Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava dilekçesinde yapmış olduğu üç talebin de mevcut raporlara göre kabul edilmesinin mümkün olmadığı, zira ayıbın değer kaybına sebebiyet vermediği, bundan dolayı davacının değer kaybı talebinin reddinin gerektiği, ayıbın esasa müessir olmaması nedeniyle sözleşmeden dönme ve misliyle değiştirme taleplerinin reddinin gerektiği, ancak burada mahkemece değerlendirilmesi gereken diğer bir hususun da TBK'nın 227/4.maddesi olduğu, söz konusu madde de "Alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde durum bunu haklı göstermiyorsa hakim satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir." şeklinde düzenleme bulunduğu, mevcut olayımızda davacının sözleşmeden dönme talebinin olmasına rağmen araçtaki ayıbın esasa müessir olmaması nedeniyle sözleşmeden dönme hakkını haklı göstermediği, bu çerçevede hakimin satılanın onarılmasına ve satış bedelinin indirilmesine karar...

    DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi ve senetler sebebiyle borçlu olunmadığının tespitine taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne dair kararına karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

    Dosya kapsamından; dava konusu ürünlerin satımı ile ilgili davacı tüketici ile davalı satıcı arasında 17.11.2017 tarihli sözleşme düzenlendiği, bedelin 20.400 TL olarak kararlaştırılıp bunun 20.000 TL'nin ise peşin, kredi kartı ve banka kanalıyla kısım kısım ödendiği, kalan kısmın ise ürünlerin tesliminden sonra ödeneceğinin kararlaştırılarak 24.05.2018 tarihinde ürünlerin teslim edildiği, davacı tarafından 29.05.2018 tarihinde ayıp ihbarında bulunularak 03.08.2018 tarihinde açılan eldeki dava ile ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığa dava konusu ürünlerin satış tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 6502 sayılı Yasanın 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...

    Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu satın alınan malın ayıplı çıktığını davacının ispatla yükümlü olduğu, davacı, satın alınan su sayaçlarının montajından sonra dava dışı Organize Bölgesi (işveren) tarafından sahada yapılan testlerde 22-23.11.2013 tarihlerinde söz konusu su sayaçlarının ayıplı olduğunu anladığı, 26.11.2013 tarihinde dava dışı organize sanayinin yazısı üzerine aynı gün davalı-satıcıya ayıp ihbarında bulunduğu ve 27.03.2014 tarihinde davalıya keşide ettiği ihbar ile sözleşmeden dönme hakkını kullandığı, dava konusu su sayaçlarında tespit edilen ayıp bu sayaçların montajından sonra yapılan test ile anlaşılabildiğinden gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacının TBK'nın 223/2. maddesi gereği derhal 26.11.2013 tarihli e-posta iletisi ile bu ayıbı davalıya bildirdiği, yargılama sırasında talimat yolu ile alınan bilirkişi heyet raporunun 9. sayfasında belirtilen sebeplerle ayıplı olduğu iddia olunan su sayaçları üzerinde inceleme yapılamadığı, davalı tarafından davacıya gönderilen...

      Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; yerel mahkemece bilgisayar mühendisi bilirkişiden alınan 16/05/2022 tarihli raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olmasına, satın alınan cihazdaki ayıbın açık ayıp niteliğinde olmasına, ayıp ihbarının süresinde yapılmasına, davacının ayıplı ifa nedeniyle ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı olarak sözleşmeden dönme hakkının bulunmasına, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle tarafların sözleşme gereğince aldıklarını iade etmelerinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Tarafların temyizi üzerine bu karar da Dairemizce eserin iş sahibinin kabule icbar edilemeyecek derecede kusurlu olduğunun anlaşılması nedeniyle ödenmiş olan iş bedeli belirlenerek iadesine karar verilmesi, ayıp nedeniyle işçi çalıştırılmak zorunda kalınan günlerin ise iş sahibinin dönme hakkını kullanabileceği ve ayıplı sistemin yerine yenisinin kurulabileceği sürelerin toplamıyla sınırlı olduğu kabul edilerek tazminat hesabı yapılması gerektiği belirtilerek ikinci kez bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, bilirkişilerin sözleşmeden dönme hakkının kullanılabileceği ve yeni bir sistemin kurulabileceği sürenin 3,5 ay olacağı değerlenmesine göre hesaplanan 90.074,00 TL tazminatın ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 04.01.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, 92.724,80 TL iş bedelinin ise “cihaz ve eklerin iade tarihinden itibaren” işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

          Mahkemece, dava konusu araçta tespit edilen eksik boyama ve paslanma nedeniyle ortaya çıkan ayıpların araçtan sürekli olarak faydalanmayı azaltmadığı ve ortadan kaldırmadığı, bu nedenle sözleşmeden dönme koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, davacının satış sözleşmesinden dönme ve satış bedelinin iadesine ilişkin isteminin reddine, bilirkişi tarafından gizli ayıp olarak saptanan paslanmadan dolayı ortaya çıkan değer kaybından ve hatalı boyanın giderilmesi gereken masraflardan satıcı ve üretici olan davalıların sorumlu olması nedeniyle 600,00.TL değer kaybı ve 150,00.TL boya masrafı toplamı 750,00.TL'nin satış bedelinden indirilmesine ve davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda araçta debriyaj kusuru olduğu tespit edilmiş ise de; 05.02.2014 tarihinde debriyaj arızası yetkili servis tarafından ücret alınmadan giderilmiştir....

            Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir."...

              Ltd'ye 26.01.2012 de yapılmıştır) ayıplı ifa ihbarını makul süre içerisinde davalıya iletmeyerek, ayıp ile ilgili herhangi bir başvuru hakkını kaybettiğini, satıcının da ayıplı ifadan zarara uğrayabileceği dikkate alınarak CISG'nin 77. maddesine göre süresinde ayıp ihbarının yapılmaması nedeniyle ayıp nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararların tazminini talep edemeyeceğini, taraflar arasındaki sözleşmenin Garanti maddesinde ayıp halinde ayıbın ücretsiz şekilde onarılacağının kabul edilmesi nedeniyle tarafların tamirat konusunda anlaştıkları ve artık sözleşmeden dönülerek sözleşme bedelinin talep edilemeyeceğini, sözleşmede onarım ile ayıplı kısımların ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçeneklerinin davacıya sunulduğunu, nitekim satıcının teknisyenleri tarafından Türkiye'de 29.12.2011 ve 13.02.2012 tarihinde yapılan tespitlerde, emtianın onarılabileceğinin belirlendiğini, makine üzerinde yapılan onarımlarla ayıpların giderildiğini, düzeltilmediği iddia edilen ayıpların sözleşmeden dönmeyi...

                sorumlu olmadığını, alıcının henüz mülkiyeti kendisine geçmeyen bir emtiadaki ayıbı bilmesi nedeniyle ayıplı olarak kabul ettiğini, kaldı ki CISG 39.madde ile TTK'nın 23.maddesinde belirlenen sürelerde muayene ve ihbar yükümlülüklerinin yerine getirilmediğini, bu nedenle TBK'nın 223.maddesi göre satılanı olduğu şekli ile kabul etmiş sayılacağını, fabrika test raporu ve 29.12.2011 tarihindeki kurulumda belirlenen ayıpların 06.12.2012 tarihinde bildirilmesi nedeniyle (Kura Ltd'ye 26.01.2012 de yapılmıştır) ayıplı ifa ihbarını makul süre içerisinde davalıya iletmeyerek, ayıp ile ilgili herhangi bir başvuru hakkını kaybettiğini, satıcının da ayıplı ifadan zarara uğrayabileceği dikkate alınarak CISG'nin 77. maddesine göre süresinde ayıp ihbarının yapılmaması nedeniyle ayıp nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararların tazminini talep edemeyeceğini, taraflar arasındaki sözleşmenin Garanti maddesinde ayıp halinde ayıbın ücretsiz şekilde onarılacağının kabul edilmesi nedeniyle tarafların tamirat...

                UYAP Entegrasyonu