nden satın aldığını, satın aldıktan sonra seyir halinde iken aracın sağa çektiğini, direksiyonu çevirdiğinde ses geldiğini, klimadan koku ve sol arka lastikten sürtünme ile gıcırtı sesi geldiğini, motor arıza ışığının yandığını, direksiyonda eğrilik olduğunu, aracın kalkışlarda silkeleme yaptığını, klimanın soğutmadığını, direksiyondan ses geldiğini ve eğriliğin devam etmesi şikayeti ile servise gönderildiğini, aracın 121 gün serviste kaldığını, bu süre zarfında şirketin araç temin ettiğini, aracın yine aynı şikayetlerle iade edilip misli ile değiştirilmesi istendiğinde davalı şirketçe 2.000,00-3.000,00 lira katılım yapıldığında misli ile değiştirilebileceğinin söylendiğini, aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, araçta ayıp bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
11.md.de yer alan seçimlik haklarından satılanın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını kullandığı ve mahkememizce talebinin haklı olduğu, davacının MK.nun 2....
-KARAR- Davacı vekili, davalının ayıplı araç satışı iddiasına dayanarak yenisi ile değiştirilmesi talebini içeren davanın kabul edildiğini, bu karar ile ayıplı aracın fiilen müvekkiline teslim edildiğini, icra takibine konu aracın aynının piyasada bulunmaması ve misli ile değiştirmenin mümkün olmaması nedeni ile aracın kıymet takdiri yapılarak icra mahkemesince bedelinin belirlendiğini, belirlenen bedel üzerinden motorlu taşıtlar vergisinin müvekkili şirket tarafından dava ve talep hakkı saklı tutularak ödendiğini, yapılan ödeme ile aracın müvekkili adına kayden devrinin gerçekleştiğini, ancak davalı adına ödenen 5000 YTL bakımından davalının haksız zenginleştiğini ileri sürerek şimdilik 1000 YTL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Somut uyuşmazlıkta, ilk derece mahkemesince hüküm fıkrasında davanın kabulüne karar verildiği ifade edilmiş ardından öncelikle misli ile değişim ve bunun olmaması halinde ise bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme yönünde karar verilmiştir. Hukuk usulü yasası 111/1. maddesi ile terditli dava açılması yönünde bir düzenleme yapılmış ise de, aynı hüküm 2. fıkrası ve yukarıda yazılı 297/2. maddeleri ile yasa koyucu tarafından terditli bir şekilde hüküm kurulmasına cevaz verilmemiştir. Mahkemenin ulaşmak istediği sonuca infaz aşamasında İİK 24. maddesi uygulaması ile ulaşılabilecek olup; karar bu hali ile infaz kabiliyeti taşımamaktadır. Mahkemece, bu şekilde terditli şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Bununla birlikte; 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir....
Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. (Y. 13. HD., 18.04.2013 T., 2013 / 8695 E. – 2013 / 10214 K.) HMK 355....
GEREKÇE: Dava; aracın ayıplı olması nedeni ile aracın misli ile değiştirilmesi , olmadığı taktirde bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davacı vekili; davacı asilin vekil tayin ettiği ... aracılığı ile ... otomotiv‘den 10.12.2013 tarihinde ruhsat sahibi ... ‘dan .... plakalı aracı 25.750,00 TL ye satın aldığını,aracın ... garantisi altında olduğunu, ticari aracın hızla yağ yaktığını,Ankara ...Asliye Ticaret Mahkemesi ...D. İş dosyasında bilirkişi raporu ile motor bloğunun yetkili servisçe değiştirilmiş olmasına rağmen yağ yakma arızasının giderilemediği,yetkili servisin sorumlu olduğunun tespit edildiğini , aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı ... vekili, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, zamanaşımı itirazı ile araçta ayıp olmadığını,araç iadesi istenemeyeceğini,koşulların oluşması halinde ancak ayıp oranında bedel iadesi istenebileceğini davalı ..... AŞ . vekili davacının aracı 2....
Bölge adliye mahkemesince; araçtaki arıza nedeni ile değişen parçaların esasa ve aracın değerine etkili nitelikte oldukları, 6502 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca tüketicinin seçimlik haklarından biri olan satılanın ayıpsız misli ile değişim hakkının yasal şartlarının oluştuğu gerekçesiyle; davacının istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulü ile dava konusu aracın aynı mahiyette sıfır km misli ile değiştirilmesine, maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 11/1. maddesinde; malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Davacı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tüketicinin seçimlik hakkının kullanılması hususu hakkında davalı tarafından yapılan yorumların hatalı olduğunu; araçta gizli ayıp olmadığı, değer kaybı olmayacağından bahisle yerel mahkeme gerekçesinin hatalı olduğu ve üretim kaynaklı ayıp bulunmadığı iddialarının kabul edilemeyeceğini; davalının arıza nedeni ile aracın yetkili bayiye götürüldüğü, davalı firmaya getirilmediği iddiasının da dinlenilemeyeceğini belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2019/200 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; taraflar arasındaki araç satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıpsız misli ile değiştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile ödenen satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
İNCELEME VE GEREKÇE: Davacı, davalı yetkili servis işletmecisi şirkete açtığı dava ile dava konusu cep telefonun imalattan kaynaklı ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim talebinde bulunmuştur....
Hükme esas alınan 29.12.2009 tarihli bilirkişi raporunda; aracın arıza lambasının yanmasının sistemde bir arızayı gösterdiği, uyarı lambasının basit bir nedenle yanabileceği gibi güvenliği etkileyecek bir durumda da yanabileceği, davacının arızanın müşahadesi için aracı servise bırakmadığı, dosya üzerinden arızanın tespit edilemeyeceği, arızanın yetkili bir serviste tespit edilmesi gerektiği ve araç değişimi koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir. Dava konusu araç üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadığı açıktır. Hemen belirtmek gerekir ki, davacının tercih hakkını kullanma koşullarının oluşup oluşmadığı, bir başka ifade ile aracın ayıplı olup olmadığı araç üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile anlaşılacaktır. Davacı tercih hakkını aracın yenisi ile değiştirilmesi yönünde kullandığına göre, arızanın servisçe belirlenmesi gerektiğinden de bahsedilemez....