İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin satıcıya karşı açmış olduğu ayıplı mal satışından kaynaklanan bedel indirimi talebine ilişkindir. Taraflar arasında yapılan satış sözleşmesinin tarihi 09/07/2018 olduğu dikkate alındığında uygulanacak olan yasanın 6502 sayılı TKHK olduğu ihtilafsızdır. Davacı dava dilekçesinde ayıplı malın ayıp oranında bedel iadesi talebinde bulunmuş ve netice kısmında aracın satış bedeli üzerinden ayıp oranında bedel indirimi yapılarak bu bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tarafına ödenmesini talep etmiştir. Ancak mahkemece hatalı bir değerlendirme ile doğası gereği belirsiz alacak davası olarak açılan bu davada dava değerinin davacının bildirmiş olduğu satış değeri olduğu kabul edilmek suretiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi şeklinde hüküm kurulduğu davacıya dava değerine ilişkin talebi hususunda 6100 sayılı HMK'nın 31.madde doğrultusunda süre verilerek belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır....
Araçta imalat hatası olduğu ve bunun gizli ayıp olduğu dosya içeriği ile sabit olduğu gibi bu husus mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda davacı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/2 maddesinde öngörülen, bedel iadesini öngören sözleşmeden dönse, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarma haklarından birini kullanabilir. Mahkemece davacının, davasını, dilekçedeki taleplerinden birine hasrettirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken. Yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Bozma nedenine göre davalı ... Ticaret A.Ş.’nin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bent gereğince davalı ......
Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş, konusunda uzman kişilerden oluşturulacak yeni bilirkişi heyeti aracılığı ile, talep edilen hususlarla ilgili “açık ayıp”, “gizli ayıp” ve “eksik ifa” ayrımı yapılması, eksik ifa nedeniyle ihbar şartı aranmaksızın davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcıların sorumluluğuna gidebileceğinin kabul edilmesi, açık ayıplar için teslimden itibaren 30 günlük süre içinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığının araştırılması, gizli ayıpların ise ortaya çıkması sonrası derhal yapılıp yapılmadığı, bu ayıpların bildirimi yönünde satıcılar tarafından alıcının oyalanıp oyalanmadığının TMK.' nun 2. maddesi gereğince gözetilmesi, BK.nun 202.maddesinde düzenlenen bedel indiriminin sonucunda ayıp ve eksik ifanın tespiti halinde nisbi metot yöntemi uygulanarak davacının satın aldığı konutun değeri ile eksik ve ayıplı halindeki değerinin belirlenmesi, yapılacak oran sonrası davacının isteyebileceği bedel indirimi miktarının taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine...
Yukarıda açıklanan maddelere göre davacının aracını 02/12/2015 tarihinde satın aldığı, motorda meydana gelen yağ eksiltme arızasının gizli ayıp niteliğinde, kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, üretim hatasının bulunduğu, aracın kullanılmasına engel olup, tüketicinin makul olarak beklediği faydayı azalttığı, arızanın onarımının mümkün olduğu, ayıp bedelinin bilirkişi raporunda tespit edildiği ve ayıp bedelinden davalı tarafın sorumluluğunun bulunduğu, mahkemece takdiren tüketicinin ayıp oranında bedel indirimi hakkını uygun görerek bu bedele hükmetmiş olması, tüketicinin yasadan kaynaklı seçimlik hakkını kullanması nedeniyle vekalet ücretine ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; 1- İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar harcı olan 1.092,96- TL....
Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosunun 2014/64441 sayılı dosyasından gümrük kaçakçılığına konu edilmiş olması nedeniyle ihtiyati tedbir konulduğunu öğrendiğini, bunun üzerine 23/07/2014 tarihinde noter kanalıyla davalı satıcıya ayıp ihbarında bulunduğunu, davalının taleplerini yerine getirmediğini belirterek satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme seçeneğini kullanarak şimdilik davalıdan 1.000,00 TL bedel indirimi ve 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL de manevi tazminat talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanunu'nun 194 (T.B.K.nun 219 md.) ve devamı maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak ... Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosunun 2014/64441 sayılı dosyası üzerinden ihtiyati tedbir konulmuştur....
Ayıp davacıdan gizlenmiştir. Ayıbın gizlenmediğinin ispat yükü davalıda olup davalı üzerine düşen ispat yükünü yerine getirememiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davalı satıcının ayıptan sorumluluk borcu bulunmaktadır. Davacının olayda kusurundan söz edilemez. Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ayıptan sorumluluk hükümleri gereğince davacı uğradığı zararları akidi olan davalıdan isteyebilir. Davacı BK 219 ve sonraki ayıptan sorumluluk hükümlerine göre davalıdan ayıp oranında bedel indirimi istemekte haklıdır. Mahkemece, açıklanan hususlar göz önünde tutularak davacının ayıp oranında bedel indirimi talebinin değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. ...
Bu konuda 818 sayılı Borçlar Kanununun 198/2 maddesinde ifade edildiği gibi ayıp ihbarının yapılmaması, tarafın ifa konusu mal yada hizmeti bulunduğu hal üzere kabul ettiği sonucunu doğuracak ve bu yönde gerçekleşen varsayımın aksi, hiçbir suretle kanıtlanamayacaktır. Satış tarihi itibariyle yürürlükte bulunan borçlar kanununun 202.maddesi hükmüne göre; alıcı, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Yine 818 sayılı BK'nun 198.maddesi hükmüne göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde satılanı kabul etmiş sayılır....
HD'nin 13/10/2015 gün ve 2014/31746 E.-2015/29884 K.; 17/02/2014 gün ve 2013/22820 E.-2014/4047 K.; 12/11/2007 gün ve 2007/7994 E.-2007/13329 K.; 24/12/2013 gün ve 2013/23657 E.-2013/32622 K.; 19/03/2013 gün ve 2012/29380 E.-2013/6751 K. vb. sayılı kararlarında ÖZETLE, "...ayıp sebebiyle bedel indirimi isteminde satış bedelinden indirilmesi gereken miktarın tespitinde, nispi metod uygulanarak dava konusu aracın tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız ikinci el rayiç değeri ile mevcut ayıplı ikinci el rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, belirlenecek bu miktarlar birbirine oranlanmalı (bu iki değer birbirine bölünmeli) ve tespit edilecek bu oran da satış bedeline uygulanarak, satış bedelinden indirilmesi gereken miktar bu şekilde belirlenerek, (NİSBİ YÖNTEME GÖRE; Ödenecek Bedel=Kararlaştırılan Bedel(Satış Bedeli) x(çarpı) Ayıplı Değer /(bölü) Ayıpsız Bedel şeklinde orantı kurularak bulunan rakamın, satış bedelinden mahsubu ile bulunan...
Davacı vekili 26.05.2024 tarihinde bedel arttırım dilekçesi sunmuş, dilekçesinde özetle;" davacı tarafın davalı taraftan satın aldığı aracın kilometresinin beyan edilenden daha yüksek çıkmasından Gizli-ayıplı olması nedeniyle 24.909TL bedel indirimi talebinde bulunabileceği, davacının munzam zarar talebinde bulunabilmesi için; 26.05.2022 araç alımtarihinden itibaren temerrüt faizini aşan bir zararının mevcut olduğunu kanıtlaması gerektiğine" kanaatine ulaşıldığını, bilirkişi raporunda munzam zarara ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadığını, İş bu sebeple munzam zarara ilişkin dava ve her türlü hakkını saklı tutmakta olduğunu mahkemede 1000,00 TL değerinde bedel indirimi ile munzam zarar talebi ile açmış olduğu davanın değerini sadece ayıp nedeniyle aracın değerinde meydana gelicek değer kaybı yönünden 23.909,00 TL arttırarak 24.909,00 TL'ye yükselttiklerini fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, sadece bedel indirimi değer kaybı yönünden dava değerini 24.909,00 TL'ye...
Davacı bu davasında, davalıdan satın aldığı araçtaki mevcut ayıp nedeniyle aracın iadesine, ödediği bedelin tahsiline, bu talebinin kabul edilmemesi halinde ayıp oranında bedel indirimi talebinde bulunmuştur. Mahkemecede, davacının bu taleplerinden ikincisine yani araçtaki ayıp oranında bedel indirimine karar verilmiştir. Davacının ikinci talebi aynen kabul edildiğine göre davacının eldeki dava nedeniyle yaptığı tüm masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği gibi davada haksız çıkan davalı yararına da vekalet ücretine hükmedilemez. Mahkeme kararının bu gerekçe ile düzeltilerek onanması gerekirken, buyönün zuhulen gözden kaçtığı yeniden inceleme sonucu anlaşıldığından davacının talebi kabul edilmeli, Dairemizin önceki kararı kaldırılmalı, mahkeme kararı yeniden düzeltilerek onanmalıdır....