Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki, HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında sözleşmeden dönme hakkını mı ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorularak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    Aracın motor arızaları nedeniyle, araçtaki ayıbın gizli ayıp, yani kullanımla ortaya çıkan ve basit bir gözden geçirmeyle tespit edilemeyecek nitelikte bir ayıp söz konusu olduğundan, ayıp ihbar süreleri bakımından TTK’nın 23. maddesi hükmü değil, TBK’nın 223. maddesi hükmünün uygulanması gerektiği, davacı tarafça da toplam dört defa bu nedenle davalının yetkili servisine başvuru yapıldığı, ayrıca üçüncü arıza sonrasında 03.02.2015 tarihinde davacı tarafça gönderilen e-posta ile de araçta oluşan ayıbın davalıya ihbar edildiği anlaşılmasına göre, davacının ayıp ihbarının süresinde olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle davalı vekilinin, ayıp ihbarının süresinde olmadığına dair istinaf nedeni yerinde değildir.Aracın gizli ayıplı ve ayıp ihbarının da süresinde olduğu tespit edildiğine göre, davacı TBK'nın 227. maddesinde düzenlenmiş olan seçimlik haklarını kullanabilecektir. Bu kapsamda somut olayda davacı tarafça sözleşmeden dönme hakkı kullanılmıştır....

      Dava ayıptan doğan hakların kullanılmasına ilişkin olduğundan mahkemece yapılması gereken öncelikle ayıbın açık veya gizli olup olmadığı tespit edilerek süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının belirlenmesi, süresinde ayıp ihbarında bulunulmuş ve zamanaşımı süresi de dolmamışsa (zamanaşımı definde bulunulduğundan) sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının dosya kapsamına ve duruma göre hakkaniyete uygun olup olmadığının değerlendirilmesi, durum sözleşmeden dönmeyi haklı kılıyorsa bu talebe göre, durum sözleşmeden dönmeyi haklı kılmıyorsa satış bedelinden indirime gidilerek, sonucuna göre bir karar vermekten ibaretken yazılı gerekçeyle ve eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmadığından bu husus her iki davalı yararına bozmayı gerektirmiştir. 3- Kabule göre de davanın görülmesi sırasında ve hüküm fıkrasında nisbi harcın davalılardan alınmasına dair karar verilmemiş olması doğru olmamıştır....

        Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 3.000,00-TL'nin davalı firmadan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderlerinin tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davanın taraflarınca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan ayıp nedeniyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemi ile eldeki davayı açmıştır....

          Mahkemece davanın kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bu mümkün olmaz ise 27.335,88 TL fatura bedelinin aracın teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalılardan alınan araçtaki arızanın bilirkişi incelemesi ile üretimden kaynaklanan gizli ayıp mahiyetinde olduğu sabit olup, bu halde süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu takdirde tüketici, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme şeklindeki seçimlik haklara sahiptir....

            Maddesindeki seçimlik haklar kapsamında değerlendrildiğinde, yapılan yalıtımın davacı tarafça kullanılmasının yani yalıtımdan fayda sağlanmasının ve yalıtımdaki ayıbın onarılarak giderilmesininde mümkün olmamasına göre, davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme olarak kullandığının kabulü gerekecektir. Sözleşmeden dönme halinde, dönme geriye etkili sonuç doğurur. Taraflar birbirlerini verdiklerini geri alırlar. İş sahibi teslim aldığı kullanılamayacak derecedeki yükleniciye iade eder, yüklenicide önceden aldığı bir bedel varsa iş sahibine geri verir. Sözleşmeden dönen taraf uğradığı zararın tazminini de isteyebilir. Ancak bu halde istenebilecek zarar müspet zarar değil, menfi zarardır. Davacı iş sahibinin maddi tazminat talebinin de menfi zarara ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirme yapılması gerekmektedir....

            İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, satış sözleşmesinden dönülerek ayıplı malın geri verilmesi ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Davalılardan Doğuş Otomotiv...AŞ'nin dava konusu aracın ithalatçısı, diğer davalı T9'nin ise araca servis hizmeti veren şirket olduğu davacının da kabulündedir....

            Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Davacı, sözleşmeden dönerek bedel iadesini talep etmiş olup davaya konu ayıplar nazara alındığında bedel iadesini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere toplanan deliller doğrultusunda bedel indirimi ve ücretsiz onarım hususları gözetilerek hakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....

              elektrik arızaları değil, asansörün tasarımından kaynaklı mekanik arızalar olduğu, dinlenen tanıkların beyanlarından davacı iş sahibi tarafından ayıp ihbarının yapıldığı, davalı yüklenici tarafından buna karşı çıkılmayıp bizzat kendisi tarafından ayıbın giderilmesine çalışıldığından ve sözleşmede iki yıllık garanti hükmü bulunduğundan davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğunun kabulü gerektiği, kullanım sürecinde yapılan değişim ve tadilatların garanti kapsamında olması nedeniyle tadilat ücretlerinden davalı tarafın sorumlu olacağı, ayıbın niteliği ve davalı tarafından yapılan tadilatlar dikkate alındığında; eserin davacı tarafından kabul edilemeyecek derecede ayıplı olduğu ve asansörün sökülmesinin aşırı bir zarar doğurmayacağı, dolayısıyla davacının sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve tadilat ücretini talep etmekte haklı olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile 65.490,00 TL sözleşme bedeli ile 4.327,40 TL tadilat-tamirat bedeli olmak üzere toplam 69.817,40 TL alacağın...

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; -Esasa ilişkin itirazlarının; davacı tüm ürünlerin ayıplı olduğu yönündeki iddiaları ile sözleşmeden dönme talebinde bulunmuşsa da, satış sözleşmesinde yer alan ürünlerin ayıplı olup olmadığı sorunu sağlıklı biçimde çözümlenebilmesi için öncelikle yeterli şekilde inceleme ve araştırma yapılması konusunda uzman bilirkişiden rapor alındığını, -Karyola baza kapak demiri, fren, karyola orta dikmesini, gardırop yan tablası ve komidin üst tablası değiştirilerek, koltuk kolçağındaki gevşemenin verilecek servis hizmetiyle giderilecek ayıplar olduğu tespit edildiğini ve bu ayıpların giderilme maliyeti 1.800,00- TL olarak hesaplandığını, -Bilirkişi tarafından tespit edilen ayıp bedeli, ürün bedelinden kat ve kat düşükken, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkının kullanılması hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinin 2.fıkrasında öngörülen hakkın kötüye kullanılması yasağı...

                UYAP Entegrasyonu