Anılan maddenin 1. fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK)’nin 194. maddesi ise: “Bayi müşteriye karşı mebiin zikir ve vadettiği vasıflarını mütekeffil olduğu gibi maddi veya hukuki bir sebeple kıymetini veya maksut olan menfaatini izale veya ehemmiyetli bir suretle tenkis eden ayıplardan salim bulunmasını da mütekeffildir. Bayi, bu ayıpların mevcudiyetini bilmese bile onlardan mesuldür” şeklinde düzenlenmiştir....
Davacı vekili bilirkişi raporu sunulduktan sonra ıslah dilekçesiyle de; dava konusu araçla ilgili ayıpsız misli ile değişim taleplerinin olduğunu, bu talebin kabul edilmediği takdirde ise aracın güncel değerinin tazminini talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava araçtaki motor arızası nedeniyle ayıpsız misli ile değişimi, olmadığı takdirde değer kaybının talebi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı satılan Ayıplı Malın ayıpsız bir misli ile değişimine, mümkün değilse; ayıplı malın satım bedeli olan 207.062,00 TL nin satım tarihi olan 31/10/2019 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, aracı kullanmaktan mahrum kaldığı günler açısından oluşan maddi zararının şimdilik 500.00 TL olmak üzere davalılardan yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesi talep edilmiştir....
e 30.04.2008 tarihli fatura ile satıldığı, aracın diğer davalı tarafından yurtdışından ithal edildiği, aynı aracın 24.09.2008 tarihinde davacı şirkete satıldığı, garanti şartlarının 5. maddesine göre garanti süresi içinde kalmak kaydıyla 1 yıl içinde aynı arızanın 2'den fazla tekrarlaması veya farklı arızaların 4'den fazla çıkması sonucu maldan yararlanmanın süreklilik kazanması halinde malın ücretsiz olarak değiştirileceği hususunun açıklandığı, davacının 1 yıl içinde aynı arıza sebebi ile 2 kez servise başvurduğu, buna rağmen arızanın devam ettiği, buna rağmen aracın tavanının su sızdırmaya devam ettiği ve araçtan yararlanamamanın süreklilik kazandığı, dava garanti süresi içinde açıldığından davacının değişim hakkını kullanabileceği gerekçeleriyle davanın kabulü ile ... plakalı aracın davalılara ayıptan ari misli ile değiştirilmesine ve davacıya teslimine karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir....
Davacı, 08.07.2011 tarihinde satın aldığını araçtaki sorunlar nedeniyle yedi kez servise başvurmuş, araçtaki sıkıntının giderilmemesi nedeniyle 13.12.2013 tarihli ihtarla misli ile değişim talep etmiştir. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda araçta otomatik vitesin P (park konumu) ile D (sürüş konumu) arasındaki geçişleri sırasında meydana gelen hareketin normal olduğu, aracın ayıplı bulunmadığı, araçta gizli bir ayıbında olmadığı, davacı tüketicinin gerek aracın ayıpsız misliyle değişimi, gerekse bedel iadesi talebini gerektirecek bir durum olmadığını aracın ayıplı olmadığı bildirilmiş, mahkemece bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun tespitinde belirtildiği üzere 19.02.2013 tarihinde şanzıman değişiminden öncesinde ve sonrasında araçta vites geçişlerindeki vuruntu nedeniyle bir çok kez servise gidildiği anlaşılmaktadır....
Dava, davacı tarafından dava dışı satıcı firmadan 26/06/2017 tarihli fatura ile 0 km olarak satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı (ithalatçıya açılan) misli ile değişim talebine ilişkindir....
Varolan ayıbın aracın orijinalliğini bozacak veya araçtan faydalanmayı engeller veya etkiler nitelikte olmadığı, ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmadığı, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirildiğinde çoğun içinde az da vardır kuralı dikkate alınarak ayıp nedeni ile bedel indirimi uygulanmasının yerinde olacağı, kaldı ki üniversitelerin otomotiv alanında görevli bilirkişi kurulundan alınan rapor ile araçtaki ayıbın giderildiğinin ve araçta mevcut haliyle ayıp bulunmadığının belirlendiği, aracın satış tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK.m.11 gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile bedelde indirim haklarının ancak satıcıya karşı yöneltilebileceği, ithalatçının ve üreticinin ancak onarım ve misliyle değişim seçimlik haklarında satıcı ile birlikte sorumluluklarının düzenlendiği, iş...
imkan varsa malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini seçimlik haklarını kullanma imkanı doğduğu davacının eldeki dava ile seçimlik hakkını malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde hasretttiği göz önüne alınarak davanın kabulü gerektiği kabul edilmiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu aracın üretimden kaynaklı ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise davacı tüketici tarafından ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkın kullanılmasının ayıbın niteliğine göre iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı, tarafların hak ve menfaatlerine göre aşırı bir dengesizliğe yol açıp açmayacağı, diğer seçimlik hakların tüketiciye kullandırılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Sözleşme ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasanın 8. Maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup, yasanın 11. Maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Davacılar eldeki dava ile seçimlik haklardan misli ile değişim talep etmişlerdir. Davacıların aracın tamirini talep etmekle öncelikle ücretsiz onarım hakların kullandıkları ancak arızanın kalıcı olarak giderilememesi nedeniyle bu kez misli ile değişim istedikleri anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda ortaya konan ayıpların, davacıların maldan bekledikleri faydayı kaldıran nitelikte olduğu, davalının ücretsiz onarım yolu ile ayıbı gideremediği görülmekle artık davacıdan aracı ayıplı olarak kabullenmesi beklenemeyeceğinden misli ile değişim talebinin kabulü gerekir (Ayıbın giderilemediği durumlarda misli ile değişim gerektiğine dair bkz. Yargıtay 19. HD. 20/12/2017 tarih, 2016/14877 K., 2017/8114 K.). Bu nedenle ilk derece mahkemesinin misli ile değişim isteminin kabulüne dair kararı usul ve yasaya uygun olduğundan bu yöndeki istinaf isteminin reddi gerekmiştir....