nin yerleşmiş içtihatlarında bahsi geçtiği üzere nispi yönteme göre bedelde indirimi gerektirir ayıp bulunup bulunmadığı, ve önceki raporda bedelde indirimi gereken miktarla ilgili yapılan hesaplama yöntemine uygun olmakla birlikte tam olarak hangi ayıplar nedeniyle belirlendiği ve hangi tarihteki verilerin esas alındığı konusunda açıklık bulunmadığından, (nisbi yönteme göre ödenecek Bedel=taraflar arasındaki Kararlaştırılan Bedel(satış bedeli) x satış tarihi itibariyle Ayıplı Değer/(bölü) satış tarihi itibariyle Ayıpsız Bedel şeklinde orantı kurularak bulunan rakamın, satış bedelinden mahsubu ile bulunan miktar olup), bu hususta da yeniden değerlendirme yapılması (ve tarafların usuli kazanılmış haklarının da gözetilmesi) suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, davalı vekilinin istinaf itirazlarının bu nedenle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nun 353/1- a.,6 maddesi gereğince kaldırılmasına ve dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine...
Teknik bir konu olan bu belirleme somut olayda bilirkişi incelemesi ile tespit olunabilecektir. 24. Açıklanan maddi ve biçimsel koşulların sağlanması hâlinde alıcı tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir (TKHK, m. 4/II-2.c.). 25. Tüketici seçimlik hakkını ayıp oranında bedel indirimi yönünde kullanırsa hükmolunacak tazminat miktarın hesabı eksik ifa hâlinde yapılan hesaplamadan farklı olacaktır. Ayıp nedeni ile bedelden indirim miktarının tesbitinde öğretide ve Yargıtay kararlarında kabul edilen nispi metota göre satım tarihi itibarıyla malın ayıpsız ve ayıplı değeri arasındaki orantı sözleşme bedeline uygulanır....
değişim değil, en fazla ayıp oranında bedel indirimine neden olabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya yönelik istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile davalılardan satın aldığı dairenin ayıplı ve geç teslim edildiğini ileri sürerek ayıp oranında bedelde indirim ve kira tazminatı talep etmiştir. Davalılar davanın reddini dilemiş; Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; dava dilekçesinde dava değeri 10.000,00 TL olarak gösterilmesine rağmen ne kadarının kira tazminatı ne kadarının ayıp oranında bedel indirimi karşılığı olarak istenildiği gösterilmediği gibi mahkemece, davacıya bu yönde bir açıklama da yaptırılmamıştır. HMK'nın 26/1. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
iadesine karar verilmesinin yeterli olduğunu belirtmiş olup, 6098 sayılı Yasa'nın 472/2. maddesine uygun ayıp oranında bedel indirimine ilişkin bu beyan uyarınca, mahkemece davacının ıslahı sonucu eksik ve kusurların giderim bedeline hükmedilerek, akdin ifası yönünden hüküm kurulduğundan, iş bedeline karşılık olarak verilen senetler ile ilgili iptâl ve iade isteminin reddine karar karar verilmesi gerekirken, talep de aşılarak 26 adet senedin iptâl ve iadesine karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır. Borçlar Kanununun 198. maddesine göre, alıcı, teslim aldığı malı örf ve âdete göre, imkân hâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır. Borçlar Kanununun 198. maddesine göre, alıcı, teslim aldığı malı örf ve âdete göre, imkân hâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır. Borçlar Kanununun 198. maddesine göre, alıcı, teslim aldığı malı örf ve âdete göre, imkân hâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır. Borçlar Kanununun 198. maddesine göre, alıcı, teslim aldığı malı örf ve âdete göre, imkân hâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....
Davalılar, herhangi bir ayıp ve eksik ifanın söz konusu olmadığını, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, hiç bir ihtirazi kayıt olmaksızın taşınmazın teslim alındığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 53.400 TL'nin 17.01.2012 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz etmiştir. 1-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir. Davalılar, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....