve davacının da bunları inceleme hakkına sahip olduğu; davacının teslimden sonra ayıp ihbarında bulunmadığı ve malları ayıplı haliyle kabul etmiş sayılacağı, sözleşmeyi haksız fesheden davacının ödediği peşinatı geri isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine; takipte haksız ve kötüniyetli olan davacının %40 oranında tazminatla mahkûmiyetine karar verilmiş; hüküm davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ticari satımlarda ayıp ihbarına ilişkin düzenlemeleri içeren Türk Ticaret Kanunu’nun 25/3 üncü maddesine göre ayıp ihbarına ve muayeneye ilişkin süreler, malın tesliminden itibaren hesaplanır. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3 üncü maddesi, ödemenin tamamlanmasından önce mal teslimi yapılmayacağını hükme bağlamıştır....

          -TL'ye satın aldığını, parasının tümünü ödediğini, fırının randımanlı çalışmamasından dolayı 4 kez servis çağrıldığını fakat arızanın giderilemediğini, arızanın imalattan kaynaklı giderilemeyecek bir arıza olduğuna kanaat getirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep hakkını kullandıklarını, davalının talebi karşılamadığını, yapılan ödemenin, ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetkiye ve göreve itiraz etmiş, davanın davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili bulunduğunu, tarafların tüketici olmayıp tacir olduğunu, uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, esas yönden ise bu malın ayıplı olması halinde süresinde ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, ürünün davacıya teslim tarihinin faturadan da önce olup faturaya göre dahi talebin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu