Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” Davacı, sözleşmeden dönerek bedel iadesini talep etmiş olup davaya konu ayıp nazara alındığında bedel iadesini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olup olmadığının da değerlendirilmesi gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere toplanan deliller doğrultusunda bedel indirimi ve ücretsiz onarım hususları gözetilerek hakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. 2-Bozma nedenine göre davalı ... nin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

    Uydu alıcının ayıplı ve ayıp ihbarının da süresinde olduğu tespit edildiğine göre, davacı TBK'nın 227. maddesinde düzenlenmiş olan seçimlik haklarını kullanabilecektir. TBK'nın 227. maddesinde düzenlenmiş olan seçimlik haklar, yenilik doğrucu niteliktedir. Bu nedenle yenilik doğurucu nitelikteki bu hakkın kullanılmasıyla birlikte, hakkı kullanan kişi bu kararından geri dönemez. Bu kapsamda somut olayda davacı tarafça 11.03.2020 tarihli ihtarnamede sözleşmeden dönme hakkını kullanmış, dava dilekçesinde ayıp nedeniyle satış bedelinin iadesi talep edilmesine rağmen, 23.09.2022 tarihli ıslah dilekçesinde ayıp nedeniyle dava konusu uydu alıcının aynen iadesi hakkının kullanıldığı belirtilmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde sözleşmeden dönerek satış bedelinin iadesini talep etmiş olup, seçimlik hakkını kullanmış olduğundan ıslah dilekçesiyle bu kararını değiştiremeyeceğinden somut olayda sözleşmeden dönmenin yasal koşulları da oluşmuştur....

      DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 6098 sayılı TBK'nun 217- 231 maddelerinde düzenlenen davacının davalıdan satın aldığı ikinci el aracın ayıplı çıkması sebebine dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkının kullanılmasına ilişkindir. Davacı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi olmadığı takdirde ise satış bedelinden indirim talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Yasanın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmiştir. Dava, 08/09/2020 tarihinde Büyükçekmece 6.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup adı geçen mahkemece 2020/228 esas, 2021/40 karar sayılı ve 18/01/2021 tarihli kararı ile yetkisizlik kararı verilmiş, davacı talebi ile dosyanın yetkili Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilerek işbu istinafa konu dosya esasına kaydedildiği anlaşılmıştır....

      Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

        Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

        Yapılan inceleme sonucunda davanın gizli ayıp nedeniyle öncelikle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi olmadığı takdirde ayıp oranında indirim istemine ilişkin olduğu anlaşılmış olup alınan bilirkişi raporu ile aracın kilometresinin değiştirildiğinin anlaşıldığı, araç satışlarında yapılan kilometre değişikliklerinin ise gizli ayıp olarak değerlendirildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi yapılan değişikliğin gizli ayıp olduğu, satıcının TBK'nın 219. maddesi gereği bu ayıptan sorumlu olduğu, davacının ödediği bedel ile rayiç bedel arasında çok fazla fark bulunmadığı bu nedenle bedel iadesi talebinin reddi, davacının değer farkından dolayı uğradığı zararın tazmini (satış bedelinde indirim) yönündeki kararı istinaf edenin sıfatına ve istinaf sebepleri ile sınırlı inceleme yapılması kuralına göre yerindedir. İlk derece mahkemesinin hüküm kurarken ilk talebinin reddine terditli talebin kabulüne şeklinde karar vermesi gerekirken davanın kısmen kabulüne şeklinde karar vermiştir....

        HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir....

          KARŞI OY 1- Dava, satın alınan araçta maddi ayıp nedeniyle satıcıya karşı ayıp hükümleri, garanti verene karşı ise garanti sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan aynen iade veya bedelde indirim talebine ilişkindir. 2- Somut olayda, davaya konu araçta satımdan sonra ortaya çıkan maddi ayıp bulunduğu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, ayıp ve garanti sözleşmesi nedeniyle süresinde ihbarda bulunulduğu ve dava açıldığı konusunda Daire çoğunluğu ile aramızda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. 3- Daire çoğunluğu tarafından davanın kabulüne ilişkin İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalıların istinaf isteminin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına dair görüşlerine katılmıyorum. Şöyle ki; 4- 6098 sayılı TBK’nın 227. Maddesi uyarınca satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı: “1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, satış sözleşmesinden ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı şirketten 13.10.2021 tarihinde Apple Iphone 12 Pro Max 128GB marka-model bir akıllı telefon satın aldığını, telefonun ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiştir. Yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından istinaf edilmiştir....

            Mahkemece, yasa gereği davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edebilmesinin ancak dava konusu malın da iadesi halinde mümkün olacağı, bu iadenin taşınmaz malda davacı adına olan tapu kaydının iptali ile tapunun eski hale getirilmesi ile mümkün olduğu, ancak yargılama sırasında davacı tarafın dava konusu taşınmazı dava dışı üçüncü şahsa tapuda satmış olduğu, hatta davacının sattığı şahısta son gelen tapu kaydına göre taşınmazı başka bir şahsa sattığı, dolayısı ile davacının taşınmazı davacıya iade edemeyecek durumda olduğu, ayıplı malda tüketicinin seçimlik hakları yenilik doğuran haklar olup bir defa kullanılmakla sona erdiği, tüketici olan davacının ayıplı taşınmazdan kaynaklı sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği, bu nedenle diğer seçimlik haklarını kullanmasının mümkün olmadığı, davacı tarafın ayıp nedeni ile taşınmazı değerinden aşağıya sattığına yönelik herhangi bir beyan ve iddiasının olmadığı benimsenerek davanın reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu