ve yardımda bulunulmadığını ve müvekkilin zararının daha da artmasına sebep olduğu belirtilerek ayıplı mal iadesi ve davalıya malen ve nakden ödenen toplam 19.482,25- TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; tacir olan taraflar arasındaki bedeli peşin ödenen satış akdine konu malzemenin ayıplı çıkması sonucu, imal edilen kalıbın davacının müşterisi tarafından iade edilmesi sebebiyle, ayıplı mal davalı satıcıya iade edildiğinden bahisle, davalıya ödenen malzeme satış bedeli ve kalıp haline getirme işçilik bedelinin, ayıplı mal satışı hükümleri doğrultusunda davalıdan tahsiline ilişkindir....
Anılan maddenin 1. fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır. Kanun’un 4/2. maddesinde satın aldığı malda ayıbın ortaya çıkması hâlinde alıcının seçimlik haklarının nelerden ibaret olduğu belirtilmiş olup, tüketici bu durumda; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Söz konusu seçimlik haklar yönünden, satıcı tüketicinin talebini yerine getirmekle yükümlüdür....
Mahkemece iddia, savunma, keşfen düzenlenen bilirkişi heyeti raporuna göre, davaya konu makinanın ayıplı olduğu, davacının 02.07.2004 tarihli ihtarnamesi ile Borçlar Kanunu’na göre sözleşmeden dönme hakkını kullanarak makinanın geri alınmasını ve bedelin iadesini talep ettiği, B.K.nun 202. maddesi anlamında feshin haklı olduğu, makinadaki arızaların tamiratlara rağmen giderilemediği, davacının haklı sebeple sözleşmeden dönmesi nedeniyle tarafların sözleşmeye binaen verdiklerini geri isteme hakları bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 17.451.35.-YTL.nin (davaya konu bulaşık makinasının davalıya iadesi koşulu ile) davacı yararına davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davacının aracı kullanmadığı ve davalının daha önce temerrüde düştüğü görmezden gelinerek 118.000,00 TL'nin iadesi hususunda ödeme tarihinden itibaren faize hükmetmesi gerekirken, aracın iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi hukuka aykırı olup kararın bu yönüyle ortadan kaldırılması ve ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı tarafça, davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir. DELİLLER: Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/01/2020 Tarih - 2019/65 Esas - 2020/33 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının davalıdan satın aldığı kamyonun ayıplı olduğu iddiası ile değiştirilmesi veya bedel iadesi talebine ilişkindir. Davacı tarafından davalılara gönderilen 24/01/2019 tarihli ihtarnamede aracın özellikle egzos şamandıra, ve manifoltunda ve elektrik aksamında sürekli arıza olduğunu yapılan tamirlere rağmen düzelmediği bu halin kronik bir problem olarak kaldığı belirtilerek bu nedenle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi isteğinde bulunduğu ihtar edilmiştir....
72.500 TL olduğunu, toplamda 28.500 TL ödeme yapıldığını, mobilyaların süresinde istenen ölçü ve kalitede teslim edilmemesi üzerine müvekkilinin satıcı ile görüştüğünü ve sürekli olarak oyalandığını, bunun üzerine sözleşmeden dönüldüğünü ve ödenen 28.500 TL'nin 3 işgünü içerisinde iade edilmesi hususunda Beyoğlu 17....
, tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 2....
Dava satın alınan telefonun ayıplı çıkması sebebiyle sözleşmenin feshi ile bedel iadesine ilişkindir. Dosyadaki servis kayıtlarından aynı arızanın ikiden fazla tekrar ettiği ve halen ayıbın giderilemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda aynı arızanın ikiden fazla tekrar etmesi durumunda ayıplı maldan yararlanamamanın gerçekleştiği kabul edilmelidir. Kaldı ki somut olayda mevcut arıza da giderilememiştir. Bu durumda davacının sözleşmeden dönme hakkının gerçekleştiğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 20.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece belirtilen gerekçelerle davanın kabulü cihetine gidilmesi gerekirken yazılı şekilde ayıplı mal satışı nedeniyle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığından bahisle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. HMK'nun 355.maddesi uyarınca kamu düzeni açısından yapılan inceleme sonucunda ise;alınması gerekli harcın 506,63- tl. olmasına rağmen bu miktarda harca hükmedilmesi gerekirken yazılı miktarda harcın hüküm altına alınması da isabetli değildir....