Davacı, ayıplı mal nedeni ile aracın yenisi ile değiştirilmesini veya bedel iadesini talep etmiştir. Mahkemece dava konusu aracın 02/01/2012 tarihinde ... 'a devrinin yapıldığı, davacının davacı sıfatını yitirdiği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar vermiştir. Dava, araç satışından kaynaklanmakta olup davacı alıcı, akidi olan davalı satıcıya karşı hava yastıklarının açılmaması sebebi ile iş bu davayı açmıştır. Bu nedenle davacının aktif dava ehliyeti vardır. Dava konusu aracın trafik kazası neticesinde pert olduğu ve kasko şirketi tarafından sigorta şirketinin bir miktar parayı davacıya ödediği iddia edilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi hükmü uyarınca tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
KARAR Davacı, davalıdan ... marka ... plakalı aracı satın aldığını, ancak aracın alındığı tarihten 20-25 gün sonra arıza yaptığını, aracı davalılardan ... isimli firmaya götürülerek durumu bildirildiğini, aracın 21 gün serviste kaldığını, ancak teslim edildikten sonra araçta arızaların devam ettiğini belirterek aracın iadesi ile bedelinin değişken reeskont oranı uygulanarak hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, ayrı ayrı araçta ayıp olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının davalılar ... ve ... ye yönelik davasının husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, Davacının davasının davalı ... yönünden KISMEN KABULÜ ile; Dava konusu ... Plakalı aracın ayıplı olduğunun tespiti ile, dava konusu aracın trafik kaydı üzerinde herhangi bir sınırlandırma ve kısıtlama bulunmaksızın davalı ..., ye İADESİ ile davacının aracı satın alırken ödemiş olduğu 56.500 TL. den 4.000 TL....
Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. HMK’nun 115/1. maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nın 114/1- c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Görevle ilgili düzenlemeler; kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler....
Somut olayda davacı, davalı şirketten satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değişimi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile aracın değişimi talebinin kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince aracın ayıplı olmadığı, aracın ayıpsız misli ile değişimi şartlarının oluşmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunulmuştur. Taraflar arasında aracın satışı, bedeli, hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, aracın ayıplı olup olmadığı, misli ile değişim veya bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ve misli ile değişim kararından sarfınazar edilmiş ise de; Somut olayda; “0 km” de alınan aracın, üretim arızası olduğu halde tüketiciye satılıp, teslim edildiği; “EPC sistemi” arızası nedeniyle araç üzerinde yetkili servis eliyle bir çok kez tamir amaçlı müdahale edilmesine karşın arızaların giderilememiş olduğu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile de tespit edilmiş bulunduğu; arızanın giderilememiş olması yanında tüketicinin araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı sağlayamadığı, davacı tüketicinin seçimlik hakkını bedel iadesi yönünde kullanmış bulunması karşısında tüketicinin bu şekilde aracı değer düşüklüğüne ilişkin zararı giderilerek de olsa kullanmaya zorlanamayacağı, belirgindir. Dosya kapsamından eldeki dava yönünden, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi isteme koşulları gerçekleşmiştir....
den rapor alındığı, raporun denetime ve hükme elverişli olduğu, 6102 sayılı TTK'nun 23.maddesinin ilk cümlesinde "Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır" denildikten sonra, aynı maddenin c bendinde "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 16.02.2022 tarihli ve 2022/311 E., 2022/346 K. sayılı kararıyla; davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun ayıba karşı sorumlulukta satıcı kavramının ayıplı ürünü üreten kişiyi de kapsadığı, üreticinin de satıcı ile birlikte ayıba karşı müteselsilen sorumlu olduğu, bu itibarla davalı Tümosan Motor ve Traktör Sanayi A.Ş.'nin de diğer davalı ile birlikte ayıplı traktörün bedel iadesinden davacıya karşı sorumlu olacağı gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile dava konusu aracın tüm takyidatlarından arındırılarak davalılara iadesi ile ayıplı mal bedeli olan 112.000 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ayıplı aracın davalı tarafa teslimi tarihinden itibaren başlamak üzere işbu ayıplı mal bedeline yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1....
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu oturma grubunun ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli ayıp olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı, davacının mobilyanın ayıpsız benzeri değiştirilmesi ve terditli olarak bedel iadesi talebinin haklı olup olmadığı noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı ayıp iddiasına dayalı bedelin iadesi istemine ilişkin tazminat davasıdır. Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)'nun 227. maddesindeki; "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme....
Mahkemece; araçtaki ayıbın niteliği gözetildiğinde, davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirildiğinde aracın satış bedelinin iadesinin aşırı dengesizliğe neden olacağı, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik haklarından olan “bedel indirimi” uygulanmasının hakkaniyete daha uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile değer kaybı olarak tespit edilen 5.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227/4. maddesi hükmünde “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” düzenlemesi kanun koyucu tarafından öngörülmüş olup bu hüküm ile yasa koyucu temel hukuk prensibi olarak iyiniyet kurallarının hayata geçirilmesini hedeflemekte ve her ne kadar seçimlik hakları yasa ile sayılmış ve bu seçimlik hakların...
nedenlerle müvekkil şirket ve karşı yan şirket arasında yapılmış ticari alım satım sözleşmesinden, ürünlerin ayıbından kaynaklı sözleşmeden dönme zorunluluğu hasıl olmuş ve tarafımızca keşide edilen ihtar tarihinden işleyecek ticari faiz ve ürünlerin bedeli 14.063,10 TL'nin iadesini isteme zorunluluğu hasıl olduğunu, davanın kabulü ile karşı taraf şirketin ayıplı mal satmasından dolayı sözleşmeden dönülerek tarafımızca verilen bedelin iadesi ve tarafımızca keşide edilen ihtarnamenin karşı yana tebellüğü olan temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ticari faizin davalıdan tarafımıza verilmesini, yargılama giderleri ile tarafımızca çekilen ihtarname bedeli ve vekalet ücretinin karşı yan davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....