Ürünün ayıplı olduğu kabul edilse dahi, Müvekkilinizce seçimlik haklarından ücretsiz onarım/tamir hakkının kullanıldığı sabit olup, yasal onarım süresi dahi dolmadan bedel iadesi talebinizin yasal dayanağı da bulunmamaktadır." Şeklinde olduğu görülmüştür....
Dava; ayıplı araç nedeniyle, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile uğranılan zararın giderilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin kabulüne, sair taleplerinin reddine karar verilmiştir. Dosyanın istinaf sebepleri ile birlikte HMK nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmesi sonucunda; Davacının talebinin ayıplı araç nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte uğradığı maddi zararların giderimi talebine yönelik olduğu, aracın kilometresinin düşürülmesi nedeniyle, aracın ayıplı olduğu, söz konusu ayıptan satıcının ayıbı bilmese dahi sorumlu olduğu, ancak ilk derece mahkemesinin, davacının ıslah dilekçesinde, maddi zarara yönelik talebinin de bulunduğu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesinin davacının taleplerinden bir kısmı hakkında hüküm kurmadığı anlaşılmaktadır. Bu tespite göre ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden kaldırılması gerekmektedir....
Noterliğinin 07.08.2014 tarihli, 15468 yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından bedel iadesi yapılmadığını ileri sürerek 6.300,00 TL'nin bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkiline ait tesislerde vaat edilen tüm özelliklerin dava konusu tesiste bulunduğunu, davacının ayıplı hizmet iddialarını ispat edemediğini, davacının talep ettiği faiz tutarının fahiş ve davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Davacı, davalıdan aldığı aracın gizli ayıplı olduğundan bahisle, bedel iadesi istemiştir. Ancak dosya kapsamı incelendiğinde, davacı tanıklarından ... verdiği ifadesinde, aracın satın alındıktan 1 ay sonra içine su aldığını belirtmiştir. Buna rağmen, davacı tarafından derhal ayıp ihbarında bulunulmadığı, ilk olarak bu şikayetle 12.05.2011 tarihinde servise gelindiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, ayıbın süresinde ihbar edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık; davacının davalıdan araç satış sözleşmesiyle satın aldığı aracın 6502 Sayılı Yasa kapsamında ayıplı mal niteliğinde olup olmadığı, ayıbın giderilebilme niteliğini taşıyıp taşımadığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin dinlenip dinlenemeyeceği noktalarında toplanmaktadır....
AŞ aleyhine 27/02/2009 gününde verilen dilekçe ile ayıplı mal nedeniyle malın iadesi veya bedelinin ödenmesi ya da yenisi ile değiştirilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/09/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan ... Mobilya San. ve Tic. AŞ vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava ayıplı mal nedeniyle malın iadesi veya bedelinin ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalılardan ... Mobilya San ve Tic....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuksal niteliği itibariyle, ayıplı çıkan mal nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve noter masraflarının tazmini istemine ilişkindir. Uyuşmazlık ayıplı olarak teslim edilen dava konusu bulaşık makinesi nedeniyle ayıbın vasfına nazaran davacının kullanıma ve kabule zorlanıp zorlanamayacağı, ayıbın açık ya da gizli nitelikte olup olmadığı, fesih ve bedel iadesi talebinin somut dosya kapsamına uygun düşüp düşmediği konularında toplanmaktadır. Yapılan teknik inceleme neticesinde dava konusu ......
Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dan kaynaklanan ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 58. maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için; şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Somut olayda, ürünlerin ayıplı olması nedeniyle davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme, bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ,bedel iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında rüzgar türibini imalat ve montajına ilişkin sözleşmenin varlığı, bedel ödemesi ve imalat sonrası trübinin davacının taşınmazı üzerine monte edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....