a iadesine karar verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesi gereğince ayıplı mal satışı nedeniyle tüketici sözleşmeden dönerek bedel iadesini istediğinde satıcı bedelini iade ederken, alıcının da satışa konu ayıplı ürünü aynı anda iade etmesi gerekir. Ayıplı ürün iade edilmedikçe, satıcı ürün bedelini iade etmekte temerrüde düşmez. Somut olayda da ayıplı ürünün davalı satıcıya iade edilmediği anlaşıldığından faiz başlangıcının ayıplı ürünün iade tarihinden başlaması gerekir. Aksi düşünce, davacının sebepsiz zenginleşmesine sebep olur. Mahkemenin bu yönü göz ardı ederek aracın iadesi tarihinden itibaren avans faizine hükmetmesi gerekirken dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7. maddesi gereğidir....
tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 2....
- K A R A R - Dava, satılan mal ayıplı olduğundan sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi ile sözleşmeye istinaden verilen çekin bedelsiz kaldığından çek yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığından davacının taleplerinin geçersiz olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından yapılan ayıp ihbarının B.K.nun 198/3.ve M.K.nun 2.maddesi kapsamında süresinde yapılmadığı ve bu nedenle davacının feshe ve bedel iadesine hak kazanmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 16.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
. - K A R A R - Dava; finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak davalı kiralayanın, davacı kiracıya ayıplı mal teslim etmesi iddiasına dayalı kiralanan mal nedeni ile 1.739,810,600TL'nin istirdatı ve 2.510.530.740TL için borçlu olmadığının tespiti, olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ve malın iadesi istemine ilişkindir. Davacı ......
Dava, araç satış sözleşmesi nedeni ile ayıplı maldan kaynaklı sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davacının davalı firmadan 49.867,80 TL bedelle Hyundai İ20 2016 model aracı 24/05/2016 tarihinde sıfır olarak satın aldığı, 17/11/2016 tarihinde davacının davalıya ihtarname göndererek aracın tavanındaki lekeler ve boya kalınlığının yüksek olması, kaputta sökülme ve lokal boya olması nedeni ile ödediği bedelin iadesini talep ettiği anlaşılmıştır....
Dava satın alınan telefonun ayıplı çıkması sebebiyle sözleşmenin feshi ile bedel iadesine ilişkindir. Dosyadaki servis kayıtlarından aynı arızanın ikiden fazla tekrar ettiği ve halen ayıbın giderilemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda aynı arızanın ikiden fazla tekrar etmesi durumunda ayıplı maldan yararlanamamanın gerçekleştiği kabul edilmelidir. Kaldı ki somut olayda mevcut arıza da giderilememiştir. Bu durumda davacının sözleşmeden dönme hakkının gerçekleştiğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 20.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davaya konu 5223 NMBE No-Frost buzdolabının davalıya iadesi ile bedeli olan 1.860,00-TL’nin davalıdan alınıp davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacı tarafından satın alınan eşyaların ayıplı olması nedeniyle, eşyaların iadesi ve bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulüne, davaya konu 5223 NMBE No-Frost buzdolabının davalıya iadesi ile bedeli 2010/7600-18294 olan 1.860,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından birisi de ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı, sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemlidir. Davacı vekili; davacının, davalıdan mobilya ürünleri satın aldığını, ancak sonradan ürünlerde ayıpların bulunduğunu öğrendiğini iddia ederek, sözleşmenin feshine, ayıplı malın bedelinin davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; ürünlerde ayıp bulunmadığını, sorunun kullanıcı hatasından kaynaklandığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca davanın kabulü ile davaya konu saat ile ilgili taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinin ayıplı olması nedeniyle davalıya iadesine, davacı tarafından bu saat nedeniyle davalıya ödenen 9.400,00 TL' nin davaya konu ürünün davacı tarafından davalıya iade ettiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair karar yerinde olup, ayıplı emtianın davacının kullanımında olması nedeniyle hüküm altına alınan bedele, davaya konu eşyanın satıcıya iade tarihinden faiz işletilmesinde bir isabetsizlik olmayıp, davacının bu yöndeki istinafı yerinde görülmemiştir....