Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme, bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ,bedel iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında rüzgar türibini imalat ve montajına ilişkin sözleşmenin varlığı, bedel ödemesi ve imalat sonrası trübinin davacının taşınmazı üzerine monte edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....

    Müvekkil, eser sözleşmesine konu ürünleri iade edecek ve bir başka yüklenici ile yapacağı sözleşme ile 3 adet yeni asma germe membran yapı sistemi prensipleri ile üretilecek açılır kapanır ters şemsiyeyi yeniden tedarik etmek zorunda kalacaktır. Bu durumda müvekkil, satın alacağı bu ürünler için satıcı yahut üretici ile güncel fiyatlar üzerinden anlaşma yapacak ve haliyle taraflar arasındaki 05/09/2019 tarihli eser sözleşmesinden daha fazla bedel ödeyecektir. Müvekkilin yeni bir eser sözleşmesi ile ürünleri tedarik etmesi halinde ödemek zorunda kalacağı bedel, müvekkilin menfi zararını oluşturmaktadır. TBK'nın 227'inci maddesinde, ayıp nedeniyle seçimlik hakların sayılmasının ardından iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu belirtilerek TBK'nın 112. Maddesine atıf yapılmıştır....

      İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, taraflar arasındaki ikinci el araç satımına ilişkin sözleşmenin 6098 sayılı TBK'nun 219 vd. maddeleri uyarınca, ayıp nedeni ile feshi ile ödenen satış bedelinin ve senetlerin iadesi, bu mümkün olmadığı taktirde ise mahkemece belirlenecek onarım bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ticari satım sözleşmesinin feshi ve mal bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, malın ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği, ayıp ihbarında süre ve süresi içerisinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın (CISG) 38 inci, 39 uncu, 40 ıncı maddeleri. 3. Değerlendirme 1....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı-k.davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava ve karşı dava eser sözleşmesinin feshinden kaynaklanmış olup, asıl dava haksız fesih nedeniyle kazanç kaybı, ödenmemiş bedel, vade farkı, kalıp ve malzeme ile kira bedeli, personel giderleri ve teminatın iadesi, karşı dava ise menfi zararın tahsili istemine ilişkindir....

          Ancak her ne kadar davacı tarafından aracın bedel iadesi talep edilmiş ise de ayrıntılı olarak bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere ayıp bedelinin araç piyasa 2. el bedeline oranı, ayıbın önemi göz önünde bulundurulduğunda, misli ile değişim şartlarının ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı ve ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesi durumunda ayıp bedelinin 35,000,00 TL olduğu tespit edilmiştir ve tespit edilen bu hususlar karşısında sözleşmeden dönülmesi ve aracın misli ile değişimi ve bedelinin iade edilmesi hakkaniyete uygun olmadığından davacının bu talebinin reddine ve ayıp oranında bedel indirimine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı tarafından her ne kadar dava konusu aracın üretici davalı ... A.Ş. aleyhine iş bu dava açılmış ise de; Mahkememizce bedel indirimine karar verildiği, dava konusu satış sözleşmesinin tarafların davacı ve davalı ... olduğu, davalı ... A.Ş.'...

            Madde 275,284) Bu sebeplerle, öncelikle uyuşmazlık konusu işi bilir uzman bilirkişi aracılığıyla, yerinde keşif yapılmak suretiyle, “ayıbın derecesinin saptanması ve az yukarıda açıklanan yasal haklardan hangisini davacının kullanabileceğinin belirlenmesi ve davacının kullanması gereken hakkına göre ayıpla ilgili davacının talebinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre, yapılan işin kabul edilemeyecek derecede ayıplı olması durumunda yanlar arasındaki sözleşmenin feshi ile davacının, iş bedeli olarak ödediğini yasal delillerde kanıtladığı iş bedeli tutarının yükleniciden tahsiline ve yapılanın yükleniciye iadesine, sözleşmenin feshi gerekmiyorsa; iş sahibinin kullanabileceği diğer haklarının mahkemece takdiriyle varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Borçlar Kanununun 97. maddesi gözetilmeden yazılı şekilde ayıpların davalı tarafından giderilmesine mahkemece karar verilmesi de kabul şekli bakımından doğru değildir. Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır....

              Bu açıklamalar altında somut olay ele alındığında; dava dilekçesinin netice-i talep kısmında sözleşmenin feshi, araç bedeli olan 64.000,00 TL’nin iadesi, araç tamiri için yapılan 8.500,00 TL ve diğer masraflar toplamı 2.000,00 TL’nin iadesi istenilmiş; 5.bendinde ise maddi ve manevi tazminata ilişkin tüm hakların saklı tutulduğu bildirilmiştir. Bu haliyle talebe konu dava değerinin 74.500,00 TL olduğu, davacı bu değer üzerinden 13.07.2018 tarihli sayman mutemedi alındı makbuzuna göre 1.272,28 TL tutarında peşin harç yatırdığı anlaşılmaktadır. Davacı açıkça manevi tazminat talebine ilişkin tüm hak ve alacaklarını saklı tuttuğunu bildirdiği gibi 74.500,00 TL dışında da bir harçlandırma yapılmamıştır....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davacının aracı kullanmadığı ve davalının daha önce temerrüde düştüğü görmezden gelinerek 118.000,00 TL'nin iadesi hususunda ödeme tarihinden itibaren faize hükmetmesi gerekirken, aracın iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi hukuka aykırı olup kararın bu yönüyle ortadan kaldırılması ve ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı tarafça, davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir. DELİLLER: Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/01/2020 Tarih - 2019/65 Esas - 2020/33 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir....

              Davalılar, taraflar arasında imzalanan 12.12.2012 tarihli sulh sözleşmesi ve ibranameye göre biribirini ibra ettiklerini, konutta ayıp olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir. Mahkemece, sulh sözleşmesi ve ibranamenin 3. maddesi hükmü ile davacının davalıları ibra ettiği, konuttaki eksik işler ve ayıp nedeniyle bedel indirimine ilişkin taleplerinden feragat ettiği sonucuna varıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki taraflar arasında düzenlenmiş bulunan sözleşmenin konusu başlıklı maddesinde davacının geç teslim nedeni ile doğan gecikme cezasına istinaden icra takibi başlattığı ve itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığı açıklandıktan sonra konutun geç teslimi nedeni ile aralarında doğan uyuşmazlığın sözleşmede öngörülen hüküm ve sonuçlar dahilinde sulhen sona erdirilmesi hususunda mutabakata varıldığı belirtilmiştir. Eldeki dava ise taşınmazda tespit edilen ayıplar nedeni ile oluşan değer kaybına ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu