Bu durumda tüketici, sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi isteyebilir. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde hizmet bedelinin iadesi seçeneğini tercih etmiş ise de, davacı hizmetten yararlandığına göre, “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince davacının talebinin ayıp oranında bedel indirimi olduğunun kabulü gerekir. Bu kabul, aynı zamanda M.K.’nun 2. maddesinde ifadesini bulan dürüstlük ve iyiniyet kuralının da bir gereğidir. Hal böyle olunca, dosya kapsamında bulunan delillerin değerlendirilerek hizmetteki ayıplar nedeni ile indirim miktarı belirlenerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece davacının hizmetten yararlandığı gözetilmeden tüm konaklama bedelinin tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1)nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2....
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı eldeki davada ayıplı olan aracın ayıpsız misli ile değişimini talep etmiştir. 26.03.2013 tarihli celsede davasını 6100 sayılı HMK.nun 177/2 maddesi uyarınca sözlü olarak ıslah edip, değişim olmadığı taktirde ayıp oranında bedel indirimi talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının usulüne uygun olarak ıslah dilekçesi ibraz etmek suretiyle netice-i talebini ıslah etmediği gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir....
Davacı, uğradığı zararları akidi olan davalıdan BK 219 ve sonraki ayıptan sorumluluk hükümlerine göre ayıp oranında bedel indirimi istemekte haklı ise de davacı buna ilaveten araçtaki ayıplı kısımlara ilişkin yaptırdığı tamir masraflarını isteyemez. O halde aracın satış fiyatı ile bilirkişi tarafından tespit edilen ayıplı rayiç fiyatı arasındaki fark miktarı kadar davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıp iddiasına dayalı bedel indirimine ilişkindir. istemine ilişkindir. ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davalı tarafından 11/06/2021 tarihinde sunulan istinaf başvuru dilekçesi ile; galerici veya oto alım satım işiyle uğraşan bir kişi olmadığını, davacının aracı satın almadan evvel ekspertize gösterdiğini, araçtaki sorunun kendi kullanımından kaynaklanmış olabileceğini, dava konusu aracın 30.000,00 TL bedel mukabilinde satın alınmasına rağmen 9.000,00 TL gibi yüksek tutarda tamir masrafına hükmedildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek bedel iadesi talepli olmakla birlikte yargılama sırasında davacı vekilinin 07/01/2021 tarihli dilekçesi ile talebini daraltarak ayıp oranında indirim bedeline hükmedilmesini istediği anlaşılmaktadır....
İlk derece mahkemesince; bilirkişi raporuna göre, dava konusu aracın boyalı olduğu ve basit bir muayene ile anlaşılamayacak nitelikte gizli ayıp mahiyetinde bulunduğu, satın alındığından beri yoğun şekilde kullanılmış oluşu hususları nazara alınarak ürünün yenisi ile değiştirilmesini gerektiren şartların oluşmadığı; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince ayıp oranında bedel indirimi hakkının kabulü gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 16.000 TL’nin davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraflarca istinaf yoluna başvurulmuştur....
Davalı, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taşınmazın bu haliyle ayıplı olduğu gerekçesiyle tespit edilen ve davacı tarafından ıslah edilen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ayıp nedeniyle bedel indirimi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 443,35 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında: Davacı daireyi 16.04.2009 tarihinde satın almış; satın aldığı bağımsız bölüm davacıya 06.07.2011 tarihli tutanakla fiilen teslim edilmiştir. Davacı satın aldığı bu taşınmazla ilgili ayıp ihbarını, 22.08.2012 tarihli noterden düzenlenen ihtarname ile davalıya bildirmiştir. Davacı bundan sonra 15.10.2012 tarihinde eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacının satın aldığı konutta ses yalıtımının olmaması gizli ayıp olarak nitelendirilmiş ise de; davacının bu ayıptan bağımsız bölümü satın aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceği kuşkusuzdur. Bu durumda ses yalıtımının yapılmamış olması gizli ayıp değil açık ayıp olarak nitelendirilmelidir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır....