sonuç ve kanaatine varıldığını, davalıların ilgilenmemesi sebebi ile dava konusu araca müvekkili tarafından --- harcama yapılarak ----- taktırıldığını, bunun üzerine davalılara--- tarihinde ihtarname çekerek uğranılan zarar ve aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talep edildiğini, ihtarnameye ---tarafından --- tarihinde cevap verildiğini fakat olumlu bir sonuç alınamadığını, diğer davalıların ise ihtarnameye cevap dahi vermediklerini, bu sebeplerden dolayı motor değişim maliyeti olan ---- dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, aracın davalılara iadesi ile ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı yana yüklenmesini talep ve dava etmiştir....
ikazını belirtildiğini, sorun ampul değişimi ile giderildiğini, bunun dışında 22/02/2019 tarih 01580 nolu müşteri istek formunda da aracın takviye ile çalıştırıldığı belirtilince akü değişiminin bedelsiz olarak yapıldığını, yaklaşık 2 yıllık bir araçta bunların son derece makul arıza ve değişimler olduğunu, bedel iadesi ya da değişim gerektirecek ayıplı bir durumun söz konusu olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Davalı Doğuş Otomotiv vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri : Aracın ayıplı olmadığını, dava konusu araç üzerindeki boya, orijinal boya olup kalınlıkları da standart sınırlar içerisinde, standart sınırlarda kalan ve orijinal olan boyadan dolayı aracın ayıplı olduğundan söz edilemeyeceğini, ayıplı olmayan bir araç için misli ile değişim kararı verilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, araç ayıplı olmadığından, tüketicinin ayıba karşı sorumluluktan doğan seçimlilik hakkı kullanmasının mümkün olmadığını, araç ayıplı olmadığından, tüketicinin ayıba karşı sorumluluktan doğan seçimlilik hakkı kullanmasının mümkün olmadığını, boyanın ayıplı olması misli ile değişim gerektirmeyeceğini, misli ile değişim kararı haksız ve hukuka aykırı olduğu gibi, M.K. 2’de belirtilen iyiniyet kurallarına da aykırı olduğunu, feshin satıcı aleyhine doğurduğu sakınca, alıcı lehine doğurduğu faydadan çok büyük olduğunu, davacının aracı kullandığı süre için kullanım bedeli hesaplaması ve semen tenzili...
Dava, ayıplı olduğu iddia edilen aracın öncelikle misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ve ayıp nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
teslim edildiğini, araçta meydana gelen göçmenin üretim kaynaklı bir hata olmadığını, davalı şirkete 26/06/2018 tarihinde seçimlik haklarını kullanmak amacı ile ihtarname gönderdiklerini yasal süresinde cevap alamadıklarını bu nedenle davanın kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, imkan dahilinde değilse satılanı iade edip araç bedelinin ticari faizi ile iadesini , ayıp oranına müvekkilin kullanmaktan yoksun olduğu sürenin hesabına göre müvekilin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00- TL'nin tahsilini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan tahmilini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ayıplı olduğu iddia edilen malın misli ile değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde ayıp oranında bedel indirimi yapılmasına ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....
KARAR Davacı, davalı şirketin yetkili servisinden 22.06.2010 tarihinde yeni araç satın aldığını, 22.06.2010 ile 09.04.2013 tarihleri arasında aracın en az 6 defa arızalandığını, aracı sürekli servise bırakmak zorunda kaldığını ve araçtan beklenen faydayı sağlanamaması nedeniyle onarımından vazgeçerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi mümkün olmaması halinde bedel iadesine ilişkin noter kanalıyla 09.04.2013 tarihinde ihtarname gönderdiğini ancak talebinin reddedildiğini, aracın garanti süresi sona erdikten sonra sattığını, aracı kullandığı sürede aracın ayıplı olması nedeniyle sürekli servise bırakılması ve beklenen faydanın sağlanamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.200,00 TL ayıp oranında bedel indiriminin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi vererek talebini 6.000,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Çünkü kanunda yapılan düzenlemede seçimlik haklardan onarım ve malın yenisi ile değişim taleplerinin üreticiye (ithalatçıya) karşı kullanılabileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle ayıplı mal nedeniyle satıcı sözleşme ilişkisi nedeniyle tüketiciye karşı seçimlik hakların tamamından (bedel iadesi, yenisi ile değişim, bedelde indirim, onarım ve tazminatlar) sorumludur. Üretici ve ithalatçı ise, sadece misli değişim ve onarım talep edilmesi durumunda, satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu olur. Ancak 6502 sayılı TKHK.madde 56. maddesinde düzenlenen, zorunlu garanti kapsamında kalan malın tamiri mümkün değil ise, tamir süresi aşılmış ise veya tamir yapılmasına rağmen tekrar arızalanır ise tüketici diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Bu seçimlik haklar kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleridir. Tüketici bu seçimlik hakları, satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı kullanabilir....
15.000 kilometrede iken değişmesi gerektiğini, bu kadar az kilometrede bu arızanın oluşmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, anlatılan nedenlerle davanın kabulünü, ayıplı olarak satılan aracın misli ile değiştirilmesini, değiştirilmesi mümkün değil ise aracın satın alındığı 30.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, ayıplı olarak satılan aracın tamiri için harcanan 649,00 TL'nin masrafın yapıldığı 19.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesi: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2005/4- 487 K. 2005/553 T: 05.10.2005 sayılı kararında: anlaşılacağı üzere dava konusu talep zamanaşımına uğramış olduğundan davanın usulden reddi gerektiğini davacı talebi, hak-nesafet kurallarına ve hakkaniyet ilkesine aykırılık, taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesinde orantısızlık teşkil ettiğinden ve ayrıca aracın ayıpsız misli ile değişiminde imkansızlık olduğundan, davacı aracın ayıpsız misli ile değişimini talep edemeyeceğini 6502 sayılı yasanın 11/1 ve 11/3 maddesine göre; aracın misli ile değişim talebinin, "imkân varsa” ve "orantısız güçlükleri beraberinde getirmiyorsa" şartına bağlı olduğu, dolayısıyla aracın ayıpsız misli olmadığı durumda, davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin yerine getirilmesinin imkansız olduğu ve yasal olarak mümkün olmadığının ortada olduğunu 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesi uyarınca da; ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkını kullanabilmesi, "imkan varsa" şartına bağlandığını Alıcının...