İstinaf sebeplerinin değerlendirilmesi, Kafe devir sözleşmesinin feshi ile verilenin iadesi, bakiye bedel için düzenlenen bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, bedelsiz olmaları nedeniyle iadesi istemine ilişkin eldeki davada; Davalı, davacının ruhsat olmadığını bildiğini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Davacı yan, sözleşmenin esaslı unsurunda hataya düşürüldüğünü ileri sürerek akdin feshini talep etmektedir. Devir protokolünün 7. maddesinde işletme ruhsatının devreden adına olduğunun açıkça yazıldığı anlaşılmıştır. Bir ticarethanenin faaliyeti için çalışma izni -ruhsatının bulunması asıldır. Bu açık tekeffül sebebi ile ruhsatın varlığını araştırmak davacıya yüklenemez....
Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu otomobilin sol ön kapısının boyanmış olması nedeniyle dava konusu araçta 1.250,00.-TL değer kaybı oluştuğu mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boyama işleminin sözleşmenin feshi ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki akdin feshi-menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...’ndan demirbaşları ve içindeki ilaçları ile eczane satın aldığını, davalı şirketin sözleşmenin gizli tarafı olduğunu, ancak eczanedeki ilaçların bozuk olduğunu ileri sürmüş ve akdin feshi ile davalıya verilen bono ve çekler nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Davacı dava konusu ürünün Türkiyede satışının yasaklanması nedeniyle anılan sözleşme hükmü uyarınca akdi feshettiğini bildirmiştir. Akdin feshi BK.nun 106 ve 107. maddelerinde, feshin hükümleri ise aynı yasanın 108.maddesinde düzenlenmiştir. Mahkemece belirtilen yasa hükümleri çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak BK.nun 91.maddesi hükmü de somut olay bakımından tartışılmak suretiyle toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 2.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, makinede gizli ayıp olmadığı, tasarım hatası olduğu, bunun normal çalışmasına engel olmadığı bu nedenle bedel iadesi şartı oluşmadığından 818 sayılı B.K'nın 202/2 maddesi gereğince 1.750,00 TL bedel tenzilinin uygun olduğu gerekçesiyle 1.750,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Kira sözleşmesinin feshi ve ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkin davada Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk ve Küçükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında yapılmış kira sözleşmesinin feshi ile ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, HUMK.'nın 8/2 maddesinde yalnızca kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye akdin feshi yada tespit davalarında görevli mahkemelerin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kira sözleşmesine dayanan akdin feshi davası olmadığı, davalının sebepsiz zenginleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 1086 Sayılı HUMK.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ayıp nedeniyle sözleşmesinin feshi, bedel iadesi ve maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK'nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Ticari satış ve mal değişimi başlıklı 6102 sayılı TTK. 23/1 maddesinde; özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde TBK....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava dilekçesinde söz konusu üründe gizli ayıp olduğunu iddia ettiğini, ancak üründe gerekli incelemeleri yaptırmadığı ve süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığını, gizli ayıbın yetkili servise değil satıcıya yapılması gerektiğini, yetkili servis tarafından yapılan incelemede üründe herhangi bir ayıp ulunmadığının tespit edildiğini, ürünün ekranının ... servisinde değiştiğini ve yapılan işlemle telefonun kullanılabilir hale geldiğini, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, davanın ... Telekomünikasyon İletişim Hiz. San. Tic. A.Ş.'ye ihbar edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava; gizli ayıp nedeni ile sözleşmenin feshi ile telefonun iadesi ile bedelinin tahsili talebine ilişkindir....
Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında; tacirler arasında açık ayıpların 2 gün içinde, açıkça belli olmayan 8 gün içinde ihbar edilmesi gerektiği,söz konusu aracın garanti süresinin davadan yaklaşık 4 yıl önce dolduğu, aracın kullanıma bağlı olarak servise geldiği, parçalarının değiştiği, yapılan onarımların aracın kullanımına engel olmadığı, onarımının servis hizmetinden kaynaklanmadığı, Ayrıca davacı tarafın doğrudan imalattan veya araçtan kaynaklanan ayıp iddia ve ihbarı ileri sürmediği, bu hususta B.K'nun ve TTK'da öngörülen süre ve usule uygun bir ayıp ihbarı veya ayıplı malın değiştirilmesi, semenin tenzili veya akdin feshi ile semenin iadesi taleplerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Şti ile Hyundai Assan A.Ş araçta ayıp olmadığını, ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuşlar, diğer davalı ise davacıya kullandırılan kredinin bağlı kredi olmadığını savunarak, davanını reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının onarım hakkını kullandığı, araçtaki arızaların gizli ayıp olmayıp sonradan ortaya çıkabilecek arızalardan olduğu, süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı gerekçesiyle bilirkişi raporuda benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....