ayıp ihbarının 30 günlük yasal sürede yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; satım sözleşmesinden kaynaklanın ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Öncelikle mahkemece hüküm altına alınan değer davalı yönünden kesin nitelikte olduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin usulden reddine karar verilmelidir....
Noterliğinin 08505 nolu ihtarnamede ayıp ihbarında bulunulduğu, gizli ayıp olarak değerlendirilecek bu durumun en geç 8 iş günü içerisinde yapılması gerektiği, 4 ay sonrasında ihtarname ile yapılan ayıp ihbarından kaynaklı talepte bulunulamayacağı hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu anlaşılmakla açılmış bulunan davanın reddine karar verilmiştir." şeklindeki gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilince ayıp ihbarını süresinde ve usulüne uygun şekilde yapıldığını, mahkemece bu husus gözetilmeksizin yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesine konu makinenin ayıplı olmasından bahisle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemiyle uğranılan diğer maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir....
Davacı taraflar arasında pist alanında kullanılacak su ızgaralarının yapılması için sözleşme bulunduğunu, davalının teslim ettiği ürünün taahhüt edilen vasıfları taşımadığı için başka firmadan temin edildiğini belirterek bu sözleşme nedeniyle ödenen 6.800,00 TL'nin tahsiline ve iş bedeli için verilen 16.800,00 TL'lik çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiş, davalı işin anlaşmaya uygun olarak yapıldığını, TTK'nın 23/c maddesine uygun biçimde süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece TTK'nın 23. maddesine uygun olarak süresi içinde ayıp ihbarının yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Ticarete mobilyaları teslime hazır olduğunu belirterek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmak istediğini belirtmiş olmasına rağmen ... Ticaretin müvekkilinin bu talebini yerine getirmediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin ... tarihinde Kayseri Arabuluculuk Bürosuna başvuruda bulunduğunu ancak davalı ... Ticaretin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerini kabul etmediklerini belirterek müvekkilinin dava konusu mobilyaları davalıya teslime hazır olduklarını, sözleşmeden dönme ve 8.300,00-TL bedelin ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı anılan yasa değişikliğinden faydalanmış, satış sözleşmesinin feshi yerine --.Bu hal davalının iddia ettiği gibi ıslah ile müddeabihin düşürülmesi-azaltılması değil, neticei talebin ıslahı niteliğindedir.Bu durum dava sırasında Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik nedeniyle tarafların iradesine bağlı olmayan şekilde vergi affı nedeniyle talep konusunun değişmesidir. Davanın konusuz kalan kısmının vergi affı nedeniyle ortaya çıktığı,dolayısıyla tarafların iradesine bağlı olmadığı gözetilerek konusuz kalan kısım açısından vekalet ücretine hükmedilmemiş olup yargılama giderleri ve vekalet ücreti hesaplaması davanın bir nevi 56.300,00 TL üzerinden tam kabulü şeklinde hesaplanmıştır....
Davacı anılan yasa değişikliğinden faydalanmış, satış sözleşmesinin feshi yerine --.Bu hal davalının iddia ettiği gibi ıslah ile müddeabihin düşürülmesi-azaltılması değil, neticei talebin ıslahı niteliğindedir.Bu durum dava sırasında Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik nedeniyle tarafların iradesine bağlı olmayan şekilde vergi affı nedeniyle talep konusunun değişmesidir. Davanın konusuz kalan kısmının vergi affı nedeniyle ortaya çıktığı,dolayısıyla tarafların iradesine bağlı olmadığı gözetilerek konusuz kalan kısım açısından vekalet ücretine hükmedilmemiş olup yargılama giderleri ve vekalet ücreti hesaplaması davanın bir nevi 56.300,00 TL üzerinden tam kabulü şeklinde hesaplanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve ayıplı mal bedel iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; 08/03/2006 tarihli noter sözleşmesi ile davalıdan ... marka, 2003 model bir araç satın aldığını, 2008 yılı şubat ayında servise götürdüğünde aracın kilometresinin 2005 yılında 40.915 km düşürüldüğünü öğrendiğini ileri sürerek; sözleşmenin iptaline, ödediği 25.000 TL'nin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davacının 24.07.2012 tarihli satış sözleşmesi ile davaya konu aracı davalıdan satın aldığı, aracın satın alındığında gizli ayıplı olduğu, davacının aracı 7.071,82-TL bedel ile tamir ettirdiği, davacının ortaya çıkan ayıbı ihbar yolunu seçmeyip fiilen tamir yöntemini seçmesi nedeni ile iadesini talep edemeyeceği, tamir bedeli karşılığını davalıdan isteyebileceği gerekçesiyle davanın 7.071,82-TL bedel yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davacı TBK'nun 227. maddesince sahip olduğu seçimlik haklardan sözleşmenin iptali ile ödediği bedel ve masrafların iadesi için talepte bulunmuş, mahkemece anılan yasa hükmü değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece, TBK’nun 227. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak, ayrıca dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle ... Anadolu 2....
İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespitte alınan 19.02.2008 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu aracın daha önce 3. bir kişiye satıldığının ancak aracın sürekli arıza vermesi sebebiyle iade edildiğinin tespit edildiğini, aracın satım bedeli karşılığında müvekkili tarafından verilen bonoların bedelsiz kaldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile satım bedelinin iadesine aksi takdirde ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, satıma konu biçerdöverin 2. el olduğunu davacının bildiğini, biçer döver tam ve eksiksiz olarak davacıya teslim edildiğini, davacı tarafından usulüne uygun yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....