İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ...ayıpların giderilme maliyetinin 3.000,00 TL olduğu anlaşılmakla ihtilaflı konuları değerlendirir mahiyette ve ayrıntılı olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek davacı tüketici her ne kadar seçimlik haklardan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkına yönelik talepte bulunmuş ise de HMK 26/1 maddesi kapsamında çoğun içinde azı var ilkesi uyarınca ayıp oranında bedel indirimi hakkını kullanmasının hakkaniyete uygun olduğu kanaatiyle 3.000,00 TL bedelin 28/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir....
Mahkemece davanın kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bu mümkün olmaz ise 27.335,88 TL fatura bedelinin aracın teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalılardan alınan araçtaki arızanın bilirkişi incelemesi ile üretimden kaynaklanan gizli ayıp mahiyetinde olduğu sabit olup, bu halde süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu takdirde tüketici, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme şeklindeki seçimlik haklara sahiptir....
gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, davacı alacağını satmak isterken kaputunun değişmiş olduğunun tespit edildiğini ileri sürdüğünü, bunu hangi tarihte öğrendiğine ilişkin belge ibraz etmediğini, araçta tekrarlayan, giderilmeyen ve araçtan faydalanmayı ortadan kaldıran kusuru ayıp üretim ya da servis hatası bulunmadığını, bedel iadesi talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı iddialarının kabulü halinde, araç değişimi veya bedel iadesi yerine, ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım yönünden karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; "TBK’nın 475. maddesi gereğince eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde, iş sahibi seçimlik haklardan birisini kullanabilir. Bu seçimlik haklar da yine aynı maddede, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı olarak sayılmıştır. Huzurdaki dava dosyasında davacının ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin bulunduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir....
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı şirketten 13.10.2021 tarihinde ....marka-model bir akıllı telefon satın aldığını, telefonun ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiştir. Yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından istinaf edilmiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında davacının bedel iadesi talebiyle sözleşmeden dönme iradesini göstermiş ve seçimlik hakkını bedel iadesinden yana kullanmış olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken mahkemece, satış bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken taşınmazın dava tarihinde ki değerine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen onandığı, bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalının karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 08.02.2017 tarih 2015/14083 esas-2017/1508 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur....
Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş parasının geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir (Yargıtay HGK---Bu halde karşı tarafın dönme-feshin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin aynen ifasını talep etmesi mümkün değildir (Yargıtay ---. H.D. ---) ---Bölge Adliye Mahkemesi ----- Hukuk Dairesi ---Esas ve --- Karar)....
Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş parasının geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir (Yargıtay HGK---Bu halde karşı tarafın dönme-feshin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin aynen ifasını talep etmesi mümkün değildir (Yargıtay ---. H.D. ---) ---Bölge Adliye Mahkemesi ----- Hukuk Dairesi ---Esas ve --- Karar)....
Bu kapsamda somut olayda davacı tarafça 19.02.2014 tarihli ihtarnamede sözleşmeden dönme hakkını kullanmış, dava dilekçesinde ayıp nedeniyle satış bedelinde indirim talep edilmesine rağmen, 26.12.2016 tarihli ıslah dilekçesinde yine sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığı belirtilmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde satış bedelinden indirim talep etmiş olup, ıslah dilekçesiyle bu kararını değiştiremez ise de, dava öncesinde keşide edilen 19.02.2014 tarihli ihtarnamesinde sözleşmeden dönme hakkını kullanmıştır. Bu nedenle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı kabul edilmelidir. Aracın süregelen şikayetleri nedeniyle nihayetinde motorunun değişmiş olması ve davalının pert total olan aracı hasarsız kaydıyla satmış olması da dikkate alındığında, davacının araçtan beklenen faydayı elde etmesi imkansız hale gelmiş olduğundan, somut olayda sözleşmeden dönmenin yasal koşulları da oluşmuştur....