isimli servise götürülerek araç yeniden incelettirilerek servis raporu alındığını, söz konusu raporda aracın çalışmasında sorunlar olduğunu, motorda revizyonun yapılması gerektiğini, tekerleklerde birçok eksiğin bulunduğunu, kazıcı kısmının ısındıktan sonra yavaşladığını, silindirlerde yağ kaçakları olduğunu, kliması ve yol yürüyüş sisteminin çalışmadığın, bomunda arıza olduğunu, bu eksiklik ve arızaların yapılabilmesi için kapsamlı bir tamirat görmesi gerektiğinin belirtildiğini, davacının servis tarafından yapılan araştırma nedeniyle iş makinesinin ayıplı olduğunu öğrendiğini ve derhal bu durumu ihtarname ile davalıya bildirdiğini, davacıya satılan iş makinesinde birçok eksiklik, hata ve ayıbın bulunduğunu, bu ayıpların göz ile yapılan incelemede görülmeyecek derecede gizli ayıp olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacının satış bedelinde ayıp oranında indirim talep ettiğini, yapılacak yargılama neticesinde satış bedelinde ayıp olarak indirim yapılmasına karar verilerek davacı tarafından...
KARŞI OY 1- Dava, satın alınan araçta maddi ayıp nedeniyle satıcıya karşı ayıp hükümleri, garanti verene karşı ise garanti sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan aynen iade veya bedelde indirim talebine ilişkindir. 2- Somut olayda, davaya konu araçta satımdan sonra ortaya çıkan maddi ayıp bulunduğu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, ayıp ve garanti sözleşmesi nedeniyle süresinde ihbarda bulunulduğu ve dava açıldığı konusunda Daire çoğunluğu ile aramızda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. 3- Daire çoğunluğu tarafından davanın kabulüne ilişkin İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalıların istinaf isteminin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına dair görüşlerine katılmıyorum. Şöyle ki; 4- 6098 sayılı TBK’nın 227. Maddesi uyarınca satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı: “1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; ikinci el olarak satın alınan araçta ayıp nedeniyle ithalatçıya karşı ileri sürülen aracın ayıpsız bir misliyle değiştirilmesini olmadığı takdirde bedelde ayıp sebebi ile uygun bir miktar indirim istemine ilişkindir. Dava konusu aracın ilk satışını gösteren faturaya göre, dava dışı bayi olan Otokoç Otomotiv Tic ve San. A.Ş tarafından dava dışı Motorcu Turizm Sanayi ve Tic. Ltd....
Uyuşmazlık noktası araçta ayıbın olup olmadığı, davacının bedelde indirim talep edip edemeyeceği aynı zamanda davalıların sorumluğunun bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır. Dosyanın makine mühendisi bilirkişiye tevdi edildiği, alınan bilirkişi raporu çerçevesinde davaya konu olan 34 XX 568 plaka sayılı aracın 06/04/2010- 30/05/2012 tarihleri arasında km sayacının değiştiği ve yaklaşık 100.000 km düşürüldüğü bu haliyle ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğuna dair raporun gelmiş olduğu görülmüştür. Nitekim Yargıtay'ın yerleşik içtihatları çerçevesinde aracın kmsinin düşürülmesinin gizli ayıp mahiyetinde olduğu belirlenmiştir. Davacı vekilinin bedelde indirim talep ettiği ancak alınan ana raporda bedelde indirim miktarının hesaplanmadığı bu haliyle bedelde indirim tuturanının belirlenmesi amacıyla ek rapor alındığı, alınan ek rapora göre bedelde indirim tutarının 5.000,00 TL olarak hesaplandığı davacı vekilinin ıslahda bulunduğu ve eksik harcı ikmal ettiği görülmüştür....
(emsal Yargıtay 11 HD. 2021/2444 E. 2022/6595 K ve aynı dairenin 2020/3233 E. 2021/6928 K. sayıl ilamları) Davacıya satılan aracın ayıplı olduğu, alıcının TBK 227 maddesi gereği seçimlik haklarını kullanabileceği, TBK 227/1-2 ve 228 maddeleri birlikte değerlendirildiğinde ayıp oranında indirim talebinde bulanabileceği, davacının ıslah dilekçesi ile aracı satmış olması nedeniyle ayıpsız misli ile değişim ve bedel iadesine ilişkin talebinden vazgeçerek TBK 228 maddesi gereği ayıp oranında indirim isteme hakkının bulunduğu sonucuna ulaşılmaktadır. lk derece mahkemesince dosyaya alınan bilirkişi raporunda araçtaki ayıp oranındaki indirim miktarı konusunda alınmış bir rapor bulunmamaktadır....
Davacılar bu taşınmazla ilgili ayıp ihbarını, 06.10.2008 tarihli noterden düzenlenen ihtarname ile davalıya bildirmişlerdir. Davacılar bundan sonra 09.02.2009 tarihinde eldeki davayı açmışlardır. Davacılar, davalı şirketten daire satın aldıklarını, projede, sözleşmede ve tanıtımlarda projenin tek bir parselde yapılacağı intibaı uyarıldığı halde, yüzme havuzu, restaurant, fitness merkezi, park, plaj gibi ortak alanların başka bir parselde yapıldığını, bu alanlar üzerinde mülkiyet haklarının bulunmadığını ve bu tesislerden yararlanamadıklarını ileri sürerek, bu ayıp nedeniyle ayıp oranında satış bedelinden indirim isteminde bulunmuşlardır. Davacıların dava dilekçesinde tanımladıkları bu durumun satın aldıkları bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren açık ayıp olduğu, davalının bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, davacıların bu ayıplardan bağımsız bölümü satın aldıkları tarihte kolayca bilgi sahibi olabilecekleri kuşkusuzdur....
MAHKEMESİ Dava; ayıplı olduğu iddia olunan sulama sisteminin bedelinin davalıdan tahsili, bu mümkün olmaz ise bedelden ayıp oranında indirim yapılması ve ayıp nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 03.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu aracın dava tarihindeki yaklaşık piyasa değerinin 150.000 TL tespit edilmesi ve ayıp nedeniyle araç bedelinde indirilmesi lazım gelen tutarın 6.132 TL olarak hesaplanası karşısında, davacının seçimlik hakkını ayıp nedeniyle ayıpsız misli ile değişim yönünde kullanmasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2 nci maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına uygun düşmeyeceği değerlendirildiğinden davacının ayıpsız misli ile değişim isteğinin reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE: Dava; taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca fazla ödemenin iadesi, ayıp ve eksik iş sebebiyle bedelde indirim talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 15/06/2015 tarihli su işçiliği yapım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. İşbu sözleşme kapsamında davalı yüklenici davacı tarafından yapılan inşaatta sözleşmenin 2. maddesinde 6 kalem olarak sayılan işlerin yapımını üstlenmiştir. Sözleşmenin incelenmesinde iş bitim süresinin 01/11/2015 tarihi olduğu, ayıplardan dolayı davalı yüklenicinin 2 yıl garanti verdiği ve davacı iş sahibi tarafından yapılan işlerin kontrolünden sonra hak edişlerin ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacı iş sahibi tarafından ödemelerin 2016 yılında yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı taraf eksik ve ayıplı işler sebebiyle delil tespiti davasını 24/06/2021 tarihinde açmıştır. İşbu dava ise, 18/03/2021 tarihinde açılmıştır....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aracında Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında ayıp olarak nitelenecek bir sorun bulunmadığını, boya sorununun imalat hatasından kaynaklandığının kabulü halinde dahi değişimi gerektiren bir durum olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "davacının davasında haklı olduğu sonucuna varılmış ve dava konusu araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik haklardan olan ayıp oranında bedel indirimi talebinin kabulüne karar verilmiş ve davacının davasının kabulü ile dava konusu araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik haklardan olan ayıp oranında bedel indirimi tutarı 8.109,30 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" dair karar verildiği anlaşılmıştır....