Eğer kullanıcı hatası yoksa ve kazada araçtaki ayıplar nedeniyle meydana gelmiş ise, bunun sonuçlarına davalının katlanması ve aracın bedelinin iadesine karar verilmesi gerekir. Şayet kaza araçtaki ayıplardan meydana gelmemiş veya araçtaki arızalar kaza nedeniyle meydana gelmiş ise, kullanıcı hatası olduğunun kabulü ile artık ayıplı bir araç bulunmadığı ve iade şartları gerçekleşmediğinden, davanın reddine karar verilmelidir. Mahkemece eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Araç davacının elideyken meydana gelen kaza nedeniyle, araçta meydana gelen değer kaybının da, konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi ve bedel iadesine karar verilmesi halinde, bu miktarın bedelden indirilmesine karar verilmesi gerekirken, bu hususun da gözönünde buludurulmaması, bozma nedenidir....
K A R A R Davacı, mülkiyeti davalıya ait aracı noter satış sözleşmesi ile 38.535,00 TL bedelle satın aldığını, aracı kullanmaya başladıktan bir süre sonra aracın pert kaydının olduğunu, ön kaputunun değiştirildiğini ve araç airbaglerinin bulunmadığını öğrendiğini, aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğunu, satıcının ayıba karşı sorumluluğu gereği taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeplerle fesh edildiğinin tespiti ile satış bedeli olan 38.535,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu aracın davacı tarafından davalıya teslimi koşulu ile 34.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı araç satışına ilişkin bedel ve yapılan zorunlu masrafların iadesi davasıdır....
Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan bedel iadesi istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde davanın 11.10.2012 tarihinde davacı tarafından sunulan dava dilekçesi ile açılmış olduğu, davacının daha sonra dosyaya sunduğu deliller ekinde 18.10.2012 tarihli servis fişinin de bulunduğu ve davalıların davacı tüketicinin dava açıldıktan sonra bu tarihte yetkili servis istasyonunda dava konusu otomobilin airbaginin değiştirilmek suretiyle tamir edilmiş bulunduğu ve bu haliyle davacı tüketicinin seçimlik hakkını dava tarihinden sonra tamirden yana kullanmak suretiyle tüketmiş bulunduğu savunmasını da ileri sürdükleri görülmüştür. Öte yandan; ilk derece yargılama makamınca hükme esas alınan bilirkişi asıl ve ek raporlarının incelenmesinde ayıplı olduğu öne sürülen bu airbag ünitesinin halen arızalı/ayıplı olduğuna dair bir belirleme de yapılmadığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ve misli ile değişim kararından sarfınazar edilmiş ise de; Somut olayda; “0 km” de alınan aracın, üretim arızası olduğu halde tüketiciye satılıp, teslim edildiği; “EPC sistemi” arızası nedeniyle araç üzerinde yetkili servis eliyle bir çok kez tamir amaçlı müdahale edilmesine karşın arızaların giderilememiş olduğu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile de tespit edilmiş bulunduğu; arızanın giderilememiş olması yanında tüketicinin araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı sağlayamadığı, davacı tüketicinin seçimlik hakkını bedel iadesi yönünde kullanmış bulunması karşısında tüketicinin bu şekilde aracı değer düşüklüğüne ilişkin zararı giderilerek de olsa kullanmaya zorlanamayacağı, belirgindir. Dosya kapsamından eldeki dava yönünden, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi isteme koşulları gerçekleşmiştir....
Dava, ayıplı araç sebebiyle satış bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir....
Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu otomobilin sol ön kapısının boyanmış olması nedeniyle dava konusu araçta 1.250,00.-TL değer kaybı oluştuğu mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boyama işleminin sözleşmenin feshi ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Mahkemece, dava konusu aracın ayıplı olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde mahkemece, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Mahkemece yargılama sırasında alınan 30.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda aracın boya kalınlığının genel üretim toleransları içinde ancak seri üretim kalınlık değerlerinin üstünde olduğu, boya tabakasındaki genel kalınlık dağılımının homojen olmadığı, kalın bölgelerin sonradan boyandığı, ancak sonradan boyama işleminin üretim tesisi içindemi yoksa dışında mı yapıldığının tespit edilemediği bildirilmiştir. Karara esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir....
K A R A R Davacı, davalılardan 29.09.2011 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, aracı satmak istediğinde ise aracın tamamen ikinci bir defa daha boyanmış bir araç olduğunu öğrendiğini, aracın sıfır olarak satın alınmış olması karşısında gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ya da bedel iadesi ile birlikte fazlaya dair haklarını saklı tutmak kaydıyla 500,00.-TL maddi ve 1.000,00.-TL manevi tazminata karar verilmesini dilemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava konusu edilen ... plaka sayılı Hyundai marka MD ... 1.6 D-......
KARAR Davacı, 28.12.2004 tarihinde davalı yanca üretilen aracı satın aldığını ancak aracın yokuşları güçlükle çıkması nedeniyle başvurduğu yetkili servis tarafından ayıbın giderilememesi üzerine ... 1.Tüketici Mahkemesinde mal bedelinin iadesi talebi ile 06.12.2007 tarihinde dava açtığını adı geçen mahkemece 27.11.2008 tarihinde 2007/814 -730 sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini, kararın Yargıtay incelemesi devam ederken 17.04.2009 tarihinde araç park halinde iken arkadan çarpma sonucu pert olduğunu, anılan mahkeme kararının onandığı ancak aracı teslim imkanının ortadan kalktığından bedelini iade alamadığını bildirilerek, ayıplı mal satışı nedeniyle davalının sorumlu olduğu ayıba tekabül eden 10.000-TL kısmın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, daha önce araç bedelinin iadesine yönelik davanın onanmakla kesin hüküm teşkil ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Jandarmasının kontrolü sırasında aracın çenç (change) olması nedeniyle araca el konulduğunu, el koymanın ardından aracın son sahibi olan... tarafından ayıplı ifa nedeniyle araç bedelinin iadesi için Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/643 esas sayılı dosyasıyla alacak davası açıldığını, ... ile anlaştıklarını ve anlaşma doğrultusunda ... 9.500,00 TL ödeme yapıldığını belirterek 03/12/2013 tarihinde ... ödenen 9.500,00 TL nin aynı tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....