Dava; satım akdine konu edilen aracın ayıplı olduğu iddiasıyla aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi istemine ilişkin dava niteliğindedir. Davacı ile davalılardan ...AŞ arasında araç alım satımına ilişkin akdi ilişkinin bulunduğu, .../.../... tarihinde davaya konu edilen aracın 231.026,79.-TL bedelle davacı tarafından satın alınıp bedelinin de ödendiği hususları ihtilafsızdır. Uyuşmazlık; davacının aktif dava ehliyetinin, davalılardan ...'nin pasif taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı, satıma konu araçtaki arızanın üretim hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, aracın ayıplı olup olmadığı, ayıp varsa gizli ayıp mı açık ayıp mı olduğu, ayıp ve ihbar yükümlülüklerine davacı tarafça uyulup uyulmadığı hususlarına ilişkindir. Davalı ...vekili her ne kadar husumet itirazında bulunarak kendisine husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürmüşse de, dosyaya sunulan garanti belgesinin incelenmesinde 2 yıllık garanti süresinin bulunduğu ve davalı ...'...
yeterli iken bilirkişi raporunun yerinde olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasının yerinde olmadığı, davacının kazanç kaybı talebinin, aracın bu süre içinde kendisinde kalması halinde amortisman bedeli veya elde ettiği kazancın tenzili yapılamayacağından yerinde bulunmadığı gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine, davanın kısmen kabulüne, davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, davacıda bulunan aracın davalı tarafa iadesine, davacının kazanç kaybı talebinin reddine karar verilmiştir....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; taraflar arasındaki araç satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıpsız misli ile değiştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile ödenen satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulü ile ücretsiz onarım kararı verilmiş olup, hüküm davacı vekili ve katılma yolu ile de davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporlarıyla davaya konu araçta sürücüyü can güvenliğini tehlikeye sokacak imalattan kaynaklı gizli ayıp mevcut olduğu, araçta imalattan kaynaklanan hata nedeniyle aracın içeri su aldığı, davacı tarafın süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, bu durumda sözleşmenin feshi ile malın iadesi ve bedelinin tahsili yönünde tercihini kullanabileceği, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi mümkün görülmediğinden davacının ayıplı olduğu anlaşılan aracı iade ederek bedelini isteme hakkına sahip olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının ödemiş olduğu 140.000,00 TL'nin aracın iade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. .../......
konusu aracın -------- durumunda olduğu anlaşılan davalı şirketin cevap dilekçesinde; dava konusu araca -------- verildiğini beyan ettiği, ----içtihatlarında da kabul edildiği üzere, davalı şirketin dava konusu araca ---- vermekle, dava konusu araçta var olan imalat hatasından kaynaklanan ayıptan dolayı davacıya karşı, aracın davadışı satıcısı ile birlikte, ayıp Sorumluluğu ------altına girdiği bu nedenle, dava konusu aracın İthalatçısı durumunda olduğu anlaşılan davalı şirketin bu davada taraf sıfatının bulunduğu ve davacıya karşı dava konusu aracı ayıpsız misli ile değiştirme yükümlülüğü altına girdiği, davacının satın aldığı aracın önemli derecede gizli ayıplı olması nedeniyle aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi talebine hak kazandığı, davacının 581,05 TL ihtarname tebliğ masrafının yargılama gideri olarak değerlendirilmesinin uygun olacağı belirlenmekle davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 21.11.2011 tarihinde davalılardan ... Otomotiv. Servis San. ve Tic. A.Ş.'den diğer davalının ithalatçısı olduğu dava konusu otomobili satın aldığını, dava konusu aracın farklı tarihlerde üç defa şanzıman arızası nedeniyle servise götürülmek zorunda kalındığını ileri sürerek; halihazırda gizli ayıplı olan dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimi ile birlikte 7.080,00.-TL maddi ve 5.000,00.-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar dava konusu aracın ayıplı olmadığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....
gün için aracından faydalanamadığını, olaşan masrafları kendisi karşıladığını, zarara uğradığını, müvekkilinin seçimlik haklarından aracın arızasının giderilmesi aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, ayıpsız misli ile değiştirilmesinde ifa imkansızlığı söz konusu ise aracın satış bedelinin ödenmesine ilişkin talebini davalı T3 ihtar çekerek bildirdiğini, yapılan müracaata karşın davalı General tarafından aracın arızasının giderilmesi için servise başvurulacağını belirttiğini, ancak araç daha önce defalarca onarımdan geçmiş olmasına karşın kesin bir çözüme kavuşturulamadığından seçimlik haklarından tamir hakkını bu kez kabul etmemekle birlikte beraber işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, ayıpsız misli ile değiştirmede ifa imkansızlığı söz konusu ise sözleşmenin iptali ile satış bedelinin satış tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; davacının davalı Otomat Mot.Araç.Tic.Ltd.Şti'nden satın aldığı dava konusu aracın ayıplı olduğu iddiasıyla aracın yenisiyle değiştirilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda yukarıda açıklanan gerekçe ile; davacının davasının kabulüne, dava konusu aracın davalılar tarafından ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiş, karara karşı davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7. maddesi gereğidir. 3-Davacı, davalıdan 67.191,30-TL bedelle satın aldığı aracın ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bu mümkün olmazsa ödediği bedelin iadesi için eldeki dava açmış, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir. Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2 bendinde harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmiş ise de dava konusu aracın bedeli 67.191,30-TL olup dava açılırken toplam 55,40-TL harç ödemiştir. Mahkemece karar tarihi itibariyle harca esas dava değeri üzerinden nispi karar ilam harcı hesaplanmalı ve yargılama sırasında peşin ödenen harcın mahsubu ile eksik kalanın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Mahkemece, ilama konu araçtaki gizli ayıp nedeniyle taraflar arasında bir süredir uyuşmazlık bulunduğu, bu nedenle ilamın karşılıklı edim içeren bir sözleşme gibi infazının mümkün olmadığı, aracın ayıplı olduğunun mahkeme kararıyla tespit edilmesi karşısında ayıplı mal sahibinin ilamlı takip başlatmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, ilamlı takibin başlamasından sonra ayıplı aracın iadesinin ve misli ile değiştirilmesinin ve hatta misli ile değiştirme mümkün değilse aracın bedelinin tahsilinin gündeme gelebileceği dikkate alınarak, borçlunun ileri sürdüğü nedenle icra emrinin ve takibin iptalinin mümkün olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....