Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davaya konu olan ürünün satın alındığı 07/04/2014 tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun ayıplı mal başlıklı 4. maddesine göre ürünün iadesiyle sözleşmeden dönme ve bedelinin tahsili taleplerinin satıcı firmadan talep edilmesi gerektiği, dava dosyasında ise ithalatçı olan firmadan talep edildiği anlaşıldığından, davanın husumet sebebiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki dava ile ayıplı motorsikletin iadesi ile ödediği bedellerin tahsili istemine yönelik eldeki davayı açmıştır....

    olduğu bilgisayardaki teknik sorunlar nedeniyle 13.12.2016, 22.01.2017 ve 29.01.2017 tarihlerinde davalı firmaya başvurduğunu, ancak her defasında sorunların giderilmeden bilgisayarın müvekkiline iade edildiğini ileri sürerek ayıplı mal bedeli ile malın kullanımı için satın alınmış olan çanta ve genişletilmiş garanti bedeli toplamı 4643,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, yargılama harç ve masraflarıyla vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, tüketici kanunundan kaynaklanan ayıplı mal satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talepli davadır. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

    Hukuk Dairesi'nin 2018/2954 Esas, 2019/2026 Karar sayılı ilamında da beliirtildiği üzere, davalının, taraflara bir hizmet sunmuş olduğu, davacının ayıplı hizmete değil malın ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, bu taleplerin muhatabının ise davalı taraf olmayıp, aracın sahibi olan dava dışı satıcı olduğu, açıklanan nedenlerle davalının dava konusu edilen talepler yönünden husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    Sonuç itibariyle incelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafça davalıdan 505 adet sensörlü doldurmalı sprey dispanser satın alındığı ve bunlardan 307 adedinin ayıplı çıkması nedeniyle davalı tarafça geri alınarak ücret iadesinin yapıldığı, kalan 198 adet ürünün ücret iadesinin yapılmaması nedeniyle ayıplı teslim edilen ürünlere yönelik kısmi bedel, ayıplı ifa nedeniyle uğranılan maddi zarar, kâr kaybı ve ticari itibar kaybı talepleriyle eldeki davanın açıldığı görülmüştür....

      UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin açtığı ayıplı mal nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur....

      İlk Derece Mahkemesince; "Davanın kabulü ile, sözleşmeden dönme beyanı doğrultusunda 06/02/2015 tarih, 393685 sıra nolu faturaya konu edilen ürünlerin davalı tarafa iadesi ile, 5.007,00 TL'nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine," yönelik karar verilmiş; bu karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

      Tüketici hükümde belirtilen sözleşmeden dönme, satış bedelinin indirilmesi, aşırı masraflı olmadıkça ücretsiz onarım ya da mümkün ise misli ile değişim haklarından dilediğini kullanabilir. 6502 sayılı Kanunun m.83/1 hükmü uyarınca bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır. Genel hüküm niteliğindeki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun m.227/4 hükmüne göre alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Özellikle sözleşmeden dönme halinde tüketicinin bundan elde edeceği yarar ile bunun satıcıya getireceği zarar arasında bir oransızlık varsa ve ayıplı mal çok az giderle onarılabiliyorsa artık sözleşmeden dönmenin amaca aykırı olduğu kabul edilmektedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tüketicinin taraf olduğu ayıplı araç satım sözleşmesi uyarınca sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

        ve bedel iadesi talebi hukuki dayanaktan yoksun olduğu, kaldı ki, davacı tarafından aracın kullanılmasına, yararlanılmasına ve çalışmasına engel bir halde bulunmadığı,seçimlik hakkın terditli kullanılması hukuka aykırılık teşkil ettiği, davacının, satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıpsız misli ile değişimini bu olmadığı taktirde araç bedelinin faiziyle birlikte iadesini terditli olarak talep ettiği,.davacının hangi seçimlik hakkını kullancağının sorulmasını ve netleştirilmesini talep ettikleri,açıklanan nedenlerle haksız açılan davanın reddine ve yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür....

        UYAP Entegrasyonu