Ürün ve programlardaki ayıbın kullanım sonrası ortaya çıktığı ve gizli ayıp olduğu, buna göre ayıp ihbarının süresinde olduğu, davacının raporda tespit edilen ayıp durumuna göre TBK'nın 227. Maddesindeki hangi seçimlik hakların kullanılabileceği ve talep edilen ürün ve programın kullanılmamasından kaynaklı satım bedelinin iadesini talep edebileceği değerlendirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 227. Maddesine göre; “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır....
Buna göre, “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme, alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır....
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir " denmektedir. Bu maddeye göre, Tüketici Kanundan farklı olarak ayıptan sorumlu olan satıcıdır....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve ödenen bedelinin istirdadı istemine ilişkindir. Öncelikle davanın kısmi dava olup sonradan ıslah edilmek suretiyle bedeli belirlendiğinden ve davacının tüketici olup 6502 sayılı TKHK'nın 73/2. maddesi uyarınca tüketici harçtan muaf olduğundan davalı vekilinin görev ve ıslah harcının ikmal edilmesi gerektiğine yönelik istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir. Davanın esasına ilişkin yapılan değerlendirmede; davacı ile davalı arasında prefabrik ev yapımı hususunda 31.500,00 TL bedelli götürü usullü eser sözleşmesinin bulunduğu, davacının 25.500,00 TL bedeli ödediği bakiye bedelin ödenmediği hususunda ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. İhtilaf davaya konu eserin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın davacıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve davacının TBK'nın 475. maddesindeki sözleşmeden dönme hakkını kullanıp kullanamayacağı noktasında toplanmaktadır....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 11.maddesi uyarınca ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemlidir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "davacının davalıdan dava konusu mobilyaları 13.900,00TL ye anlaşarak satın aldığı 12.900,00TL'yi 3 parça halinde ödediği ilk ödemenin 29.06.2019 tarihinde son ödemenin 16.11.2019 tarihinde gerçekleştirildiği ürünlerin de 16.11.2019 tarihinde teslim edildiği sandalyelerin ayıp nedeniyle davalı tarafa iade edildiği ve bu ürünlere yönelik bedelin bu sebeple ödenmediği olayda , 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
İstikrar kazanmış Yargıtay uygulamasında; ayıplı mal satışlarında ayıbın önemi, mahiyeti de gözetilerek hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda sözleşmeden dönme veya ayıpsız misliyle değişim yerine mahkemenin ayıp oranında indirim bedeline veya ücretsiz onarıma resen hükmedebileceği kabul edilmektedir. Ayıp oranında indirim bedelinin ise nispi metoda uygun olarak bilirkişilere hesaplattırılması gerekir....
Ayıp halinde alıcının hakları 6098 sayılı TBK'nın 227- (1) maddesinde; "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak sayılmıştır. Alıcının genel hükümlere göre tazminat hakkının saklı olduğu da hüküm altına alınmıştır (m.227/1). Davacının talebinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi olduğu görülmektedir. Aracın km sayacında oynama yapılması kural olarak gizli ayıp olup bu nedenle sözleşmeden dönme talep edilebilir. Ancak araçta başka ayıplar olduğu ileri sürülmekte olduğu gibi bilirkişi raporunda belirlenen aracın ayıpsız bedeli ile resmi satış senedi arasındaki bedelde fark olduğu görülmektedir. Yine bilirkişi raporlarında tamire konu hasarların açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu da belirtilmemiştir....
somut bir delille ortaya koyamadığını, davacının yapılan işlerle ilgili tüm bedeli ödemediğini, halen bakiye 7.644,00 TL alacağının olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; mahallinde yapılan ilk tespit tutanağındaki bilirkişi raporu, gerekse mahkemece yapılan tespit sonrası verilen raporlarda imalat ve montajı yapılan kapılardaki ayıpların açık ayıplı olduğunun belirlendiği; davacı yan davalıya gönderdiği ihtarlarında verilen süre sonrasında kapıların değiştirilmediği ve ayıp giderilmediği taktirde sözleşmeden dönme hakkını kullanacağını bildirdiği; sözleşmeye konu kapıların açık ayıplı olduğu ve verilen süreye rağmen ayıbın giderilmediği kabul edildiğinden davacı iş sahibininde verdiğini sözleşmeden dönme karşılığında iadesini isteyebileceği; davacı iş sahibinin açık ayıplı olan sözleşme konusu kapıları teslime zorlanmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile; davacının sözleşme nedeniyle ödemiş olduğu 69.250,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren yasal...
Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu sayaçlarda gizli ayıp bulunmadığının uzman bilirkişilerce tespit edilmesine rağmen aksi yönde yorum ile karar verildiğini, su sayacı test istasyonlarında testinin yapılıp iddia olunan ayıbın basitçe tespit edilebileceğini, ayıp ihbarının yasal süresinin geçtiğini, ürünlerde ayıp olmadığını, sonradan meydana gelen sorunların kullanıcı hatası, su kalitesi ve davacı kusurundan kaynaklandığını, tüm servis hizmetlerinin yerine getirildiğini, davacının hatalı kullanımı kabul edip tamirat bedelini ödediğini, ayıp varsa bile bunun açık ayıp olduğunu, bahsi geçen eksikliklerin basit müdahale ile giderilebilecek nitelikte olmasından ötürü davacının dönme talep etmesinin halin icabına aykırı olduğunu, dönme uygun görülecekse bile davacının elde ettiği menfaatin mahsubunun gerektiğini, olaya 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un uygulanmasının mümkün olmadığını, tarafların tacir olduğunu belirterek kararın bozulmasını...
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi ve senetler sebebiyle borçlu olunmadığının tespitine taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne dair kararına karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....