Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinin raporda da; aracın satış tarihi itibariyle ayıplı olduğu belirlenmiştir. Dava konusu araç hakkında bilirkişiden alınan, ayıp iddiasının niteliği itibarı ile maddi olgulara dayanan, bilimsel ve objektif nitelikte, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporlarına göre aracın gizli ayıplı olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda yer alan yasal düzenlemelere göre, aracın gizli ayıplı olması nedeniyle tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Alınan tüm bilirkişi raporlarıyla dava konusu aracın satın alındığı tarihten itibaren problem yarattığı ve oluşan problemlerin servis tarafından da giderilemediği, davacının araçtan beklediği faydayı sağlayamadığı, aracı satın aldığı tarihten bu yana aracın arızalarıyla uğraşmak zorunda kaldığı, aracın gizli ayıplı olduğu belirlenmiştir....

Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan misli ile değişim istemine ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlık araçta meydana gelen boya dökülmelerinin üretimden kaynaklı bir ayıp olup olmadığı konusunda toplanmaktadır. Mahkeme, araçta değişen parça olmaması ve hasarsız olarak komple boya gerektirdiği dikkate alındığında aracın komple boyanması durumunda aracın normal piyasa ederinin altında bir değerle satılabileceği, değer kaybının 11.000,00 TL olduğu, aracın 6502 sayılı kanunun 11. Maddesinde belirtilen ayıplı mal olduğu, bu durumda davacının yasada belirtilen seçimlik haklarından aracı ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmekte haklı bulunduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar vermiştir....

    DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle, misli ile değişim, kabul olunmaması halinde sözleşmeden dönme ile güncel satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile misli ile değişime karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Uyuşmazlığa dava konusu ürünlerin satış tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekmektedir....

    bir ayıp olmadığını, araçta kullanımdan kaynaklanan arıza ve hasarların oluşturduğu değer kaybı ve araç üzerinde takyidat bulunup bulunmadığı araştırılmadan ayıpsız misli ile değişim kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....

      Dosyaya sunulan iş emirlerinin incelenmesinde, dava tarihine kadarki süreçte araç turbosu ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadığının anlaşıldığı, dava tarihi itibariyle ileri sürülen ayıpların ise tamirinin mümkün olduğu, aracın değerine oranla %0,6 oranına tekabül ettiği ki bu durumda misli ile değişimin hakkaniyete aykırı olacağı, davacının ayıp oranında indirim talep etmediği terditli talepler ileri sürmediği, yalnızca misli ile değişim istediği, dolayısıyla misli ile değişimin de şartlarının oluşmadığı gözetilerek davanın reddine karar vermek gerekmiş ve davacının davasını tüketici mahkemesinde harçsız açtığı fakat görevsizlik kararı sonrası mahkememizce fatura bedeli üzerinden harcın tamamlatıldığı gözetilerek, dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmiş ve aşağıdaki şekli ile hüküm oluşturulmuştur....

        Maddeleri gereğince ayıplı malın iadesi ve diğer seçimlik haklarının doğduğu, davacının ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçimlik hakkını kullandığı, bu talebinde haklı olduğu, davalıların satıcı ve ithalatçı olarak davada yer aldıkları ve 11. Madde gereğince bu hakkın satıcıya, üreticiye ve ithalatçıya karşı da kullanılabileceği dolayısıyla davalıların davacıya karşı müteselsil olarak sorumlu oldukları, seçimlik hakların kullanılması nedeniyle doğacak masrafların bu hakkı yerine getirecek tarafça karşılanması gerektiği, davaya konu aracın davacı elinde iken yaptığı trafik kazası nedeniyle araçta 1.373,00 TL değer kaybı oluştuğu, bu zarar nedeniyle de davacının bu zararı tazmin etmesi gerektiği, aracın değişim esnasında ayıpsız mislinin temin edilememesi halinde İİK 24....

        İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin satıcıya ve servis sağlayıcıya karşı açmış olduğu ayıplı maldan kaynaklanan ayıpsız misli ile değişim, olmadığı taktirde araç fatura bedelinin yasal faizi ile birlikte iadesi talebine ilişkindir. Davaya konu olan aracın 07/12/2013 tarihinde taraflar arasında yapılan satış sözleşmesiyle satın alındığı ihtilafsız olup, somut olaya 4077 sayılı TKHK'nın uygulanması gerektiği görülmektedir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle "ayıp" kavramı üzerinde durmakta yarar vardır. Ayıba ilişkin düzenleme, sözleşme tarihi itibariyle uygulanması gereken, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’nin 4. maddesinde yer almaktadır....

        Sayılı kararı) Buna göre 6502 sayılı TKHK'nın yukarıya alınan maddeleri kapsamında; denetime ve hüküm kurmaya elverişli uzman bilirkişi raporu ile dava konusu aracın üretimden kaynaklı ayıplı mal niteliğinde olduğu ve gizli ayıbın imalattan kaynaklandığı, değişim talebi yerine getirilmeyen davacının ayıplı malı kabul etmeye ve kullanmaya zorlanamayacağı ve üründen beklenen faydayı sağlamasının da mümkün olmadığı, bu nedenle, davacı tüketicinin seçimlik haklarını kullanabileceği ve ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimini satıcı ve üretici olarak ayıplı maldan birlikte sorumlu olan davalılardan isteyebileceği anlaşılmış olduğundan ilk derece mahkemesince de aracın gizli ayıplı olduğu kabul edilmişken davacının kullanmış olduğu seçimlik hak yönünde hüküm tesisi gerekirken davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme ve bedel iadesi olarak kabul edilerek buna karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....

        İlk derece mahkemesince; malikleri tarafından araçtan yaklaşık 5 yıl faydalanılması, gizli ayıbın tamiri mümkün aktarma organlarından kaynaklı olması, araçtaki değer kaybının araç bedeline oranı dikkate alındığında; aracın ayıpsız misli ile değişimi ya da bedel iadesinin iyi niyet kurallarına aykırı ve satıcı aleyhine orantısızlığa sebep olacağı gerekçesiyle, davanın bedel indirimi talebi yönünden kabulü ile 3.295 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu