konusu aracın misli ile aynının tedarik edilmesinin mümkün olup olmadığının sorulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
giderileceği, ancak bu değişimin araçta %25 oranında değer kaybına neden olacağı, bu nedenle davacının aracın misli ile değiştirilmesi talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne; dava konusu ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir....
Davacının İstinaf Başvurusunun İncelenmesi Davacı dava dilekçesinde aracın ayıpsız misli ile değişimini, olmadığı takdirde bedelde indirim yapılmasını talep etmiş, aynı talebi 19/02/2021 tarihli karar duruşmasında da dile getirmiştir. Bu durumda mahkemece davacıya hangi seçimlik hakkını kullanmak istediği HMK'nın 31. maddesi kapsamında sorulmamış olması doğru görülmemiş ise de istinaf dilekçesinden de anlaşıldığı üzere davacı seçimlik hakkını aracın misli ile değişimi yönünde ortaya koymuştur. Mahkemece yukarıda, davalının istinaf başvurusu ile ilgili (II) numaralı paragrafta belirtildiği üzere yeniden inceleme yapılacaktır. Bu inceleme neticesinde iddia edildiği şekilde ayıplı olduğunun kabulü halinde davacının misli ile değişime yönelik seçimlik hakkına üstünlük tanınması gerekmektedir. Ancak, aracın daha önce kaza geçirdiği dikkate alındığında, misli ile değişim kararı verilmesi halinde kaza sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybının davalılara ödenmesi gerekmektedir....
Dava, ayıplı olduğu iddia edilen aracın ayıpsız misli ile değişimi, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi, bunun da mümkün olmaması halinde değer kaybının tespiti ile davalılardan tahsili istemine ilişkindir. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Mahkemece; aracın ayıplı olduğu kabul edilerek misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun düşmediği gerekçesiyle bedelde indirime hükmedilmiş, hükme karşı davacı vekili ile davalı Kamer Oto A.Ş vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu kapsamda ; Yargıtayın kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir. Bu metoda göre zararın tazmini için, ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka hükmetmek gerekir. Araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi halinde kural olarak uygulama, nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir. Bu metoda göre, zararın tazmini için, ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka hükmetmek gerekir. (Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin 04/04/2018 tarih, 2016/21154 esas ve 2018/4158 karar sayılı ilamı.)...
Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.......'' şeklindedir....
yeterli olduğunu, bu nedenle aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, dava konusu aracın ayıplı olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde mahkemece, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Mahkemece yargılama sırasında alınan 30.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda aracın boya kalınlığının genel üretim toleransları içinde ancak seri üretim kalınlık değerlerinin üstünde olduğu, boya tabakasındaki genel kalınlık dağılımının homojen olmadığı, kalın bölgelerin sonradan boyandığı, ancak sonradan boyama işleminin üretim tesisi içindemi yoksa dışında mı yapıldığının tespit edilemediği bildirilmiştir. Karara esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir....
boyasında kalkmaların meydana geldiğini, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacının bu terditli talepleri kapsamında öncelikli talebi aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesidir. Mahkemece davacının bu öncelikli talebi dikkate alınmaksızın dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline karar verilmek suretiyle talep aşılmış bulunmaktadır. Bu durum HUMK’nun 74.maddesine ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin özüne aykırıdır. Öte yandan Aracın ayıpsız misli ile değişim yapılmasına ilişkin kararın davalı tarafından yerine getirilemeyeceğinin infaz aşamasında tespit edilmesi halinde icra müdürlüğünce İ.İ.K.'nun 24. Maddesinin re'sen uygulanmasının zorunlu olduğu hususu gözden uzak tutulmamalıdır....