WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ayıpsız misli ile değişim talebi için dava değeri 105.000 TL olmasına rağmen, Mahkemece bilirkişiler tarafından keşif tarihi itibariyle belirlenen 218.000 TL rayiç değer üzerinden harç hesabı yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçeleriyle; İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dava konusu traktörün misli ile değiştirilmesi talebinin kabulüne, davacı tarafından davalı......

    olduğunu, değişim taleplerinin kabul edilmediğini belirterek; ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde de satış bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    Dava, tüketicinin açtığı ayıp nedeniyle seçimlik hakların kullanılması istemine ilişkindir. Davaya konu aracın, satın alındıktan kısa süre sonra, garanti süresi içerisinde, yağ kaçağı nedeniyle seyir halindeyken durduğu, bir daha çalışmaması nedeniyle çekici ile servise alındığı, eksantirik mili zincir gerdiricisindeki bu arızasının kullanım hatasından kaynaklanmadığı, üretimden doğan gizli ayıp mahiyeti taşıdığı bilirkişi raporu ile sabittir. Mahkemece arızanın basit bir onarımla giderildiği, davacının ücretsiz onarım hakkını kullandığı ve halihazırda arızanın giderilmiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesine göre ayıplı mal satın aldığı anlaşılan tüketici bedel iadesi, ücretsiz onarım, bedel indirimi veya ayıpsız misli ile değişim yönündeki seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir....

      İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından 04/04/2021 tarihinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davacının eldeki davayı bedel iadesi veya aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçimlik hakkının kullanılmasına dayalı olarak açtığını, mahkemece yargılama sırasında davacıdan hangi seçimlik hakkını kullandığının sorulup neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönde işlem yapılmadan, davacının misli ile değişim talebini tercih edip etmeyeceği sorulmadan, yazılı şekilde bedel iadesine karar verildiğini, bu kararın günümüz değişen koşulları karşısında tüketiciyi mağdur ettiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı tüketicinin seçimlik hakkını kullanmasına ilişkindir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacının satın aldığı aracın arızalı çıkması ve arızanın giderilememesi nedeniyle misli ile değişim, misli ile değişim mümkün olmaz ise araç ve bedel iadesi isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

      Çünkü kanunda yapılan düzenlemede seçimlik haklardan onarım ve malın yenisi ile değişim taleplerinin üreticiye (ithalatçıya) karşı kullanılabileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle ayıplı mal nedeniyle satıcı sözleşme ilişkisi nedeniyle tüketiciye karşı seçimlik hakların tamamından (bedel iadesi, yenisi ile değişim, bedelde indirim, onarım ve tazminatlar) sorumludur. Müteselsil sorumluluk, Kanundan doğan müteselsil borçluluğun bir türü olup aynı zararın oluşumunda rolü olan birden fazla kimsenin tazminatın tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu ve zarar görenin dilediği sorumludan tazminatın tamamını veya bir kısmını talep edebileceği sorumluluk türüdür. 6502 sayılı TKHK m.11 ile sınırı çizilen ve kanundan doğan müteselsil sorumluluk hallerinin genişletilmesi- taraflarca 6098 sayılı TBK m.168/1 gereğince bir anlaşma yoksa- mümkün değildir....

        Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı "misli ile değişim" talebinin yanı sıra aracın kullanılamaması nedenine dayalı yol ve diğer masraflar ile aracın finansmanında kullanılan banka kredisinden kaynaklı zararların tazmini isteklerine ilişkindir....

        Ne var ki bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği üzere arıza giderilememiş, davacının 29/03/2018 tarihli ihtarname ile ayıp nedeniyle misli ile değişim talebini dile getirdiği görülmüş olup, davacının arızayı fark etmesinden sonra yetkili servise başvurusu dahi ayıp ihbarı niteliğinde olduğundan(Yargıtay kapatılan 19.Hukuk Dairesi’nin 04/04/2019 tarihli 2017/4068 E., 2019/2268 K. sayılı emsal kararı) ihbarın süresinde olduğu kabul edilmiştir. Bununla birlikte davacı önce onarım hakkını kullanmış ise de motor arızası onarım ile giderilemediğine göre, misli ile değişim talebinde bulunmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir....

          İlgili Hukuk 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’nun 8/1. maddesi: Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’nun 11 maddesi: (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....

            Davalı; araçta üretimden kaynaklanan arızanın bulunmadığını, DPF dolma sebebinin tamamen kullanıma ve yakıta bağlı değişkenlik gösteren bir durum olduğunu, aracın ilk satın ve teslim tarihinden sonra sorunsuz olarak kullanıldığını, davacının iddia ettiği problemin satımdan önceki bir nedene dayanmadığını, davacının seçimlik hakları kullanabilmesi ve misli ile değişim talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince; aracın imalattan kaynaklı ayıplı olması ve devam eden arızası nedeniyle misli ile değişim isteminin yerinde olup kullanıcı hatasından kaynaklı ayıptan ari bir şekilde teslimi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, (araçtaki toplamda 600 TL tutarlı masrafın kararın infazı aşamasında davacının hak ettiği tutardan düşülerek değerlendirilmesine) karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu