maddesinde açıklanan iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil edeceği, bu sebeple mahkemenin ayıp oranında bedel indirimi ve ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde bilirkişi raporu alınarak araçtaki değer düşüklüğünün 10.000 TL olacağı tespit edilmiş, buna göre arızanın giderilebilmesi için yapılacak işin niteliği, araçtaki ayıplar nedeni ile oluşacak değer kaybı gözetildiğinde ücretsiz onarım yada ayıp nedeni ile bedelden indirim yapılması halinde hak ve menfaatler dengesinin tüketici aleyhine bozulacağı kanaati ile bedel iadesinin hak ve menfaatler dengesini sağlayacağı sonucuna varılarak bedel iadesi talebinin kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verildiğine göre bozma ilamının gereğinin yerine getirmesi gerekir. Bu husus davalı yararına usulü kazanılmış hak niteliğindedir....
Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Somut olayda ayıbın mahiyeti ve halihazırda onarımla giderilememiş herhangi bir arıza bulunmadığı tespiti dikkate alındığında mahkemenin yapılan onarım işlemlerinin araçta değer azalması oluşturup oluşturmayacağı da araştırılarak ayıp oranında hakkaniyet gereği bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....
Davalı, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu dairenin 14.8.2008 tarihinde davacı tüketiciye teslim edildiği, davacı tüketicinin 18.12.2008 tarihli ihtarname ile davalıya ayıp ihbarında bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 4077 sayılı kanunun 4.maddesinin 2.fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazda tespit edilen tüm ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Davacı, yazılı belge ile süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu ispatlayamamıştır. Bu husus tanıkla ispatlanamaz....
Bilirkişi incelemesi ile araçta mevcut bulunan kusurun gizli ayıp olduğu mütalaa edilmiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. 25.08.2014 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; “...aracın, onarım amaçlı tavanın doğrultularak, boyama işlemine tabi tutulmasının orjinaliteyi olumsuz etkileyecek kalıcı özelliklerinin olacağı, kalıcı izin, aracın orijinalitesini olumsuz etkileyecek, değerinden kaybetmesine neden olacağı, aracın doğrultma ve boyama işlemine tabi tutulmamış emsalleri ile aynı değerde satılmayacağı, bu bağlamda aracın markası, tipi, modeli, onarımın niteliği, ona bedeli, km.si, aracın 2. el alınır satılır değerleri, piyasasındaki genel geçer uygulan göz önüne alındığında değerinden 2.000,00TL kaybedeceği...” belirtilmiştir. Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
KARAR Davacı, davalılardan bir yatak odası takımı aldığını, ancak takımın sürgülü kapağında, aynasında, mobilya boyasında ve yatak başlığındaki zincirlerinde hata olması nedeni ile ayıplı mal niteliğinde olduğunu, takımın davalılara iadesi ile ödediği 2.600,00 TL nin faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, teslimden yaklaşık 3 yıl sonra dava açıldığını ve takımın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacı taraftan satın alınan yatak odası takımındaki ayıp nedeni ile bedel iadesi isteğine ilişkindir. Davacı satın alınan mobilyanın ayıplı teslim edildiğini ileri sürmüş, davalılar ise ayıbın mevcut olmadığını, ihbar sürelerine uyulmadığını, kullanıcı hatası olduğunu savunmuştur....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenlemeye göre, tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ancak kanun tarafından korunan sözleşme taraflarından tüketicinin yanında, kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerekir. Ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tesbit edilmesi zorunludur....
Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonrasında araçta meydana gelen hasarın üretimden kaynaklı ve servis hizmeti kusurundan doğmuş olduğunun mütalaa edilmesi üzerine davanın kabulüne karar verilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketicinin seçimlik haklarının olayımızda önem arzettiği açıktır. Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde; Mahkemece, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir....
KARAR Davacı, davalılardan 9.8.2004 tarihinde binek otomobil satın aldığını, kullanmaya başladıktan 2 ay sonra araçta çeşitli arızaların meydana geldiğini, defalarca yetkili servise gittiğini, arızaların bir kısmının giderildiğini, bir kısmının ise sonradan tekrarladığını, aracını satmak istediğinde yapılan incelemede aracın tavan kısmında diğer kısımlardaki boyadan daha farklı fabrikasyon boya olduğunun belirlendiğini, aracın tavan kısmının boyalı olmasından dolayı istediği fiyata satamadığını, ayıplı malın sıfır denilerek boyalı/hasarlı olarak kendisine satıldığını ileri sürerek aracın aynı özelliklere sahip ayıpsız misli ile değişimini, olmazsa ayıp oranında bedel indirimi ile aracın ayıp nedeniyle yitirdiği değer kaybından şimdilik 3000 TL’nın faiziyle tahsilini istemiştir. Davalılar, üretim hatası bulunmadığını, ayıpta olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir....
KARAR Davacı, 2.5.2005 tarihinde davalıdan araç satın aldığını, aldıktan sonra sürekli arıza yaptığını ve servise girip çıktığını, araçtan beklediği faydayı sağlayamadığını, aracın gizli ayıplı olduğunu, ihtar çekerek davalıya ayıbı bildirdiğini, arızanın giderilemediğini ileri sürerek, bilirkişi marifetiyle tespit edilecek ayıp oranında bedel indirimi ve en az 10.000TL tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 2.5.2005 tarihinde davalı taraftan satın aldığı aracın sürekli arıza yapması nedeniyle araçtan beklediği faydayı elde edemediğini, araçta gizli ayıp bulunduğunu, arızanın giderilemediğini ileri sürerek tespit edilecek ayıp oranında bedel indirimi ve 10.000TL tazminatın davalıdan tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır....
İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacının, Gölcük 1. Noterliği'nin 28/06/2019 tarih, 04516 yevmiye nolu işlemi ile 34 XX 564 plaka sayılı aracı davalıdan 25.000,00 TL bedel ile satın aldığı, davacının aracın km sayacı ile oynandığı gerekçesiyle bedel indirimi olarak fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 10.000,00 TL'nin tahsilini talep ettiği, davalının davanın reddini istediği, makine mühendisi bilirkişiden alınan 30/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; aynı nitelikteki ikici el ayıplı bir aracın rayiç değerinin 25.750,00 TL olduğunun belirtildiği, mahkemece aracın ayıplı değerinin altında bir bedel ile alınması nedeniyle davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....