Ayıp nedeniyle alıcı sözleşmeye konu malı geri verirken satıcının da aynı zamanda satış bedelini iade etmesi gereklidir. Aksi halde TBK'nun 97. maddesi uyarınca ödemezlik def'inde bulunulabilir. Bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gereklidir....
Ayıp nedeniyle alıcı sözleşmeye konu malı geri verirken satıcının da aynı zamanda satış bedelini iade etmesi gereklidir. Aksi halde TBK'nun 97. maddesi uyarınca ödemezlik def'inde bulunulabilir. Bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gereklidir....
ve sözleşme incelenip değerlendirilmek suretiyle ayıbın niteliği ile davacı iş sahibinin sözleşmeden dönme ve ayıplı imalâtın giderilmesi için tazminat istemekte ya da bedelde indirim veya ücretsiz onarım istemekte haklı olup olmadığı, miktarı ile ilgili gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi yerine, talimat yoluyla alınan teknik konularda uzmanlığı bulunmayan hukukçu bilirkişinin raporuna itibar edilerek davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....
in sözleşmeden dönme seçimlilik hakkını kullanarak ödemiş olduğu bedelin iadesini gerçekleştirdiği, tüketicinin üretici ve ithalatçıya herhangi bir ödeme yapmadığı ve satın aldığı ürünün bedelini satıcıya ödediği, dolayısı ile bu bedelin üretici veya ithalatçıdan talep edilmesinin hukukun genel ilkeleri ve hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığı, müteselsil sorumluluk hükümleri gereğince rücu imkanının kullanılabilmesi için öncelikle davanın tarafları arasında müteselsil sorumluluk olması gerektiği, ancak TKHK hükümleri gereğince sözleşmeden dönme seçimlilik hakkının kullanıldığı durumda satıcı, üretici ve ithalatçının müteselsil sorumluluğunun olmadığı, buna göre davacı satıcının bedel iadesi yapmış olmasından dolayı uğradığı zararı, davalıdan ayrıca taahhüdü olmaması durumunda rücu edemeyeceği kanaati belirtilmiş ise de; tüketicinin sözleşmeden dönüp bedel iadesini aldığı, tüketici kanuna göre onarım ve bedel iadesi halinde müteselsil sorumluluk düzenlenmiş ise de, bu sorumluluğun tüketiciye...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin bir tespit yapılmaksızın ve aynı zamanda herhangi bir ayıptan bahsedilmeyen ürünlerin de dahil edilmesi suretiyle sözleşmeye konu ürünlerin tamamının bedel iadesi talebinin ve hatta ayıp söz konusu olsa dahi basit bir onarımla giderilebilecek işbu hususun bu şekilde davaya konu edilmesinin de kötü niyetten doğmuş olması sebebiyle davanın müvekkil şirket reddini ve mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davacıya tahmilini talep etmiştir....
Davacı tarafından davalıya gönderilen 08/04/2022 tarihli ihtarname içeriğinden, gerekse dava dilekçesinde ki açıklamalardan davacının TBK'nun 227.maddesi ile kendisine tanınmış seçimlik hakkını "sözleşmeden dönme" yönünde kullandığı ve ödediği miktarın kendisine iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Fatura konusu ürünlerin kullanılamaz durumda olduğu, davacının bu ürünlerden beklediği faydayı sağlayamadığı anlaşılmakla davacının sözleşmeden dönme (ve malın iadesi ile ödenen bedelin tahsili) talebinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Satış sözleşmesinden dönme beyanı, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğine olup, bir irade açıklaması olarak satıcıya vardığı anda hükümlerini doğurur ve sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır ve tarafların sözleşme nedeniyle aldıklarını iade edimlerinin aynı anda ifası gerekir....
ye satın aldığını, evdeki gizli ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediğini beyanla; davalıya ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, binadaki su basma probleminin 2 yıl gibi uzun bir zaman geçtikten sonra bildirildiğini, dairenin sığınak eklenerek yapılmış olmasının hem projede hem de banka eksper raporunda açıkça yazılmış olduğunu ve tapuda da daire olarak göründüğünü, dairenin teknik alt yapısını tam ve ayıpsız olarak davacıya teslim ettiğini, su bastığı iddia edilen yerde davacı tarafından yapılan tadilatın drenaj yapısını bozmasından kaynaklandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının bedel iadesi içeren sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanması dolayısıyla taşınmazın dava tarihindeki değeri olan 110.000,00 TL'nin iadesine karar verilmiştir....
nden 28.12.2012 tarihinde dava konusu... otomobili satın aldığını, aracın seyir halinde iken değişken devirlerde vuruntu yapması problemi nedeniyle 01.07.2013 tarihinde servise teslim edildiğini, 30 iş günü geçtikten sonra tesliminin yapıldığını ileri sürerek aracın davalılara iadesi ile bu araç için ödenmiş olan bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Davalılar ilk derece yargılama makamına sunmuş oldukları yanıt dilekçeleri ile usuli ve esasa ilişkin gerekçelere dayanarak davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifası sonucu sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve enkaz kaldırma bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir....
Bu ürünlerin de hangi sözleşme kapsamında satın alındıkları tespit edilememiştir. 6098 Sayılı TBK' nun 230/1 fıkrası uyarınca, birden çok mal veya birden çok parçadan oluşan bir mal, birlikte satılmış olup da bunlardan bazıları ayıplı çıkarsa, dönme hakkı bunlardan ancak ayıplı çıkanlar için kullanılabilir. Ancak, alıcıya veya satıcıya önemli bir zarar vermeksizin ayıplı parçanın diğerinden ayrılmasına imkân yoksa, dönme hakkının satılanın tamamını kapsaması zorunludur. Asıl davaya konu 01/02/2016 tarihli sözleşme 2000 adet ürün satışına, diğer değişle birden çok mal satışına ilişkindir. Asıl davacı bu sözleşme ile satın alınan ürünlerden bir kısmının ayıplı çıktığını öne sürerek, sözleşmenin tamamından dönme hakkını kullandığını beyan etmiştir. Oysa anılan hüküm uyarınca birden çok mal satışında, yalnızca ayıplı çıkan mallar yönünden dönme hakkı kullanılabilir. Zira birden çok mal satışı, aslında satılan mal adedi kadar satış sözleşmesinin mevcut olduğu anlamına gelir....