Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının manevi tazminat talepli davasında hangi vakıaların manevi tazminata sebep olduğunu, manevi tazminat talebini hangi deliller ile ispat edeceğini açıklamadığını, ayrıca manevi tazminat talebi kısmi veya belirsiz alacak davası olarak açılmadığını, davacının “her kalemde fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımızı saklı tutarak 10.000 TL manevi tazminat” talebinin hukuka aykırı olduğunu, söz konusu olayda, otelin 1....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 05/03/2020 NUMARASI : 2020/132 2020/283 DAVANIN KONUSU: Tazminat Taraflar arasındaki davada İstanbul 14. Asliye Ticaret ve İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sahte imza ile çıkartılan kredi kredi kartı borçları ve banka kredileri sebebiyle davacı tarafın uğradığı zararın tazminine ilişkindir.İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 644/1-(a) maddesi yollamasıyla aynı yasanın 553. Maddesine göre kurucularının, ortakların ve yöneticilerin sorumluluğu iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebi olduğu, davalılardan ...'nin, yine ...'ın ve ...'...

    İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, ayıplı mal satışından kaynaklı sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....

    Taraflar arasında anılan Yasa'nın .... 4/A maddesinde düzenlenen ayıplı hizmetten kaynaklanan tüketici işlemi bulunmakta olup Yasa'nın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilâfa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Epilasyon, tedavi amaçlı olmayıp, bir estetik amaçlı olarak uygulanmaktadır. Somut olay değerlendirildiğinde; davacının yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davalının ise, hizmet sağlayıcı olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi içeriğine göre davacı hem ayıplı hizmet (yaralanma) nedeniyle, hem de hakaret nedeniyle tazminat istemektedir. Hal böyle olunca davaya bakmaya genel mahkeme değil, tüketici mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....

      Somut olayda davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 2012 yılında aile konutunun iç tavanlarının yapılması konusunda anlaştıklarını, Kasım ayı içinde anlaşma sağlanan hizmetin gerçekleştiğini, hizmetin kabul edilerek davalı tarafa hizmet bedelinin eksiksiz şekilde ödendiğini, yapılan işin gizli ayıplı olması sebebiyle 03/10/2013 tarihinde salonun asma tavanlarının çöktüğünü çökme sonucu dilekçede belirtilen eşyaların zarar gördüğünü kullanılamaz hale geldiğini, davalı taraf ile görüşülerek bedel iadesi ve zararın giderilmesi hususunda şifaen anlaşma sağlandığını, davalının sürekli oyalama yolu ile bedel iadesi ve zararın tazminine ilişkin anlaşmaya uymadığını, yapılan işin ayıplı olması sebebiyle 18.000,00.-TL iş ve hizmet bedelinin 1.000,00.-TL maddi hasarın ve meydana gelen olayın davalılar üzerinde yarattığı manevi zarara istinaden toplam 15.000,00.-TL manevi zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın manevi tazminat yönünden incelenerek taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, taraflar arasında imzalanan satım sözleşmesine konu cihazın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelenmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

        Davacı taraf elektrik kesintileri sebebiyle ayıplı hizmet verildiği iddiasında bulunmuş isede ,ayıplı ifa yönünden dosyada herhangibir tespit yapılamadığı ortadadır.Gerek maddi tazminat ve gerekse manevi tazminat yönünden dava ispatlanamamıştır. Bu nedenle davacının istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddi gerekmiştir. Davalı istinafı yönünden ise, dava dilekçesinde dava değeri 12.000,0 TL olarak gösterildiği,dava dilekçesinin netice-i talep kısmında maddi tazminat yönünden şimdilik 2.000,00 TL manevi tazminat için 10.000,00 TL talep edilmekle, maddi ve manevi tazminata ilişkin davaların reddine rağmen, vekille temsil edilen davalı yararına hükümde sadece 2.725,00 TL vekalet ücretine hükmediği anlaşılmıştır. Davanın reddi halinde hem maddi hemde manevi tazminat yönünden kendini vekille temsil ettiren davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.Ancak hükmedilecek vekalet ücreti reddedilen miktarı geçemez....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/07/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/04/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davalı doktorun hatalı tedavi ettiği iddiasına dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı, .....

            Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmeye göre yapılması gereken bir kısım işlerin eksik ve ayıplı yapıldığı, eksik ve ayıplı iş bedeli toplamının 9.930 TL olduğu ancak taleple bağlı kalınarak 7.050,00 TL eksik ve ayıplı iş bedelinin kabul edileceği, sözleşmeye göre binaların oturma ruhsatlarının sözleşmeye göre teslim tarihinden önce alındığı, teslim tarihine kadar ki dönem için kira bedelinin değerlendirmeye alınmadığı, bu nedenle 2. Kat 6 nolu daire için talep edilen Temmuz ve Ağustos ayı kira kaybı talebinin yerinde olmadığı, 1 nolu bağımsız bölüm için 2 aylık kira kaybının belirlendiği, tespit masrafının 687,00 TL olduğunun anlaşıldığı, eksik ve ayıplı işlerin davacının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olmadığı gerekçesiyle, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. Kararı,davacı vekili temyiz etmiştir....

              Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi için, yasanın amacı içinde mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’ nun 502. maddesi hükmü uyarınca, diğer iş görme sözleşmeleri hakkındaki yasal düzenlemelere tabi olmayan işlerde, vekalet hükümleri geçerlidir. Somut olayda uyuşmazlık, davalıya ait kuaför salonunda saçlarına röfle yaptıran davacının saçlarının yandığı, koptuğu ve bu nedenle acı çektiği, psikolojik sorunlar yaşadığı, bakımı için masraf yaptığı iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı ile davalı arasında vekil-müvekkil(müşteri) ilişkisi mevcut olup, davadaki talepler vekillerin vekalet görevini ifada özen borcuna aykırı davrandıkları iddiasına dayalı bulunmakla, uyuşmazlığa vekalet hükümlerinin uygulanması ve doğal olarak uyuşmazlığın da bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir....

                UYAP Entegrasyonu