olarak Davalı'dan alınarak Müvekkiline ödenmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle satılan malın ayıplı olduğunun tespiti ile, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine; bunun mümkün olmaması halinde, Müvekkilinin ayıplı mal için ödediği 9.500,00-TL'nin satış tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte Müvekkiline iadesine; mahkemece sözleşmeden dönme ve bedel iadesi yönünde hüküm kurulması halinde, aynı marka ve modelli cihazın güncel fiyatıyla, satış bedeli arasında kalan farkın tazminat olarak davalı'dan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
-TL satış bedelinin dava tarihinden itibaren (sözleşmeden dönme hakkının dava tarihinde kullanıldığı, satış bedelinin iadesi borcunun bu tarihte doğduğu ve davalının bu borç yönünden dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmekle) işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, dava konusu ... plakalı 2009 model ......
Tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporuna göre dava konusu makinelerin üretim hatalı olduğu, davacı tarafından ayıp nedeniyle bedel iadesi istediği de dikkate alındığında, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı ve bu durumda doğan menfi zararının tazmini talep edebileceği, davacının talep ettiği makinelerin ayıplı çıkması nedeniyle çamaşır yıkama hizmetini dışarıdan alması nedeniyle ödediği bedelin sözleşme kurulmasaydı da ödeyebileceği bir bedel olduğu müspet zarar olduğu, müspet zararların sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda istenebileceği dolayısıyla ödenen miktarın tazminini talep edemeyeceği kanaatiyle istinaf isteminin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve 6502 sayılı Yasa 11/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde ayıpsız misli ile değişimine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenlerine göre, davacının tüm davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
Uyuşmazlık satıma konu ATV ve motosikletlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, davacının sözleşmeden dönme hakkı olup olmadığı, ödediği bedelleri talep edip edemeyeceği noktasında çıkmaktadır.Ticari satışlarda ayıp ihbarı TTK'nın 23/1-c maddesinde düzenlenmiş olup, genel olarak taşınır satışlarında ayıptan sorumluluk TBK'nın 219 vd maddelerinde düzenlenmiştir. TBK'nın 227. maddesinde de ayıp halinde alıcının seçimlik hakları belirtilmiştir. TBK 227. Maddenin 1. Fıkrası 1. Bendinde alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkı olduğu düzenlenmiştir. Yine maddede alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı gösteriyorsa hakim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.İlk derece mahkemesince ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasına ve bedelin iadesine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriği ve TBK'nın 227....
Somut olayda da dava konusu araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim ya da bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK’nin 2 ve TBK’nin 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olmadığı değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
Somut olayda davacı alıcı ile davalı satıcı arasında yapılan satım sözleşmesine konu mobilyaların davacı alıcı tarafından teslim alınmadığı ve davacının sözleşmeden döndüğü, dönme beyanı yukarıda izah edildiği üzere bozucu yenilik doğuran bir hak olması nedeniyle sözleşme ilişkisinin geçmişe etkili olarak ortadan kalkacağı, bu bağlamda davalı satıcının aldığı satış bedelini davacıya iade etmesi gerektiği kabul edilmelidir. Bununla birlikte sözleşmeden dönme nedeniyle davacı alıcının kusurlu olduğunun iddia edilmesi halinde davalı satıcının zamanaşımı süresi içerisinde tazmin talebinde bulunabileceği ve fakat eldeki davada bu yönde bir talebin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı alıcının sözleşmeden dönme nedeniyle ödediği satış bedelinin iadesini isteyebileceğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; ''Dava, davacı tüketicinin evi için aldığı ürünlerin ayıplı çıkmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile manevi tazminat istemelerine ilişkindir. Davacı tüketicinin aldığı ürünlerin bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere ayıplı olduğu anlaşılmıştır. Montajdan hemen sonra gerek mobilya kapaklarındaki renkte ton farkı, gerekse montaj esnasındaki ayıpların mahallinde yapılan keşif esnasında bilirkişi tarafından tespit edildiği tanzim edilen rapor ile sabittir. Davacının seçimlik hakkından olan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, terditli olarak ise ayıp oranında indirim talep ettiği görülmekle, mevcut ayıplar sebebi ile sözleşmeden dönme talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava ayıp sebebiyle satım sözleşmesinden dönülmesi ile bedel iadesi istemine ilişkindir....
Satılan araçta olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunduğu, teslim tarihinden iki gün sonra arıza nedeniyle yetkili servise yapılan başvuru ile ayıbın bildirildiğinin kabulü gerektiği, sözleşmeden dönme talebinin uygun ve yerinde olduğu anlaşılmakla sözleşmeden dönme nedeniyle aracın iadesi şartıyla ödenen bedelin tahsiline karar verilmiştir. Tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle; 1-Davanın kısmen kabulüyle ......