Ereğli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının iddia ettiği hususlar açık veya gizli ayıp niteliğinde olduğunu, yasanın aradığı ihbar süreleri içinde de ihbar edilmediğini, davacının tercihini onarımdan yana kullandığını, bu sebeple aynı davada değişim de talep etmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının 09.05.2016 tarihli dava dilekçesi ile, gizli ayıplı aracın iadesi ile yenisi ile değişimini; bunun mümkün olmaması halinde ise satış bedelinin tahsilini talep ve dava ettiğini, dava dilekçesinde sıralanan ve ayıp olduğu iddia edilen olguların tamamı kullanıcı hatası olarak da oluşabilecek ve bu anlamda nitelendirilebilecek olgular olduğunu, yetkili servisçe sorun olduğu iddia edilen kısımlar ile ilgili işlem yapıldığını, davacının bir sonraki gelişinde başka bir sorun iddiasında bulunduğunu, bu sebeplerle davacının iddiaları samimiyetsiz olup, gerçeğe de aykırı olduğunu, araçta meydana gelebilecek bu tür problemler değiştirme veya bedel iadesi talebine yasal dayanak olacak yeterlilikte...
Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda ... kapsamı içinde onarım ve parça değişikliği işlemlerinin yapılmış olması nedeniyle bedel iadesi talebinin koşullarının bulunmadığı belirtilmişse de, Yönetmelikte sözü edilen, “aynı arızanın ikiden fazla tekrarının” gerçekleşmiş olması karşısında somut olayda bedel iadesi koşullarının oluştuğunun kabulü gerekir. Yine az yukarda değinilen bilirkişi raporu gereğince aracın hasarlı olduğu da anlaşıldığından, araca verilen hasar nedeniyle oluşan değer kaybının da iade edilecek bedelden mahsubu gerektiği gözardı edilmemelidir. O halde mahkemece araçtaki hasar nedeniyle oluşan değer kaybının mahsubundan sonra kalan satış bedelinin davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde davanın tümüyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Aracın motor arızaları nedeniyle, araçtaki ayıbın gizli ayıp, yani kullanımla ortaya çıkan ve basit bir gözden geçirmeyle tespit edilemeyecek nitelikte bir ayıp söz konusu olduğundan, ayıp ihbar süreleri bakımından TTK’nın 23. maddesi hükmü değil, TBK’nın 223. maddesi hükmünün uygulanması gerektiği, davacı tarafça da toplam dört defa bu nedenle davalının yetkili servisine başvuru yapıldığı, ayrıca üçüncü arıza sonrasında 03.02.2015 tarihinde davacı tarafça gönderilen e-posta ile de araçta oluşan ayıbın davalıya ihbar edildiği anlaşılmasına göre, davacının ayıp ihbarının süresinde olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle davalı vekilinin, ayıp ihbarının süresinde olmadığına dair istinaf nedeni yerinde değildir.Aracın gizli ayıplı ve ayıp ihbarının da süresinde olduğu tespit edildiğine göre, davacı TBK'nın 227. maddesinde düzenlenmiş olan seçimlik haklarını kullanabilecektir. Bu kapsamda somut olayda davacı tarafça sözleşmeden dönme hakkı kullanılmıştır....
Davalı T5 cevap dilekçesinde özetle; dava konusu araçta ayıp/gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, araç hakkında onarım işlemi uygulanarak tespit edilen arızanın giderildiğini, bu aşamadan sonra arıza tekrarı olmadığını, onarım hakkını kullanan davacının diğer seçimlik haklarını tüketmiş olması sebebiyle tekrar bedel iadesi hakkı bulunmadığını, davacının onarıma izin verilmiş olmakla birlikte aracını servisten alıp kullanmaya devam etmesi ile de aracın onarımın kabul ederek onay verdiğinin açıkça anlaşıldığını, tüketicinin seçimlik haklarını kullanma koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
iadesi de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir....
Otomotiv şirketi; araçta ayıp bulunmadığını, araç üzerindeki boya kalınlıklarının üretici standartlarında olduğunu, araçtaki ön çamurluk bağlantılarının civata vasıtasıyla sağlanması nedeniyle herhangi bir amaçla sökülüp takılabileceğini, araç üzerinde fabrika çıkışından sonra herhangi bir boya tamir işi gerçekleşmediğini, boyanın orjinal olduğunu, bedel iadesi için yasal mevzuatın aradığı koşulların oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Davalı ..., davacıya kullandırılan kredinin bağlı kredi olmadığını, serbest kredi olduğunu, tahsis ettikleri kredi ile davacının istediği yerden istediği otomobili alması nedeniyle kredi kullandıran sıfatı ile diğer davalılarla bilrilke bir sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, aldırılan 2. bilirkişi raporu benimsenerek dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı tarafça makinenin ayıplı olduğu iddiasıyla Manisa Arabuluculuk Bürosu 2020/246 dosya numarası, 2020/74413 arabuluculuk numarası ile ayıplı malın ve ödenen malın bedel iadesi veya ayıp oranında indirim ve yapılan masrafların iadesi için arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. Anlaşma tutanağına göre taraflar çekişme konusunun Uygun İnşaat Taahhüt Toprak Mahsulleri Mobilya Otomotiv Yedek Parça Tekstil Ürünleri İç ve Dış Tic Ltd. Şti. tarafından, Kurteş Soba İnşaat Taahhüt Sanayi Tic. Ltd....
Davacı, davalının bedel iadesi talebini kabul etmemesi üzerine 30 günlük süre içerisinde 22.09.2005 tarihinde Tüketici Hakem Heyetine de başvurmuştur. Öyle ise mahkemece, ayıplı olduğu ihtilafsız olan bilgisayar için davacının ödediği miktar yönünden iadesi ile verilen senedin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Sonuç:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 3.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu araçtaki ayıbın üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğu, sözkonusu gizli ayıp sebebiyle araçta 7.287,60- TL değer kaybı oluştuğu nazara alınmış, davacının bedel indirimi talebinin bulundu da değerlendirilerek, bu bedel üzerinden davanın satıcı Özön Petrol, Petrol ürünleri Otomobil Nakliye İnşaat Tic. San. Taah. Ltd. Şti. yönünden kabulüne karar verilmiştir. 6502 sayılı TKHK. 11/2. maddesi hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, tüketici bedel iadesi talebini sadece (sözleşme ilişkisi içinde bulunduğu) satıcıya karşı kullanabilir. Çünkü kanunda yapılan düzenlemede seçimlik haklardan onarım ve malın yenisi ile değişim taleplerinin üreticiye (ithalatçıya) karşı kullanılabileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle ayıplı mal nedeniyle satıcı sözleşme ilişkisi nedeniyle tüketiciye karşı seçimlik hakların tamamından (bedel iadesi, yenisi ile değişim, bedelde indirim, onarım ve tazminatlar) sorumludur....
Davalı ... vekili cevabında, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili şirkete ne yazılı ne de sözlü olarak herhangi bir ayıp ihbarında, değişim veya bedel iadesi talebinde bulunmadığını, davacı şirket yetkililerinin araçlarının bakım ve onarımlarını kendi istekleri doğrultusunda yaptırıldığını, dava konusu araçta herhangi bir ayıp söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili cevabında, davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını dava konusu araç üzerinde herhangi bir ayıp bulunmadığını, davanın kabulüne ilişkin yasal koşullar da oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....