Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Finansmanı A.Ş. hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulü ile dava konusu aracın aynı marka model ve özellikteki ayıpsız misli ile değiştirilmesine, ayıplı aracın tüm masrafları (iade konusundaki) davalı .... tarafından karşılanmak üzere davacı tarafından üzerindeki tüm takyidatlardan ari bir şekilde iadesine, davaya konu aracın aynı model aynı marka ve aynı özellikteki ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmadığı takdirde İİKm.24 uyarınca işlem yapılmasına manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı .... tarafından temiyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uyularak karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi olmazsa satış bedelinin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....

    Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, ilk derece mahkemesince HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmiş; daha sonra Bölge Adliye Mahkemesinde bu karar kaldırılarak ayıpsız misli ile değişimi yönünde hüküm kurulmuştur....

      Dava, ayıplı mal satımına dayalı satılanın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı, motor ve şase numarası yazılı 34 XX 830 plakalı Range Rover 3.0 TDV6 markalı aracı davalıdan satın aldığını, aracın gizli ayıplı olduğunu bu nedenle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulü ile davaya konu aracın her türlü takyidattan ari olarak davalıya iadesine, aynı marka ve model ayıpsız aracın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davanın tarafları tacir olup, davaya konu araç satışının tüketici işlemi kapsamında olduğuna dair dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. Buna göre ihtilaf TTK 4. Maddesine göre nisbi ticari dava olup, olayda özel düzenleme olan 6502 sayılı yasa hükümleri uygulanmayacaktır. TTK. 23....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, dava konusu aracın ayıplı olmadığını, bu yöndeki bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, aracın davalının kullanımında iken karıştığı kazalar ile ilgili değerlendirme yapılmadığını, misli ile değişim kararının hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tüketicinin taraf olduğu ayıplı araç satım sözleşmesi uyarınca ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

      Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı .... vekili avukat .. . gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan 8.7.2011 tarihinde satın aldığı sıfır kilometre, 2 yıl garantili aracın 13.3.2012 tarihinde seyir halindeyken aniden arızalanıp bir daha çalışmadığını, yetkili acil oto servisi arayarak çektirilen aracın parça değişimi gerektiğinin bildirildiğini, onarım istemediğini, aracın ayıpsız misli ile değişimini bildirmesine rağmen sonuç alamadığını belirterek aracın ayıpsız misli ile değişimini, bu mümkün olmadığı takdirde fatura bedeli 80.174,80 TL nin arızanın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davaya konu aracın ayıplı olduğu gerekçesiyle ayıpsız misli ile değiştirilmesine, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki ikinci bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 48.900,00 TL bedelle satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misliyle değişimi ile maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece, aracın ayıpsız misli ile değişimine, maddi ve manevi tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına 1.362,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir....

          den diğer davalıların birinin üreticisi diğerinin ise ithalatçısı olduğu dava konusu otomobili satın almış olduğunu, aracın düşük viteste kendiliğinden stop etme problemi şeklinde arıza vermesi neticesinde servisçe bir takım müdahalelerde bulunulduğunu ve kendisine sorunun çözüldüğü ifade edilerek teslim edilmiş olmasına rağmen kendisine gönderilen kapanış iş emrinde aracın test edilmesinin gerektiğinin not olarak düşülmüş olduğunun farkedildiğini, ayıplı olan aracın ayıpsız msili ile değişimi taleplerinin karşılık bulmadığını ileri sürerek, halihazırda gizli ayıplı olan dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimine bunun mümkün olmaması halinde sözleşmenin iptali ile araç için ödenmiş bulunulan bedelin faizi ile birlikte iadesine ve 5.000,00.-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, daha sonra davalılardan ...'a karşı açılmış olan davasında feragat etmiştir....

            Mahkemece, ilama konu araçtaki gizli ayıp nedeniyle taraflar arasında bir süredir uyuşmazlık bulunduğu, bu nedenle ilamın karşılıklı edim içeren bir sözleşme gibi infazının mümkün olmadığı, aracın ayıplı olduğunun mahkeme kararıyla tespit edilmesi karşısında ayıplı mal sahibinin ilamlı takip başlatmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, ilamlı takibin başlamasından sonra ayıplı aracın iadesinin ve misli ile değiştirilmesinin ve hatta misli ile değiştirme mümkün değilse aracın bedelinin tahsilinin gündeme gelebileceği dikkate alınarak, borçlunun ileri sürdüğü nedenle icra emrinin ve takibin iptalinin mümkün olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Davacı vekili; müvekkilinin ... yetkili bayii olan dava dışı şirketten 29.06.2015 ve 30.06.2015 tarihlerinde iki adet araç satın aldığını, ... plakalı aracın sinyal ve far işlemi yapan kolunun bozulması nedeniyle 20.07.2015 tarihinde servise başvurduğunu, servisin dava konusu aracın bu parçasının değişmesi gerektiği bilgisini vermesi karşısında onarımı kabul etmeyerek ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değişimi talebinde bulunduğunu, ancak bu talebin karşılanmadığını, bunun yanında aracın plakasının yetkili servis tarafından hatalı monte edilmesi nedeniyle tamponda gereksiz bir delik açıldığını, dava konusu aracın bu hâliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini talep etmiş; 31.08.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle misli ile değişim kabul edilmez ise sözleşmeden dönülmesi suretiyle aracın davalıya iadesine ve bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevabı: 5....

                Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu, garanti süresi içinde servise başvurulduğu ve ancak arızanın giderilemediği, bu sebeple davalının zamanaşımı itirazı ile hak düşürücü süre içinde ayıp ihbarında bulunulmadığı yönündeki itirazının dikkate alınamayacağı, ayıbın niteliği dikkate alındığında davacının dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile davaya konu aracın aynı nitelikte ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu