ve bedel iadesi talebi hukuki dayanaktan yoksun olduğu, kaldı ki, davacı tarafından aracın kullanılmasına, yararlanılmasına ve çalışmasına engel bir halde bulunmadığı,seçimlik hakkın terditli kullanılması hukuka aykırılık teşkil ettiği, davacının, satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıpsız misli ile değişimini bu olmadığı taktirde araç bedelinin faiziyle birlikte iadesini terditli olarak talep ettiği,.davacının hangi seçimlik hakkını kullancağının sorulmasını ve netleştirilmesini talep ettikleri,açıklanan nedenlerle haksız açılan davanın reddine ve yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür....
sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, ayıptan doğan haklardan öncelikle sözleşmeden dönme, olmazsa bedel farkından ibaret tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, dava konusu biçerdöverin misliyle değiştirilmesine karar verilmiş bu karar davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
aracın halen otoparkta çekilmiş olduğunu, ----yevmiye nolu ihtarnameye cevap ve itirazlar konulu ihtarnamesinde belirttiği hususların gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesi eklerinde yetkili servislerin belge ve bilgilerinin bulunduğunu ve müdahelelerin yetkili servisler tarafından yapıldığını, davacı şirketin---- yer alan seçimlik haklarından olan satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, araç bedeli olan--- ve meydana gelen maddi ve manevi zararın tazmini noktasında Distribütör firma olan ---- sorumlu bulunduğunu, arabuluculuk yoluyla çözümü için arabuluculuğa başvurulduğunu ve --- tarihli oturumda anlaşmaya varılamadığını, mağduriyetinin giderilmesi ve sözleşmeden dönme hakkını kullanarak araç bedeli olan ----belirlenecek --- hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile fiili ödeme tarihinde efektif satış kuruna göre belirlenecek--- karşılığı ile birlikte taraflarına iadesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine...
ve yardımda bulunulmadığını ve müvekkilin zararının daha da artmasına sebep olduğu belirtilerek ayıplı mal iadesi ve davalıya malen ve nakden ödenen toplam 19.482,25- TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen maldaki ayıbın giderilemediği/onarımın yapılamadığı, arızanın devam ettiği iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Bu itibarla, dava dilekçesinde talebin ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen ayıbın giderilemediği ve arızanın devam ettiği iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesi talebine ilişkin olduğu açıkça belirtilmiş ve yerel mahkemece bu yönde yargılama yapılarak istinaf incelemesine konu karar verilmiştir....
Somut olayda davacı, davalı şirketten satın aldığı soğutucu sisteminin ayıplı olduğunu ileri sürerek bedel iadesine isteminde bulunmuş, davalı ise ürünün ayıplı olmadığını servisin soğutucu sisteminin onarmasını bizzat davacının engellediğini savunmuş, mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi isteminin reddine, satış bedelinden 3.000,00 TL indirim yapılmasına karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Taraflar arasında malın satışı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, malın ayıplı olup olmadığı, bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
- K A R A R - Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında araç satım ilişkisi olduğunu,... plaka sayılı aracın satışına ilişkin sözleşme düzenlendiğini, satışa konu araç ayıplı olduğundan ihtarname keşide edildiğini, davalı tarafın bedel olarak verilen senetleri iade edeceğini belirtmesine rağmen takip başlattığını, müvekkilleri aleyhine başlatılan takibin haksız olduğunu ileri sürerek müvekkillerinin borçsuz olduğunun tespitini talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili, davacılar ile müvekkil arasındaki sözleşmenin geçerli olarak kurulduğunu, davacıların edimlerini yerine getirmediğini, aracın çalışır vaziyette teslim edildiğinden sonradan oluşan arızalardan sorumlu olmadıklarını, davacıların hiçbir edimini yerime getirmediğini ve satım sözleşmesi kapsamında zamanaşımı süresi geçirildiğinden açılan davanın reddini istemiştir....
Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, ilk derece mahkemesince HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmiş; daha sonra Bölge Adliye Mahkemesinde bu karar kaldırılarak ayıpsız misli ile değişimi yönünde hüküm kurulmuştur....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2019 NUMARASI : 2018/6 ESAS, 2019/382 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanım reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Sabiha SAVAŞÇI tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin 17/08/2017 tarihinde ithalatçı doğuş otomotiv servis ve ticaret A.ş....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” şeklinde yapılan düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından biriside ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici yasa ile kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Davacı eldeki davada ayıplı ürün bedelinin tahsilini istemekte olup, yasa gereği bu talepte bulunma hakkı vardır. Dava konusu ürün ayıplı olduğu içinde davacıya talebi doğrultusunda bedelin iadesi gerekir. Mahkemece, dava konusu ürünün davalıya iadesi koşulu ile ödenen bedelin malın davalılara iade tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacının talep etmediği ücretsiz onarıma dair karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....