Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca gizli ayıbı olan çekicilerden dolayı sözleşmeden dönme ve ödediği bedelin tahsili talebiyle menfi zararlarının tahsili talebidir. Davacı alıcı olarak davalı da satıcı olarak taraflar arasında -- adet çekici niteliğinde araç satışı konusunda anlaşma sağlandığı, her biri için --- çekici için ---- bedel karşılığında satış akdinin gerçekleştiği, henüz garanti kapsamındayken sık sık arızalanması nedeniyle yalılan tespit raporları neticesinde her üç çekici aracında gizli ayıplı olduğu gerekçesi ile TBK'nun 227. Maddede belirtilen alıcının seçimlik hakları içerisinde sayılan sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin tahsili talebidir. Satın alınan araçlardan--- plakalı araç için--- esas sayılı dosyası ile ------- sayılı dosyası ile tespit raporu alındığı ve alınan her üç tespit dosyası ile de dava konusu edilen çekicilerin gizli ayıplı olduğu şeklinde rapor sunulduğu tespit edilmiştir....

    Yerleşik Yargıtay uygulamalarında, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında bulunan uyuşmazlıklar yönünden ayıp sebebiyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerine konu uyuşmazlıklarda, ayıp sebebiyle iadesine karar verilecek bedel miktarı alıcı tarafından ödenen bedel olduğu vurgulanmıştır. (Bkz.Yargıtay 13. HD'nin 12/03/2014 gün ve 2013/30505 E.-2014/6963 K. vb). Her ne kadar davacı vekili istinaf dilekçesi aracın değerinin günün fiyatlarına uyarlanarak karar verilmesini yada misli ile değişim taleplerinin bulunduğuna yönelik istinaf itirazı ileri sürürek kararın kaldırılmasını talep etmiş ise de, 6100 sayılı HMK'nun 357/1. Maddesinde mevcut yasal düzenleme gereğince, Bölge Adliye Mahkemesince resen gözönünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz, istinaf aşamasında ıslah talebinde de bulunulamaz....

    …AŞ. vekili cevabında, jeneratörde herhangi bir ayıp söz konusu olmayıp, davacının hatalı ve kusurlu kullanımı nedeniyle jeneratörde bir takım arızaların meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu nedenle davanın haksız ve kötüniyetle açıldığını savunarak reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalı ... Müh.Ltd.Şti. vekili cevabında,dava konusu jeneratörün ayıplı olmadığını, bir an için ayıplı olduğu kabul edilse bile yasal süre içerisinde bir ayıp ihbarı olmadığı gibi, 6 aylık zamanaşımı süresinde de davanın açılmadığını, malın satışından itibaren yaklaşık olarak 2 yıl geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

      Mahkemece 2007 yılında verilen ilk kararda, 14 istasyonda tek vardiya işçi çalıştırılmış olabileceği varsayımıyla ayıp nedeniyle uğranılan zarar talebinin 126.819,84 TL’lik kısmının kabulüne hükmedilmiş, iş bedelinin iadesi talebine ilişkin ise herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Taraf vekillerinin temyizi üzerine mahkemenin bu ilk kararı Dairemizin 2008 tarihli ilamıyla, iş sahibinin ayıp nedeniyle uğradığı zararın miktarı konusunda hükme esas alınan bilirkişi raporuyla delil tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi ve ayıbın ağırlığı belirlenerek ulaşılacak sonuca göre iş bedelinden indirim yapılması veya bedelin tümden iadesine dair bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur....

        CEVAP: Davacı ile davalının tacir olduklarını, aralarında bir ticari iş ilişkisinin bulunduğunu, bu nedenle davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacının almış olduğu ürünlerin ayıplı olduğuna dair hiçbir zaman herhangi bir bildirimin taraflarına yapılmadığını, davacının icra takibi başlatıldıktan sonra işbu davayı açtığını, davalının icra takibine konu ettiği faturaların 2018 yılına ait ödenmemiş faturalar olduğunu, davacının menfi taspit davasının icra takibine konu edilmemiş ihbarı olmaksızın ödenmiş olan 28/02/2017 tarihli fatura ile teslim edilmiş olan ürünlerdeki iddia ettiği ayıplara dayandırmakta olduğunu, yani ayıp ihbarı yapılmamış olsa bile bu iddianın ayıp 2017 yılında satılan ve teslime edilen ürünlere ilişkin olduğunu, hiçbir şekilde mesnedi olmadığı açıkça ortada olan işbu menfi tespit davasının öncelikle usulden reddine karar verilmesini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davacının işbu haksız ve mesnetsiz davası nedeniyle icra takibine itiraz etmesi nedeniyle...

          Davalılar, aracın ayıplı olmadığını, imalat hatası bulunmadığını, bedel iadesi koşullarının oluşmadığını ve manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir....

            Davalı vekili, aynı zaman diliminde üretilen römorklarda davalının diğer müşterilerinden hiç bir şikayet gelmediğini, davacı tarafından yaklaşık iki yıl sonra ayıp ihbarında bulunulduğunu, davacı tarafından kullanım hatasının olabileceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, ayıbın ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/5 D.iş sayılı dosyada yapılan tespitte bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davalı vekili tarafından her ne kadar kullanım hatası olabileceği savunulsa da ayıba karşı tekeffülden Tüketicinin Korunması Hakkındaki yasa gereğince satıcı asilin sorumlu olduğu, bilirkişi raporunda bunun tespit edilmesine ve ürünün ayıbının giderilmesi istenilmesine rağmen davalı tarafından ürünün ayıbının giderilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satıma konu balya yükleme römorkunun ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkin alacak davasıdır....

              Dava, alım satım sözleşmesine konu olan araçtaki ayıp iddiası nedeniyle, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı vekili davaya konu traktörde üretimden kaynaklanan ayıp bulunduğu iddiası ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş olup, ithalatçı-üretici firma olan Hattat Tarım ... A.Ş vekili tarafından ise, müvekkilinin ayıba karşı tekeffülden sorumlu tutulamayacağı, müvekkili şirketin satıcı firma olmayıp, üretici firma olduğu, bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddi gerektiği belirtilerek , usule ve esasa ilişkin nedenlerle davanın reddi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince, araç üzerinde bilirkişiler vasıtasıyla keşfen inceleme yapılmış, bilirkişi raporu alındıktan sonra araçtaki ayıp nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karar davalı Hattat ... A.Ş. Vekili tarafından istinaf edilmiştir....

              Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış davacı açmış olduğu dava ile ayıp nedeniyle almış olduğu aracın iadesi ile ödediği bedelin iadesine yönelik talebin değerlendirilmesi açısından davaya konu üründe ayıp bulunup bulunmadığı yönünde konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmış, alınan heyet raporuyla davacının iddia ettiği arızaların gizli ayıp niteliğinde olduğu ve bu ayıbın araçtan faydalanmayı etkilediği tespit edilmiş, yapılan bu tespit doğrultusunda davacı yan dava değerini ıslahla artırarak 69.788,10- Euro olarak belirtmiş, bu bedel davacı tarafın araç için ödediği toplam bedel olarak kabul edilmiş, , davacı talebi doğrultusunda davaya konu aracın davalı satıcıya iadesi kaydıyla ödenen bedelin davacı tarafa iadesine karar verilmiş araç henüz davalı tarafa iade edilmediği için işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiş faiz talebi reddedilmiş, diğer davalı yetkili servise yöneltilen dava yönünden ise yetkili servisin tüketicinin ayıba...

              Davalı .... vekili, davacı tarafından hatalı ve müvekkili tarafından kendisine teslim edilen talimatlara aykırı şekilde gerçekleştirilen üstyapı nedeniyle oluşan arızadan imalatçının sorumlu tutulamayacağını, dava konusu aracın iki yıla yakın bir süre kullanıldığını, kullanım boyunca maldan yararlanmayı engelleyecek nitelikte hiçbir ayıp ve arızaya neden olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, dava konusu araçta herhangi bir imalat hatası veya açık/gizli ayıp söz konusu olmadığını, davacının bedel iadesini talep etmesinin hakkın kötüye kullanımını ifade ettiğini, davacının faiz ve tamirat bedeli iadesi taleplerinin kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu