Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, ayıplı mal nedeniyle tazminat isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 13.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece 11.3.2003 tarihli sözleşmeye göre akdi ilişkinin tarafının davalı olması nedeniyle husumet itirazının reddiyle benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının ayıplı mal teslimatı nedeniyle uğradığı zarar 60.010.04 EURO'nun davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle 11.3.2003 tarihli sözleşme içeriğine göre davalının akdi ilişkinin tarafı olduğunun kabulünde, laboratuvar testi sonucu satım konusu malın ayıplı olduğunun anlaşılması nedeniyle ikinci kez ürün gönderildiğinin ve iki ürün arasındaki fiyat farkı, depolama ve navlun ücretinin davalıdan tahsilinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacı ilk parti malın zamanında teslim olmaması nedeniyle piyasaya mal veremediğini, ürünün ikinci kez teslim...

      "İçtihat Metni" -Y A R G I T A Y İ L A M I – MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) -K A R A R- Dava, ayıplı mal satımından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Her ne kadar davacı kasko sigorta poliçesi nedeniyle sigortacı şirketten de tazminat istemiş ise de,uyuşmazlık esas itibariyle malın ayıplı imalatından kaynaklanmakta olup,hüküm de Tüketici Mahkemesi sıfatı ile verilmiştir.Bu durumda,tarafların sıfatına ve temyizin kapsamına göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasası’nın 14.maddesi uyarınca,temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’ne ait olmakla beraber,anılan Dairece de gönderme kararı verilmiş olmakla,temyiz inceleme yerinin belirlenmesi bakımından dosyanın HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU’na gönderilmek üzere Yüksek Birinci Başkanlığa SUNULMASINA,09.07.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        A.Ş. aleyhine 06.09.2004 gününde verilen dilekçe ile ayıplı malın iadesi ve tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.03.2008 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, ayıplı malın satışı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, ayıplı mal bedeli ile birlikte davacı yararına manevi tazminat takdir edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur....

          , davacının dava konusu aracı ticari ve mesleki bir amaçla edinmediği, aracın hususi otomobil olduğu davalılar tarafından distribütörlüğü yapılan ve kiralanan aracın ayıplı olaması nedeniyle geçirdiği trafik kazasında yaralandığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır....

            Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.”şeklinde düzenlenmiştir.Bu ayıplı maldan sorumluluğa ilişkin olarak ise 4077 sayılı kanunun 4.maddesinin 3.bendine göre(Değişik fıkra: 21/02/2007-5582 S.K./22.mad) İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Dava, ayıplı ifa nedeniyle semenin tenzili ile teslim olunan maldaki verim düşüklüğü nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalılar vekilleri, ayıplı mal teslimi olmadığını, davacı yanca talep ettiği malın teslim olunduğunu, herhangi bir sorumlulukları bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemişlerdir....

                Davacı, davalıdan satın aldığı çatı kaplama malzemesini döşemiş olduğu dava dışı müşterinin kendisi aleyhine ayıp nedeniyle dava açıp kazandığını, bu nedenle dava dışı müşteriye tazminat ödemek zorunda kaldığını, bunun sorumluluğunun ayıplı malzemeyi satan davacı şirkete ait olduğunu iddia etmiştir. Davalı ise, dava dışı müşteriyle davacı arasındaki davanın kendisine ihbar edilmediğini, ayrıca süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını savunmuştur. Gerçekten davacı ile dava dışı müşterisi arasındaki daha önce görülüp sonuçlanan davanın davalıya ihbar edilmediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Öte yandan ayıba dayalı olarak açılıp sonuçlanan o davada alınan ilama dayanılarak davacı aleyhine 07.06.2004 tarihinde icra takibine girişilmiş, 17.05.2005 tarihli noter ihtarnamesiyle de ayıp ihbarında bulunulmuştur. Taraflar tacir olup, ayıplı mal satışından kaynaklanan uyuşmazlıklarda TTK.nun 25/3. maddesinde öngörülen sürelerde ayıp ihbarında bulunulması zorunludur....

                  TBK'nun 472/1. maddesine göre, işin yapımında kullanılacak malzemenin yüklenici tarafından sağlandığı durumda, yüklenici bu malzemenin ayıplı olması yüzünden işsahibine karşı satıcı gibi sorumlu olacaktır. TBK'nun 475. maddesi ile de, eserin ayıplı yapımı nedeniyle yüklenicinin sorumluluğu ve iş sahibinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, ayıbın giderilmesi için eserin ücretsiz onarımını isteme hakkı ile genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı, seçimlik haklar arasında kabul edilmiştir. Diğer taraftan; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4/2. maddesinde, ayıplı mal satımı nedeniyle tüketicinin satıcıya karşı olan seçimlik hakları düzenlendikten sonra, "... tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir" denilerek ayıplı mal imalatçısının sorumluluğu kabul edilmiştir....

                    Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice Dava, taraflar arasında fatura karşılığı alım satımı yapılan seramiklerin ayıplı olduğu iddiası ile açılan maddi tazminat talebine ilişkindir. Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden davalı firmadan satın alınıp dava dışı ----Apt.na döşenen seramiklerin ayıplı olup olmadığı, ayıbın mahiyeti, ayıp söz konusu ise bunun davalı firma tarafından tazmin şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında, davacı şirketin ayıp nedeniyle seçimlik hakka sahip olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. 6102 sayılı Yasanın "Ticari satış ve mal değişimi" başlıklı 23 üncü maddesinin il fıkrasına göre, bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır....

                      UYAP Entegrasyonu