Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu gibi durumlarda da yüklenicinin ayıba karşı tekeffül sorumluluğu ortaya çıkar. Bir tanımlama yapmak gerekirse, ayıplı ...; yapılan bir şeyin iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kaidesine göre kabule zorlanamayacağı derecede kusurlu veya sözleşme şartlarına aykırı eserdir. Bu gibi durumlarda ..., sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre olması gereken vasıfları taşımaz. Eserdeki ayıbın büyüklüğü ise o eserin iş sahibi tarafından kabulü şansını azaltır. Ayıp, değişik şekillerde ortaya çıkabilir. Borçlar Kanununun ayıba ilişkin 360-362.maddelerine bakılırsa bunlar önemli – önemsiz ayıp, gizli - açık ayıplandır. Ancak doktrinde, eserdeki ayıbın fiili – hukuki ayıp, asli – tali ayıp gibi bazı ayırımlara da tabi tutulduğu görülmektedir. Bunlardan açık ayıp, eserin iş sahibine teslimi zamanında kolaylıkla görülebilecek ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıplar ise, eserin tesliminden sonra ve kullanımı sırasında kendisini gösteren ayıp türüdür....

    e 25.08.2008 tarihinde dairelerin anahtarını teslim ettiğini, dairelerden birinin davacı adına kiralandığını ve ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin dairelerin kabul edildiğini, davacının, ayıba ilişkin bildirimde bulunmadığını, dairelerin boş kalmasından kaynaklanan yıpranmaların davacının hatası olduğunu, davacının müvekkiline verdiği vekaletnamede projede değişiklik yapma yetkisinin yer aldığını, müvekkilinin bu yetkiye dayanarak inşaatta gerekli değişiklikleri yaptığını, bu nedenle projenin sözleşmeye aykırı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

      - K A R A R - Hükmü'ne uyulan 2009/2845 esas, 2009/4700 karar nolu, 20.05.2009 günlü Dairemiz bozma kararında, "dava satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerine dayanmaktadır. Bu durumda mahkemece uyuşmazlığın BK'nun 202.vd. maddelerinde düzenlenen satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi ve davalı tarafın zamanaşımı def'i bulunduğundan T.T.K'nın 25/4 maddesinde öngörülen zamanaşımı yönünden değerlendirme yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi ve davanın süresinde açıldığı sonucuna varıldığı takdirde, T.T.K.'nun 25/3 maddesinde hükme bağlanan ayıp ihbar süreleri üzerinde de durularak deliller hep birlikte değerlendirildikten sonra uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." denilmiştir....

        BK’nın 126/son maddesi uyarınca yüklenicinin kasdı veya ağır kusuru ile, bilhassa ayıplı malzeme nedeniyle bir iş meydana getirilmiş ise, gizli ayıba ilişkin zamanaşımı süresi, BK’nın 125. maddesindeki 10 senelik zamanaşımı süresidir. Her ne kadar, ayıp ihbarı, 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde yapılmış ise de, üniversite raporu üzerine gizli ayıba vâkıf olunduğu tarihten 13 gün sonra yapılan ihbar süresinde değildir. Nevar ki, davacı, üniversitenin raporu üzerine hemen telefon ettiğini ve bu hususu tanıkla kanıtlayacağını bildirmiştir. Ayıp ihbarı, hukukî işlem olmayıp, hukukî işlem benzeridir. Bu nedenle sözlü yapılan ayıp ihbarlarının, tanıklarla kanıtlanması mümkündür....

          Ancak hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan HUMK’nun 186. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere diğer tarafa önel verilmesi gerekir. Anılan maddeye göre, a)Davacı, ya temlik edene olan davasından sarfınazar ederek davasını dava konusunu temellük edene karşı yönelterek aynı konuyu dava etmeye devam eder. Bu durumda tarafta kanundan doğan bir değişme oluşur. b)Ya da davacı, temlik edene karşı davasını zarar ziyan davasına dönüştürür. Somut olayda dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali tescil, ikinci kademe de pay tescili veya tazminat istemlerine ilişkindir. Tapu kaydına göre, çekişme konusu olan taşınmazlar, kat irtifakı kurulu bulunan 1 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölüm meskenin eklentileridir....

            İdare Mahkemesince verilen E:... sayılı karar gereği görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılarak 12/12/2014 tarihinde göreve başlatıldığı, bunun üzerine 19/12/2014 tarihli Valilik teklifi ile davacının Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 35. maddesi uyarınca başka bir ile atanmasının teklif edildiği, bu teklife dayalı olarak da davacının Erzurum'a atanmasına ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği, Yönetmelik hükmü gereği, görevden uzaklaştırılanlar veya göz altına alınanlardan serbest bırakılanların yeniden göreve alınmaları halinde illerde valinin teklifi ile başka bir ile atanabilmeleri mümkün olup, bu kapsamda tesis edilen atama işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dava, kiracı tarafından kiralayan aleyhine ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince açılan alacak istemine ilişkindir. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 10.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; taşınmaz satım sözleşmesi sonrası ayıba karşı tekeffülden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 03/07/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; araç satış sözleşmesi sonrası ayıba karşı tekeffülden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 03/07/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                    Hukuk Dairesi Uyuşmazlık; geçerli araç sözleşmesi sonrası ayıba karşı tekeffülden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 25/06/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu