İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "...Davaya konu taşınmazın; İzmir ili, Karşıyaka ilçesi, Donanmacı Mahallesi, 237 ada 146 parsel 17 nolu bağımsız bölüm sayılı dükkan niteliğindeki taşınmaz olduğu, davalılar vekilinin mahkememizin görevine yönelik görev itirazında bulunmuş ise de; davaya konu taşınmazın niteliği ve davanın niteliği itibariyle mahkememizin görevli olduğu, davacının iş bu davasında yukarıda nitelikleri belirtilen tapuda kayıtlı dükkan niteliğindeki taşınmazın satışını, davalıların murisi tarafından davacılara ayıplı halde satıldığını iddia ederek, bu ayıp nedeniyle bedelde indirim yapılmasını, bu mümkün olmadığı halde zararlarının tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş olup, davacı açmış olduğu davasını ayıp iddiasına dayandırdığı, davaya konu taşınmazın davacı tarafça tapuda satın alınma tarihinin, 11/01/2001 olduğu ve bu satış tarihi itibariyle 818 sayılı TBK.'...
Noterliği aracılığıyla indirim talebinde bulunduğu, ancak davalının bu talebe olumlu dönüş sağlamadığı, bu nedenle 1.000TL bedelde indirim tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline yönelik karar verilmesinin talep edildiğinin görüldüğü anlaşılmıştır. Davalı Vekilinin cevap, ikinci cevap dilekçelerinde özetle; Taraflar arasındaki ayıplı eylemin gizli ayıp olarak değil açık ayıp olarak kabul edilmesinin gerektiği, davacı tarafça süresi içerisinde iş bu ayıplı işlemin ihbar edilmediğinden davanın usul yönünden reddinin gerektiği, dava konusu aracı İstanbul 34....
GEREKÇE: Dava; davalıdan satın alınan ikinci el otomobilin ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak bedelde indirim talebine ilişkindir. Uşak 4. Asliye Hukuk Mahkemesince Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla yargılama yapılarak karar verilmiş ise de uyuşmazlıkta 6502 sayılı yasa hükümlerinin uygulama yeri yoktur. Tüketici mahkemeleri 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 73. maddesine göre kurulmuş ve bu Kanundan doğan uyuşmazlıkların çözümüne bakan birer ihtisas mahkemesidir....
İSTİNAF SEBEBİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda açık ayıp niteliğinde imalat eksiklikleri tespit edilmiş olmasına ve teslimden 1 yıl sonra yapılan keşfe kadar dahi davalı yanca tamamlanmadığı belirlenmesine rağmen davanın reddine karar verilmesinin davacıyı ayıbı kabule zorlamak olacağını, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK'nın eser sözleşmesine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiğini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, davacı tarafından satın alınan taşınmazın ayıplı teslim edilmesi nedeniyle ayıp oranında bedelden indirim istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı yanca istinaf edilmiştir. Ancak, adi ortaklıkta, ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından salt adi ortaklık olarak husumet ehliyeti bulunmadığı gibi ortaklardan sadece birinin dava açma hak ve yetkisi ya da birine karşı dava açılması da mümkün bulunmamaktadır....
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Ancak, dava önalım hakkı nedeniyle bedelde muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir....
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre makine mühendisinin yanında kimya mühendisinin de bulunduğu 3 kişilik bilirkişi heyeti marifetiyle keşif yapılarak, Yargıtay içtihatlarına göre ayıpsız misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun olup olmadığının değerlendirilmesi yönünden önem arz eden, ayıp oranında indirim bedelinin nispi metoda göre usulüne uygun hesaplanması amaçlı bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken, makine mühendisinden alınan hakim ve taraf denetimine olanak sağlamayan, yukarıda belirtilen hususlara ilişkin eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı,usulünce nispi metoda göre ayıp oranında indirim bedelinin hesaplanmadığı raporun benimsenmesi suretiyle yukarıda belirtilen şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmesi yerinde değildir....
- K A R A R - Dava, satılan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Davalı vekili, zamanaşımı ve ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı savunmalarında bulunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin önceki hüküm davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce “TTK.nun 25/4 ve 25/3. maddeleri uyarınca zamanaşımı ve ayıp ihbar süreleri yönünden inceleme yapılıp tartışılarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Zira, yerel mahkeme gerekçesinde zamanaşımı ve ayıp ihbar sürelerine ilişkin herhangi bir tartışmaya yer verilmediği gibi davanın reddi gerekçeleri de açıklanmamıştır. Oysa T.C. Anayasası’nın 141/3. maddesi uyarınca “bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır”....
Davalı, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, kusur ya da ihmallerinin olmadığını, davacını kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının, 21.4.2009 tarihli olay nedeniyle uğradığı zararın tazmini için davalıya 2.5.2009 tarihli maili göndermiş olmasına, 27.5.2009 tarihli başvuru ile de ödediği hizmet bedelinin iadesi talebinin müşteri memnuniyeti ilkelerince yerine getirildiğinin davalının kabulünde bulunmasına ve olayın niteliği gereği gerçekleştiği an itibari ile davalının ayıptan haberdar olduğunun kabulü gerekmesine göre, taraf delilleri toplanarak işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, ayıp iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi uyarınca inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde re'sen gözetilecektir....