Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, boşanma istemine ilişkindir. Adana 2. Aile Mahkemesince, davalının yerleşim yerinin "T../MERSİN" olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Tarsus 1. Aile Mahkemesi ise, boşanma davalarında kesin yetki kuralının bulunmadığı, davalının yetki itirazının süresinde olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. TMK'nın 168. maddesinde "Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir." hükmüne yer verilmiş olup boşanma davalarında yetki kesin değildir. Dosya kapsamından ve adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre davacının "S../ADANA" adresinde, davalının da "T.....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/04/2019 NUMARASI : 2017/468 E - 2019/356 K DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1989 yılında evlendiklerini, müşterek üç çocuklarının bulunduğunu, yaklaşık 4 yıl önce açılan boşanma davasının reddedildiğini, o tarihten beri tarafların ayrı yaşamaya başladıklarını, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra 3 yıl geçtiğini tekrar biraraya da gelmediklerini belirterek, fiili ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma (Tedbir) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, boşanma davasıyla birlikte, müşterek çocukların dava süresince geçici olarak velayetinin kendisine verilmesini ve çocuklar ve kendisi için tedbir nafakası talep etmiş, davacının bu yöndeki tedbir isteği (TMK.m.169) kabul edilmiş, davalı bu ara karara itiraz etmiş, mahkemece 8.7.2013 tarihli karar ile itirazı reddedilmiş, davalı bu ara kararı temyiz etmiştir. Ayrılık veya boşanma davası üzerine Türk Medeni Kanunu gereğince icap eden geçici tedbirlerin (TMK.m.169) alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar, ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir....
SAVUNMA: Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Davacı-karşı davalının açtığı boşanma davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların TMK 166/4 maddesi gereği boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00'er TL maddi ve manevi tazminat takdiri ile Göksun Asliye Hukuk Mahkemesi'nin dava dosyası ile müvekkili lehine hükmedilen aylık 150,00 TL tedbir nafakasının 750,00 TL'ye çıkartılmasına, yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesine dava ve talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; asıl dava yönünden, davacının açmış olduğu boşanma davasının reddine, karşı dava yönünden, davacının davasının kabulü ile, tarafların TMK'nın 166 son maddesi hükmü gereği boşanmalarına, davacının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddine karar verildiği görülmüştür....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1619 KARAR NO : 2021/1608 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SARIOĞLAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2021/23 2021/91 DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı Dava Dilekçesinde özetle; Davalı ile 1971 yılında resmen evlendiklerini, Davalı aleyhine Sarıoğlan Aile Mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/248 Esas sayılı dosyası ile tarafından boşanma davası açıldığını, yapılan yargılama sonucu açılan boşanma Davasının 2017/22 Karar sayılı ilamı ile reddedildiğini, red kararının kesinleşmesinden bu...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1619 KARAR NO : 2021/1608 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SARIOĞLAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2021/23 2021/91 DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı Dava Dilekçesinde özetle; Davalı ile 1971 yılında resmen evlendiklerini, Davalı aleyhine Sarıoğlan Aile Mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/248 Esas sayılı dosyası ile tarafından boşanma davası açıldığını, yapılan yargılama sonucu açılan boşanma Davasının 2017/22 Karar sayılı ilamı ile reddedildiğini, red kararının kesinleşmesinden bu...
Davalı erkeğin 02.06.2021 tarihli dilekçesi ile boşanma hükmüne ilişkin istinaf talebinden feragat ettiği anlaşılmakla davalı erkeğin boşanma hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayete İlişkin Tedbir Kararı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, 10.09.2012 tarihli ara karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı anne boşanma davası devam ederken 03.05.2012 tarihli dilekçe ile müşterek çocuk Öykü'nün dava süresince geçici olarak velayetinin kendisine verilmesini talep etmiş, davacının bu yöndeki tedbir isteği mahkemece 10.09.2012 tarihinde ara kararı ile reddedilmiş, davacı bu ara kararını temyiz etmiştir. Ayrılık veya boşanma davası üzerine Türk Medeni Kanunu 169. madde gereğince icap eden geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar, ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir....
Boşanma davası içerisinde TMK.nun 169.maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar. Takibe dayanak ilamda davacı boşanma davası açılması sebebi ile ayrı yaşama hakkına dayanmamış, boşanma davasından önce haklı sebeplerle ayrı yaşama hakkına dayanarak tedbir nafakası isteminde bulunmuştur. Kaldı ki, bu davadan sonra açılan terk nedeniyle boşanma davası da retle sonuçlanmıştır. O halde; TMK.nun 197.maddesine göre ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakasının süresiz olduğu gözetilerek şikayetin kabulü yerine reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....