Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, dosya kapsamındaki belgeler ve bilirkişi raporları ile davalarının ispatlandığını, ancak buna rağmen davanın reddine karar verildiğini, verilen red kararının hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesince her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiğini, davalı Doğuş Otomotivin yetkili servis değil ithalatçı konumunda olduğunu bu nedenle ücretsiz onarım ve misli ile değişim talebinden bu davalının da sorumlu olduğunu bu nedenle tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı vekili açmış olduğu davada aracın ayıplı olduğunu bu nedenle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin bu talep kabul edilmediği taktirde araç bedelinin iadesini talep etmiştir....

Mahkemece; "...Eldeki dava, ayıp nedeniyle davacının seçimlik haklarını kullanmasına ilişkin olup, dava tarihinde dava konusu aracın davacının elinde bulunduğu ve satılmadığı hususu sabittir. Dava konusu aracın davadan sonra davacı tarafından satılmış olması davacının ayıp nedeniyle dava hakkını ortadan kaldırmaz ve davacı Ufuk Kararmaz'ın eldeki davada davacı olma sıfatının devam ettiği değerlendirilmiş olup, araç satıldığından bedelsiz misli ile değişim talebi her iki davalı yönünden reddedilerek ayıp oranında bedelde indirim talebi açısınan işin esasına girilmek ve ayıp sebebiyle bedelde indirim hakkının sadece SATICI T1 Nakliye Turizm San. Tic. Ltd. Şti.'ne karşı kullanılabileceği ve ÜRETİCİ/İTHALATÇI olan davalı Honda Türkiye A.Ş.'...

Mahkemece, davanın kısmen kabulü, aracın davalıya iadesine, aracın fatura bedelinden 2.150,00 TL'lik değer kaybının mahsubu ile 33.022,00 TL araç bedelinin aracın davalılara iadesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, satın alınan araçtaki boyanın gizli ayıplı olduğu iddiasıyla açılan aracın misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece aracın bedelinin davacıya ödenmesine karar verilmiş ve fatura bedelinden aracın yaptığı kazalardan ve kullanım sırasında oluşan hasarlardan kaynaklanan değer kaybı düşülmüştür. Davacı dava dilekçesinde değişim ve bedel iadesi talebinden bulunmuştur. Davacın talebi öncelikle aracın misli ile değiştirilmesi talebidir....

    ile değişim talebinin yerine getirilmesi imkansız olduğundan, yerel mahkeme kararının açıkça yasa hükümlerine aykırı olduğunu, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesi uyarınca; ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkını kullanabilmesi, "imkan varsa" şartına bağlandığını, 6502 sayılı TKHK’nın 11/1.ç maddesinde, tüketicinin ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkını kullanabilmesinin "imkan varsa" şartına bağlandığını, yine 6502 sayılı yasanın 11/3 maddesinde; “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir" şeklinde düzenleme bulunduğunu, bu yasal düzenleme karşısında yerel mahkemenin gerekçesinin yasaya aykırı olduğunun da açıkça ortada olduğunu, bu kanun maddesiyle aracın ayıpsız misli ile değişiminin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirmesi halinde, tüketicinin ayıp oranında bedel...

    İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan inceleme bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporda aracın ayıplı araç statüsünde olduğu ve ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunun anlaşıldığı yönünde detaylı rapor düzenlendiğini, davalı tarafın ve ihbar olunanın rapora itirazları üzerine alınan ek raporda araçta var olan ve tespit edilen gizli ayıp nedeniyle bu aracın kaputunun macunlanarak boyanması gerektiği diğer bölümlerde kısmi vernik atması da dikkate alındığında bu araçta yaklaşık 2 ya da 3 parçanın tamir edilerek boyanması gerektiği dikkate alındığında araçta 11.000,00- TL değer kaybı tespit edildiğini, fakat bu duruma rağmen yerel mahkemece dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişim talebinin reddine karar verdiği nedenleri ile ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin reddi yönündeki mahkeme kararın kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    Somut olayda ise, davacı eldeki davayı aracın ayıplı olduğu iddiası ile misli ile değişim ve bedel iadesi talepleri ile açmış olduğu görülmekle 02/10/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında bu hususa işaret edilerek davacıdan 6502 Sayılı TKHK'nın 11. maddesinde düzenlenen seçimlik haklardan hangisini kullandığı sorulmuş ve davacı vekilince de misli ile değişim tercihinde bulunulması üzerine yargılamaya bu çerçevede devam edilmiştir....

    Davalılar vekili; misli ile değişim talebi reddedilmesine rağmen lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, davacı lehine kabul edilen miktarı aşar nitelikte 9.200 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, süresinde ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, davacının ıslahla 3.000 TL değer kaybını talep etmesine rağmen daha sonra bu talebi aşar nitelikte karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmedilen miktara ihtarname tarihinden itibaren faiz işletilmesinin yasaya aykırı olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, boya kalınlık değerlerinin tolerans değerlerine uygun olduğunu, fahiş değer kaybına hükmedildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, aracın ayıplı olmasından kaynaklı misli ile değişim veya onarım ve değer kaybının tahsili istemine ilişkindir. 2....

      Dava konusu araçta bilirkişilerce tespit edilen sorununun üretim hatasından kaynaklandığı, araçta kullanıcı hatasından kaynaklanan bir sorunun bulunmadığı, aracın ayıplı halde davacıya satıldığı anlaşılmaktadır (TKHK md. 8). Bu durumda, davacı ayıplı araç satışı nedeniyle seçimlik haklarından aracın ayıpsız misli ile değişimini davalı ithalatçıdan isteyebilir (TKHK md. 11/1- ç/2). Dosya kapsamı, yerel mahkeme gerekçesi ve özellikle mahkeme ve taraf denetimine elverişli bilirkişi raporunda davacının yeni olarak satın aldığı araçtaki kapının satın alma tarihinden önce değişmiş olduğu şeklindeki tespit dikkate alındığında bu haliyle davacının, "0" km zannıyla satın aldığı araçtaki mevcut ayıbı bilerek ayıplı aracı kullanmaya ve kabul etmeye zorlanamayacağı, araç üzerinde hasar, takyidat ve mahrumiyet kaydı bulunmadığı da göz önüne alınarak davada aracın ayıpsız misli ile değişimi şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır....

      İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından 04/04/2021 tarihinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davacının eldeki davayı bedel iadesi veya aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçimlik hakkının kullanılmasına dayalı olarak açtığını, mahkemece yargılama sırasında davacıdan hangi seçimlik hakkını kullandığının sorulup neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönde işlem yapılmadan, davacının misli ile değişim talebini tercih edip etmeyeceği sorulmadan, yazılı şekilde bedel iadesine karar verildiğini, bu kararın günümüz değişen koşulları karşısında tüketiciyi mağdur ettiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı tüketicinin seçimlik hakkını kullanmasına ilişkindir....

      malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep edebileceği ve 6502 sayılı Kanun kapsamında belirlenen seçimlik haklardan misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, dava konusu aracın davalı tarafından ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu