Davalı Honda AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; Dilekçede açıklanan nedenlerle, Davacı taraf, araçta problem olduğu gerekçesiyle terditli olarak bedel iadesi talebinde bulunduğunu, TKHK md.11'in açık hükümlerinden de anlaşılacağı üzere "bedel iadesi" talebi ancak satıcıya yöneltilebileceğini, taraf ehliyeti 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartları arasında yer aldığını ve taraf ehliyeti yokluğu davanın usulden reddini gerektirdiğini, araçta üretim kaynaklı hiçbir problemin bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte araçta ayıp olduğu kabul edilse dahi davacı 6098 sayılı ve 6502 sayılı kanunlar uyarınca ancak malın ayıplı olduğunu müvekkili şirkete ve bayisine süresinde bildirmesi halinde 6502 sayılı kanunda yer alan seçimlik haklarını kullanabileceğini, açıklanan nedenlerle, dava açılmadan önce süresinde ayıp bildiriminde bulunma zorunluluğuna uyulmadığından davanın reddine, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp olmadığından davanın esastan reddine, mahkeme aksi kanaatte...
söz konusu ise bu ayıbın gizli ayıp olup olmadığı hususunun otomotiv konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp değerlendirilmesi gerekirken mahkemenin konusunda uzman olmayan bilirkişiden rapor alınarak sonuca gittiği görüldüğünden davalının bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne, davacının istinaf talebinin ise bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına, mahkeme kararının ortadan kaldırılarak; Mahkemece İTÜ veya başka üniversitelerin otomotiv kürsüsünden bilirkişi heyeti oluşturularak araç üzerinde bilirkişi incelemesi yapılıp araçtaki ayıbın üretimden kaynaklı ayıp olup olmadığı, kullanımdan kaynaklanan arıza olup olmadığı, üretimden kaynaklı ayıp ise bu ayıbın gizli ayıp veya açık ayıp olup olmadığı yönünde bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DAVALI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; km düşürme işleminin müvekkilinin aracı satın aldığı tarihten önce yapıldığının ortada olduğunu, bilirkişi tarafından tespit edilen 23.000 km düşürülmesi nedeniyle aracın değeri konusunda aşırı bir zarar oluşmayacağının ortada olduğunu, düşük bir zarar sebebiyle TBK 227/3 maddesi gereğince sözleşmeden dönme yerine bedelden indirilmesine karar verilmesinin hakkaniyete daha uygun olacağını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; araç sözleşmesinden kaynaklanan ayıp iddiasına dayalı sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve tazminat talebine ilişkindir....
KARAR Davacı dava dilekçesiyle özetle, davalı şirket ürünü sıfır aracının volan parçasının iki yılda 4 kez bozulması nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini veya fatura bedelinin yasal faizi ile ödenmesini talep etmiştir. Davalı, malın ayıplı olmadığını, ...’nin 14. maddesinin şartlarının oluşmadığını, müşteri menuniyeti için bedelsiz şekilde aracı tamir ettiklerini ifade ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, arıza ayıp olarak kabul edilemkle birlikte, davalı tarafça ücret alınmaksızın arıza giderilmiş olmakla davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı, satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmiştır. Dosya kapsamından davacının ilk olarak 19.11.2008 tarihinde aracın motorundan ses gelmesi nedeniyle servise başvurduğu, volan parçasının değiştirildiği, müteakiben aynı arıza sebebiyle 12.06.2009, 03.09.09 ve 23.12.209 tarihlerinde de servise başvurduğu ihtilafsızdır....
Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle, husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin sözleşmeye aykırı davranmadığını, davacı adına tescilinin yapıldığını, taşınmaz tesliminde gecikmenin OHAL nedeniyle yaşandığından kusurunun olmadığını, davanın hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalıların birleşen davaya cevaplarında seçimlik hakkın kullanıldığını, davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 10/06/2021 tarihli kararla; "(...) Somut olayda, davacı, dava konusu taşınmazın ayıplı olduğu iddiasına dayalı seçimlik hakkını ayıp oranında bedel indirimi yönünde kullanmış, davacı vekilinin 16/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile ayıp oranında bedel indirimi talebini satış bedelinin iadesi olarak ıslah etmesinin 6502 Sayılı Kanun'un 11....
Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş., aracın ayıplı olmadığını, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, üretim kaynaklı bir ayıp olmadığını, araç değişimi veya bedel iadesi için gerekli koşulların oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ...Ş., tarafına husumet yöneltilemeyeceğini, aracın ayıplı olmadığını, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, üretim kaynaklı bir ayıp olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalı ...Ş.'ye yönelik davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davanın kabulü ile ... marka ... plakalı 2013 model ...,... T tipi, ... motor nolu, ... şase nolu aracın iadesi ile aynı vasıf ve nitelikte yeni bir araç ile değiştirilmesine, değişim masraflarının davalı tarafa yükletilmesine dair verilen karar davalı ... Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş.'nin temyizi üzerine Yargıtay 13....
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya ... Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. ..., Dr. Öğrt. Üyesi ... ve Öğrt. Gör. Yük. Müh. ...'e tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş olduğu raporunda: sabahları ilk çalışmada motordan yüksek bir ses ve titreşim geliyor arızasının onarılmadığını, arızanın daha ziyade enjektörler, diğer yakıt sistemi elemanları veya elektronik sistemin çalışması ile ilgili olabileceğini, iddia edilen arızanın yetkili servislerde somut olarak belirlenip imalatçıya gösterilmesi ve giderilmesi gerektiğini, aksi takdirde, aracın kullanım mikları dikkate alındığında bedel iadesi yerine bir bedel indirimine gidilmesinin daha pratik olacağına dair rapor sunmuşlardır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/72 D. iş sayılı dosya ile tespit yaptırılıp alınan bilirkişi raporunda yapılan imalâtın projeye aykırı ve işçilik kalitesinin tekniğine uygun olmadığı, malzemenin vasıfsız olup, sağlam ve özgün parçaların söküldükten sonra korumasız bir şekilde tutulduğunu, Belediye tarafından yapı tatil zaptının düzenlendiğini, müvekkili hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma başlattığını, sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi, şirketin Rok Mühendisliğine ödediği bedel ile yapılan tespit ve Noter masraflarının ve uğranılan manevi zararın toplama 32.035,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 18.04.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle 24.995,00 TL olan iş bedelini 26.600,00 TL’ye artırmıştır. Davacı, iş bedelinin kısmen iadesini istemişse de, ıslah dilekçesi ile ödenen bedelin iadesi ve davalı adına Rok mühendisliğe ödenen bedel yanında 5.000,00 TL manevi tazminat, tespit ve noter masrafları olmak üzere toplam 58.635,00 TL istemiştir....
, bedel iadesi yönünde verilecek bir kararın müvekkili davalı satıcının ağır mağduriyeti ile sonuçlanacağını, müvekkili davalının 3 yıl boyunca kullanılan bu eşyaları herhangi bir şekilde dönüştüremeyeceğini, satışa çıkaramayacağını, eşyaları direk çöpe atacağını, bu durumun menfaatler dengesi ve hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu, kumaş tercihini tüketicinin yaptığını, ürünlerde tüketici kaynaklı sorunların yarı yarıya olması halinde dahi bedel iadesi kararı verilecek olmasının kesin ev net bir şekilde hakkaniyete aykırı olduğunu, tüketicinin seçimlik haklarından sadece bedel iadesini kullandığını, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili davalının sektöründe tanınan bir esnaf olduğunu, eldeki davanın hakkında ilk açılan dava olduğunu, müvekkili davalıdan cevap alınamadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin bizzat eve giderek eşyaları gördüğünü ve değişim yapabileceğini söylediğini, yine yerel mahkemece cevap...
Davada uyuşmazlık, dava konusu araçta oluşan hasarın üretim hatası olup olmadığı, araçta gizli ayıp bulunup bulunmadığı, aracın misli ile değiştirilmesi talebi, olmadığı taktirde bedel iadesi talebi ve 4 kalem olarak zarar talebinin yerinde olup olmadığı, varsa ne miktarlarda olduğu hususlarında toplanmaktadır. Aracın Aksaray ilinden satın alındıktan sonra 150 Km yol yaparak Konya iline vardığı, davacı tarafından damper kullanılması için dava konusu araca şasi kısmına hidrolik hortum montajı yaptırdığı, montajın tamamlanmasından sonra aracı ile belli bir süre yolculuk yaparak evine vardığı ve aracı evin önüne park ettiği sabah 05:00 sıralarında aracından duman çıkması nedeniyle yangın olayının fark edildiği ve kendi imkanları ile söndürdüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır....