Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece ayıp iddiasına ilişkin olarak söz konusu medikal ürünleri ameliyatlarda kullanan doktordan 02.09.2019 tarihli rapor alınmış ve bu rapor hükme esas alınmış ise de raporu düzenleyen doktorun hastane çalışanı ve ayrıca medikal malzemeyi kullanan kişi olması nedeniyle bu rapor hükme esas alınamaz. Mahkemece medikal konusunda uzman bilirkişi ve mali müşavirden taraf defterleri de incelenmek suretiyle uyuşmazlığı çözecek şekilde rapor alınması gerekirken yetersiz ve eksik incelemeye dayalı rapora dayalı olarak ürünün ayıplı olduğu sonucuna varılarak davanın kabulü doğru görülmemiştir....

    Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir. İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur.... Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." denmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; aracın gizli ayıplı olarak davacıya satılıp satılmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır....

    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Dava, eksik ve ayıplı konut teslim edildiği iddiasına dayalı tazminat ve kira kaybı tazminatının tahsili istemine ilişkindir....

      ) - K A R A R - Uyuşmazlığın davalıdan satın alınan motorlu çayır biçme makinesinin ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkin bulunmasına ve davacının tacir olmamasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 17.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : - K A R A R - Uyuşmazlık davalı tarafından imal ve montajı yapılan çevre şartları deney cihazının ayıplı olduğu iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkin olup, eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 25.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          HUKUK DAİRESİ Dava; davacı tarafça satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedel iadesi ya da aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 10/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            . - K A R A R - Dava, satılan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Davalı vekili, dava konusu lastiklerin ayıplı olmadığının saptandığını ve satıldıktan uzun bir süre sonra iadesinin kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece TTK.nun 25/3. maddesindeki öngörülen süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 13.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, davacının davalı İke Medikal T6Şti.den satın aldığı protezin ayıplı çıktığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. maddesinde kanunun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsadığı belirtilmiş, 3/1. fıkrasında ise; tüketiciyi, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak; tüketici işlemini ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlamıştır. 73/1. maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli...

              Sıfatıyla) Taraflar arasındaki bedel iadesi ve maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı şirketten satın alınan kabinli jeneratörün ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak ödenen bedelin iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise aynı model ayıpsız bir jeneratörle değiştirilmesi ve ayrıca malın ayıplı olması sebebiyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, talebin zamanaşımına uğradığını, davaya Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılması gerektiğini, süresinde bir ayıp ihbarının bulunmadığını, malın iade edilmesinin koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı hizmet iddiasına dayalı tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; HMK'nun 114/1- c maddesinde düzenlenen dava şartının gerçekleşmemesi sebebi ile reddine, mahkemenin görevsizliğine, davada Antalya Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine şeklinde karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacının, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k maddesinde düzenlenen ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek kişi olduğu ve tüketici konumunda olduğu, davalıların ise; aynı Kanunun 3/ı maddesinde düzenlenen, ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan sağlayıcı konumunda oldukları anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu