O halde ilk derece mahkemesinin aracın misli ile değişimi yönünde verdiği kararında bir isabetsizlik görülmemiş olup, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
aracın tamir edilmesi yönünde teklifte bulunduğunu ancak onarım teklifinin müvekkili tarafından kabul edilmeyerek ayıpsız misli ile değiştirilmesini istediğini, bu talebin davalı tarafından karşılanmayarak sürünceme de bırakıldığını beyanla; ayıplı olan aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile aracın davalı tarafa iadesine ve araç için ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu, garanti süresi içinde servise başvurulduğu ve ancak arızanın giderilemediği, bu sebeple davalının zamanaşımı itirazı ile hak düşürücü süre içinde ayıp ihbarında bulunulmadığı yönündeki itirazının dikkate alınamayacağı, ayıbın niteliği dikkate alındığında davacının dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile davaya konu aracın aynı nitelikte ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ...'ın huzuru ile duruşma yapılıp temyiz isteminin süresinde olduğu saptanıp, dosyanın incelenmesi sonucu gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 29.12.2015 tarihinde dava konusu otomobili davalıdan satın almış olduğunu, satın alınan otomobilin henüz 815 km’de iken motor arıza ikaz lambasının yandığını, birden fazla sefer olmak kaydıyla bu nedenle servise başvuru yapılmasına rağmen bir netice alınamadığını, aracın bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek, dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değişimine, olmadığı takdirde sözleşmenin iptali ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesine, bunun da olmaması halinde ise ayıp nedeniyle ortaya çıkan değer kaybına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ilk derece yargılama makamına sunmuş olduğu yanıt dilekçesi ile dava konusu aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, taraflar arasında araç satım sözleşmesiden kaynaklı davaya konu otomobilde gizli ayıp iddiası ile aracın misli ile değişimi, mümkün olmaması halinde satış bedelinin satış tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile iadesi ve aracın çalışmadığı her gün için kazanç kaybı istemine ilişkindir. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan konusunda uzman bilirkişiler tarafından incelemeleri yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. Makine Mühendisi Bilirkişi ... 21/10/2019 tarihli raporunda; Dava konusu 2017 model ... marka,... tipindeki ... plaka sayılı aracın servis kayıtları incelendiğinde; aracın rutin bakımları dışında, araçta meydana gelen tüm arızların aracın motor tesisatından kaynaklandığı, Yetkili servisin 03.07.2019 tarihli ... nolu İş Emri Formunda aracın ...-......
AŞ. hakkına açılan davanın kısmen kabulü ile dava konusu aracın ayıplı olduğunun tespitine, dava konusu ayıplı malın davacı tarafından üzerindeki tüm takyidatlardan ve trafik para cezalarından ari bir şekilde davalılara iadesine, dava konusu yapılan aracın, aynı model, aynı marka ve aynı özellikteki ayıpsız misliyle değiştirilmesine; aracın aynı model, aynı marka ve aynı özellikteki ayıpsız misli ile değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde 43.690,80 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı .... AŞ....
çürümesine sebep olacağını, araçta davalının sebep olduğu hasarlı parçanın misli ile değişimi, misli ile değişimi mümkün değilse hasarlı parçanın değeri tutarında maddi tazminatın davalı tarafça karşılanması gerektiğini, öte yandan davacının aracı satmak istediğinde hasarlı olması dolayısıyla hasarsız emsallerinden daha az bir fiyata satabileceğini, bu sebeple aracın onarım öncesi rayiç değeri ile onarım sonrası rayiç değeri tespit edilmek suretiyle aradaki farkın bulunarak değer kaybının hesaplanması gerektiğini belirterek Davalı tarafın ayıplı hizmetine bağlı olarak vekil edene ait araçtaki hasarlı parçanın misli ile değişimine, misli ile değişimi mümkün değilse hasarlı parçanın değeri tutarında maddi tazminat alacağı için 250,00 TL, Araçta oluşan değer kaybı alacağı için 250,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 500,00 TL tutarındaki zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davacının İstinaf Başvurusunun İncelenmesi Davacı dava dilekçesinde aracın ayıpsız misli ile değişimini, olmadığı takdirde bedelde indirim yapılmasını talep etmiş, aynı talebi 19/02/2021 tarihli karar duruşmasında da dile getirmiştir. Bu durumda mahkemece davacıya hangi seçimlik hakkını kullanmak istediği HMK'nın 31. maddesi kapsamında sorulmamış olması doğru görülmemiş ise de istinaf dilekçesinden de anlaşıldığı üzere davacı seçimlik hakkını aracın misli ile değişimi yönünde ortaya koymuştur. Mahkemece yukarıda, davalının istinaf başvurusu ile ilgili (II) numaralı paragrafta belirtildiği üzere yeniden inceleme yapılacaktır. Bu inceleme neticesinde iddia edildiği şekilde ayıplı olduğunun kabulü halinde davacının misli ile değişime yönelik seçimlik hakkına üstünlük tanınması gerekmektedir. Ancak, aracın daha önce kaza geçirdiği dikkate alındığında, misli ile değişim kararı verilmesi halinde kaza sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybının davalılara ödenmesi gerekmektedir....
den 06/12/2013 tarihinde 2013 model Nissan marka aracı 67.250 TL bedel karşılığında satın aldığını, aracın ilk kez 14/01/2014 tarihinde olmak üzere bir yıl içinde 5 kere aküden kaynaklanan sebeplerle yolda kaldığını, yetkili servis tarafından arızanın tespit edilip giderilemediğini, ayıpsız misli ile değişim talebinin reddedildiğini, ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine olmazsa 67.250 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar aracın ayıplı olmadığını yetkili servisin araçta kaçak, akü şarj sisteminde bir sorun tespit edemediklerini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalıların istinaf başvurusu bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmesi ile hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava satım konusu ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı … Ltd. Şti’den 04.06.2008 tarihinde satın aldığı aracın, 14.08.2008 tarihinde teslim edildiğini, aynı gün aracın arıza lambasının yandığını, yetkili servisin arızayı tespit edemediğini, arızanın belirlenmesi için aracın serviste kalmasının istendiğini ancak kabul etmediğini, yaptırılacak bilirkişi incelemesinde aracın ayıplı olduğunun ortaya çıkacağını ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....