ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 25.02.2009 tarihinde davalı şirketten 0 km araç satın aldığını, satmak istediğinde aracın tavanının tamamen boyalı olduğunun ortaya çıktığını, bu durumun kendisinden hile ile gizlendiğini, aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek satış bedelinin iadesine ve 3.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, aracın ayıplı olmadığını, imalat hatası bulunmadığını, bedel iadesi koşullarının oluşmadığını ve manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir....
kaldırılmasını ve davanın tümden reddine ya da davayı kabulleri doğrultusunda, yani davacının talebi ile aracın davalı müvekkiline iadesi ve davalıya ödenen bedelin davacıya ödenmesi şeklinde karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahmekesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki tüketicinin korunması kanunundan kaynaklanan ayıplı mal bedelinin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı firmadan 09.07.2009 tarihinde satın aldığı koltuk takımının kumaşının zamanla yırtıldığı, davalının keşide edilen ihtara rağmen kullanım hatası olduğu gerekçesi ile değişim yahut bedel iadesi taleplerini karşılamadığını ileri sürerek, ayıplı mal için ödenen bedelin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
kabul edilmediğini belirterek sözleşmenin ayıplı ifa nedeniyle feshine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla satım bedelinden 500,00 TL'nin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi, ödenen iş bedelinin iadesi ile ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir....
Taraflar arasında araç satımına ilişkin sözleşme imzalandığı anlaşılmış, davacı vekili, satılan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla galerici Ufuk Altınışık ile galericinin çalışanı ve trafikte taşıtı devir eden T3'ye karşı sözleşmenin feshi ile taşıtın iadesi ve ödenen bedelin faizi ile iadesi için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, HSK'nın 25/11/2021 tarih ve1236 numaralı kararı ile Düzce'de Tüketici Mahkemesinin görev alanında giren dava ve işlere 15/12/2021 tarihinden sonra 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin bakacağına dair kararı gözetilerek Düzce 4....
Dava sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK'nın 355 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu bina tadilatı işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak eksik ve ayıplı ifa nedeniyle fazla ödenen iş bedeli nedeniyle alacak ve BK'nın 49. (TBK 58) madde gereğince kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat davasıdır. İş bedeliyle ilgili olarak; sözleşmedeki bedelin BK'nın 365. (TBK 480.) maddesinde belirtilen götürü bedel olarak kararlaştırıldığı işlerde, yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplama yapılıp fazla ödeme bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi fazla ödeme varsa iadesi yoksa davanın reddine karar verilmelidir....
Maddesi gereğince ihtiyati tedbir talep edildiği, mahkemenin de 19/08/2019 tarihli tensip tutanağının 9 nolu ara kararı ile teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararının kabulüne karar verildiğini, ancak mahkemece dosya içerisinde senedin varlığına dair kanıt bulunamadığı gerekçesiyle senedin iptaline yönelik taleplerin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davacı tarafından, davalıdan satın alınan dava konusu mobilyaların ayıplı olduğu iddiası ile açılmış sözleşmenin feshi, satış bedeli olarak ödenen peşinatın iadesi, borçlu olmadığının tespiti ve satış sözleşmesi gereğince verilen senedin iptali ve iadesi istemine ilişkindir....
Yine Malın ayıplı olmasu halinde tüketici satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkına ve satıcı da tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür." Yukarıda açıklanan nedenlerle, öncelikle müvekkilinin daha fazla mağduriyet yaşamaması adına teminatsız olarak davalı şirketin borca yetecek tutarda, taşınır ve taşınmaz mallarının ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İhtiyaten Haczine, satın alınan malın ayıplı çıkması nedeniyle sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin (11.000,00- TL koltuk takımı bedeli, Mahkemece belirlenecek baza bedeli) faiziyle birlikte iadesine, müvekkilinin duyduğu derin elem ve ıstırabın bir nebze de olsa hafifletilebilmesini teminen 15.000,00- TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, davacının tacir olduğunu ve dava konusu telefonun faturasının şirket adına düzenlendiğini, TTK hükümleri gereğince talep hakkının zamanaşımına uğradığını, ayrıca davalının ikametgahının Kartal ilçesi olması nedeniyle yetki itirazında bulunduklarını, davacının ayıp ihbar sürelerine de uymadığını ve ayrıca telefonun ayıplı olmadığını bildirerek dosyanın yetkili ve görevli Kartal Sulh Hukuk mahkemelerine gönderilmesine, davanın hak düşürücü süre ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki alım-satımın ticari olduğu, davanın teslimden itibaren 6 aylık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı, sözleşmenin ifa yerinin Erzurum olduğu gerekçeleriyle yetki itirazının ve davanın da zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı malın iadesi ile ödenen bedelin faizi ile iadesi istemine ilişkindir....