Uyuşmazlık söz konusu ayıp nedeniyle sözleşmeden dönerek ödenen bedelin satış tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile iadesi veya bedel iade taleplerinin kabul edilmemesi halinde ayıplı malın ayıpsız misli ile değişim koşullarının bulunup bulunmadığı ile ileri sürülen sair ayıpların varlığına ilişkindir. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, “verdiği bedelin iadesini”, “ayıp nispetinde bedelin tenzilini”, “ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını”, son olarak da “malın yenisi ile değiştirilmesini” isteyebilir. Tüketici kendisine tanınan bu dört seçimlik haktan birini kullandıktan sonra seçimlik hakkını diğer bir hakla değiştiremez. Dava konusu olayda da davacı, ayıplı olduğunu ileri sürdüğü aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebiyle eldeki davayı açmış olup, seçimlik hakkını “aracın yenisi ile değiştirilmesi” yönünde kullandığından, daha sonra bu hakkını 4. maddede açıklanan bir diğer seçimlik hak olan “bedel iadesi” istemiyle değiştiremez....
A.Ş vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 1-Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, satıma konu aracın tavanında boya kabarmaları olduğu, tavan sağ şeridin ön kısmında kalın macun dolgulu bölgenin bulunduğu ve paslandığı, boya kalınlığının normal değerlerin üzerinde olduğu, bunun dava konusu araçta satış sırasında var olduğunun bilindiği ve satıcı tarafından tüketiciden hile ile gizlenerek satılmış olduğu, satılmadan önce aracın boyanmış 2012/5307-9069 olması sebebiyle ayıplı ürün olduğu belirtilmekle, rapor esas alınıp aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde karar tesis edilmiş ise de, yapılan değerlendirme sonucunda, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketicinin seçimlik haklarının olayımızda önem arzettiği açıktır. Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/10/2018 NUMARASI : 2017/241 ESAS, 2018/517 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı KARAR : Taraflar arasında görülen ayıplı mal nedeni ile malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın kısmen kabulüne, Davacının aracın misli ile değiştirilmesi ve bedelinin tahsiline yönelik talebinin reddine, Davacının 5.000 TL maddi zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,"şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Davacı vekili dava dilekçesinde aracın misli ile değişimini, bunun mümkün olmaması halinde araç bedelinin iadesini talep etmiştir. Yargılama esnasında davacı tarafından aracın 3. bir kişiye satılmasından dolayı misli ile değişimin veya bedel iadesinin fiilen mümkün olmayacağı gerekçesi ile aracın ayıpsız satışı ile ayıplı satışı arasındaki farkın (değer kaybı zararının) ıslah ile talep edildiği anlaşılmıştır....
ile değişim talebinin hakkaniyete uygun olacağı kabul edilmekle davanın kabulü ile aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir....
Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı ithalatçı firmaya yöneltilmiş “satılanın misli ile değiştirilmesi” mümkün olmaması halinde “bedel iadesi” talebini içermektedir. Davacı taraf aracın ayıplı olduğunu, 4 ay gibi kısa bir süre zarfında 3 kez aracın aynı arıza nedeniyle servise çekildiğini, aracın son servise çekildiği 02/01/2017 tarihinden itibaren herhangi bir bilgi verilmediğini ve aracın arızasının giderilmediğini, davalı tarafa ihtarname keşide ettiğini aracın yenisi ile değiştirilmesi olmaması durumunda bedel iadesi talebinde bulunduğunu iddia etmiştir. Davalı ise; aracın ikinci el olup, mahkemenin görevli olmadığını, davacının seçimlik haklarından onarım hakkını kullandığını, araçta üretim kaynaklı herhangi bir sorunun mevcut olmadığını savunmuştur....
Dava, araçtaki gizli ayıp iddiası nedeniyle, aracın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebiyle birlikte manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili araç satıcısı ve ithalatçısı olan şirketlere karşı açtığı davada, araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, ilave olarak da manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı şirketler vekilleri ise ayrı ayrı sundukları cevap dilekçeleri ile, ayıp iddialarını kabul etmediklerini, talebin zamanaşımına uğradığını, araçtaki ayıp nedeniyle ithalatçı firmadan bedel iadesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
nedeniyle, davacı aracı mevcut haliyle takyidatsız biçimde iade yükümlülüğünü yerine getiremeyeceğine göre, seçimlik hakların daralması ile aracı iade borcu doğurmayan, onarım ya da bedelde indirim haklarının ileri sürülebilmesi hukuken mümkün olabilecekken, misli ile değişim kararının hatalı olduğunu, nitekim, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi 6.2.2013 tarih 2012/19781E. 2013/2385K. sayılı ilamında "…Satışa konu araç üzerinde, dava tarihinden önce 2006 yılında, davacının SGK ve OGS borçları nedeniyle haciz işlemi uygulandığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı gibi dosya kapsamı ile de bu hususun sabit olduğunu, dava konusu aracın her türlü takyidattan ari olarak tesliminin mümkün olmaması nedeniyle, bedel iadesi ve yenisiyle değiştirilmesi istenemez ise de, bu durumda talep 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde tanımlanan, "…ayıp oranında bedel indirilmesine…" dönüşür…" denmekle, üzerinde takyidat bulunan ayıplı araca ilişkin seçimlik hakların daralması gerekeceği açıkça kabul edildiğini...