Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davalı yüklenicinin taraflar arasındaki eser sözleşmesinden doğan edimini ayıplı ifa etmiş olması nedeniyle davacının sözleşmeden dönmesinden kaynaklı olarak eser bedelinin iadesi ve sözleşmenin geçerliliğine güvenilmesi nedeniyle uğranılan menfi zararının tazminine ilişkin eda davası olduğu, yukarıda da ortaya konulduğu gibi dava konusu eserin gizli ayıplı olduğu hususunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacı tarafça ayıp ihbarının ----Noterliği'nin 18/02/2022 tarihli -----yevmiye numaralı ihtarnamesi vasıtasıyla süresinde yapılarak sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanıldığı, bu sebeple sözleşmeden dönme beyanı ile taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdiği, tarafların karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilecekleri, bu kapsamda davacının dava konusu eser nedeniyle yapmış olduğu 69.560,00 TL eser bedelini geri isteyebileceği, bu yönden davanın kabulüne karar verilmesin...
Bilindiği üzere 6098 sayılı TBK’nın 207. maddesinde; satıcının, satılan malı alıcının ödemek zorunda olduğu bedel karşılığında alıcıya zilyetlik ve mülkiyetini devretme borcunun bulunduğu belirtilmiş, bu asıl borç yanında satıcının satılan mal nedeniyle zapt ve ayıp nedeniyle de sorumlu olduğu devam eden maddelerde düzenlenmiştir....
İlk derece mahkemesince, " ... 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. Bu hususlar uyarınca davalının aracın teslim edildiğini ispatlayamadığı, aksi halin kabulü halinde dahi aracın ayıplı olduğu, bu haliyle davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmasının ayıbın niteliği gereğince uygun olduğu kanaatine varılmıştır....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışından kaynaklı bedel iadesi istemlidir. Davacı vekili; davacının, davalıdan 02/04/2019 tarihinde 10.000,80 TL bedel mukabilinde mobilya ürünleri satın aldığını, sonradan davacının mobilya ürünlerinde gizli ayıbın bulunduğunu öğrendiğini, ayıbı davalıya bildirmelerine rağmen ayıbın giderilmediğini ileri sürerek sözleşmeden dönülmek suretiyle ödenen bedelin 22.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
YEREL MAHKEME KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "dava ayıplı ürün nedeniyle davacı tüketicinin seçimlik haklarından satılanın iadesi ile sözleşmeden dönme hakkının kullanıma hususunda alacak istemnie ilişkindir. Davacı taraf davalıdan soğutucu satın aldığını, ancak ürünün sürekli arızalandığını, mağdur olduğunu, satılan iadesi ile sözleşmeden dönmeyi talep etiği, davalı taraf ise satılan üründe herhangi bir ayıp olmadığını, davacı tarafın satılan maldaki arızanın tespitine izin vermediğini davanın reddini tlaep ettiği anlaşılmşıtır. Ayıp kavramı ile satılan malda ortaya çıkan ve alıcının o maldan tümüyle ya da gerektiği gibi yararlanmasını engelleyen eksiklikler ve aksaklıklar gibi özürler ifade edilmek istenir.6502 sayılı yasanın 8. Maddesinde de ayıplı malın tanımı yapılmış ve 11. Maddesinde de ayıplı mal karşısında tüketicinin seçimlik hakları sayılmıştır....
Dava konusu forklift 04.03.2014 tarihinde 69.709,68 TL bedelle davacıya satılmış ve teslim edilmiş olup, araç davacı işyerinde çalıştırılmakta iken, aradan 1 yılı aşkın süre geçtikten sonra 10.04.2015 tarihinde gizli ayıp nedeniyle delil tespiti talebinde bulunulmuş, 31.10.2015 tarihinde de eldeki dava açılmıştır. Yargılama aşamasında forkliftin orjinal aküsünün "Yiğit akü" ile değiştirildiği ve davacı tarafından halen bu şekilde kullanılmakta olduğu anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK 230/1 maddesinde, "... birden çok parçadan oluşan bir malın birlikte satılmış olup da bunlardan bazılarının ayıplı çıkması halinde dönme hakkının bunlardan ancak ayıplı çıkanlar için kullanılabileceği, ancak alıcıya veya satıcıya önemli bir zarar vermeksizin ayıplı parçanın diğerinden ayrılmasına imkan yoksa, dönme hakkının satılanın tamamını kapsamasının zorunlu olduğu" düzenlenmiştir....
Bu ürünlere, Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri uygulanır." şeklindeki yasal düzenlemeye göre dava konusu taşınmazın fiili teslim ve tapu tescil tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın 10/1. maddesi hükmü uyarınca teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların teslim tarihinde var olduğunun kabul edileceği açıkça belirtilmiştir. 6502 sayılı Kanun'un 11.maddesinde ayıplı mal nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olup alınan bilirkişi raporu ve ek rapolarınında dosya kapsamına uygun olduğu söylenemez. Taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde öngörülen "eser sözleşmesi" ilişkisi kurulmuş olup, yüklenicinin edimi eseri iş sahibinin amacına uygun fen ve tekniğine uygun olarak teslim etmek, iş sahibinin edimi ise iş bedelini ödemektir. İş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup, son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor ve ek raporlar hükme esas alınamaz....
Bu durumda davacı gerçekleştirilen imalâtın kabule zorlanamayacak derecede ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönmekte haklı olduğu ve yüklenici bedele hak kazanamadığından dava dilekçesinde tarih, numara ve meblağları belirtilen çeklerin ......
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” Davacı, sözleşmeden dönerek bedel iadesini talep etmiş olup davaya konu ayıp nazara alındığında bedel iadesini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olup olmadığının da değerlendirilmesi gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere toplanan deliller doğrultusunda bedel indirimi ve ücretsiz onarım hususları gözetilerek hakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. 2-Bozma nedenine göre davalı ... nin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....