Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının davalı şirkete yönelik kâr payı alacağı davası ile ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; limited şirketlerde kâr payı hakkından söz edilebilmesi için genel kurulda kâr payı dağıtılmasına ilişkin geçerli bir karar alınmasının zorunlu olduğu, davalı şirketin kuruluşundan bu yana genel kurulda hiçbir kâr dağıtım kararı almadığı, kâr payı hakkının doğmadığı anlaşılmakla kâr payı alacağına yönelik davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı şirkete yönelik davalar fesih tasfiye ve kâr payı alacağı davası olup, kabul ve ret durumları da gözetilerek yargılama gideri oranı takdiren %50 kabul edilerek hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı ...'...

    252.392,47 TL ayrılma akçesinin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ......

      Davacının ayrılma akçesi ve kar payı talebine hak kazanması için gerekli olan koşulların oluşup oluşmadığı: TTK.md.641/1 hükmüne göre; ortak şirketten (ortaklıktan) ayrıldığı takdirde, payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini isteme hakkına sahiptir. Pek tabi davacı, kendisine ödenmemiş olan kar payı alacaklarının da ödenmesini isteme hakkına sahiptir. Ayrılma akçesi, kayıtlı değerler üzerinden davacının öz varlık payı olarak davadının kar payı alacağı dahil 1.045.296,66 TL hesaplanmıştır. Kaydi Değerlere göre hesaplama yapılmış olmakla birlikte, bilindiği üzere gerçek değerin (ayrılma payının) şirket öz varlığının hüküm tarihine en yakın tarihteki rayiç değeri üzerinden hesaplanması da gerekir (TTK. m. 493/5). " sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Mahkememizin 26/01/2021 tarihli duruşmasında dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile ve heyete makina mühendisi ... ile İnşaat Mühendisi ...'...

        gerekçesiyle, davacı ortağın davalı T4 İthalat İhracat ve Ticaret Limited Şirketi ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, davacı ortağın ayrılma payı ve kâr payı alacağı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

        Limited Şirketi ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, davacı ortağın ayrılma payı ve kâr payı alacağı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

          Dava dilekçesinde şirketten çıkma, ayrılma akçesi ve kar payı talep edilmiştir....

            Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili tarafından sunulan 07/09/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın davacının ayrılma akçesi ve kar payı alacağının ödenmesi talepli olarak müvekkili aleyhine açıldığını, 6102 sayılı TTK.nun 4/1-a maddesine göre ticari dava olduğunu, huzurdaki davanın 22/07/2022 tarihinde açıldığını, Mahkemece 27/07/2022 tarihli tensip tutanağının 9 ve 10 numaralı ara kararları ile davacıya dava şartı arabuluculuk tutanağının dosyaya sunulması için süre verildiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan arabuluculuk tutanağının incelenmesinde arabuluculuk sürecinin 23/07/2022 tarihinde başlaığı, son oturum tutanağının düzenlendiği tarihin 17/08/2022 olduğu, dava şartı arabuluculuğun süresi içerisinde yerine getirilmediğini, bu nedenle arabuluculuk dava şartı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkili şirketten ayrılma akçesi ve kar payı alacağı bulunmadığını, kabul anlamına...

              Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili tarafından sunulan 07/09/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın davacının ayrılma akçesi ve kar payı alacağının ödenmesi talepli olarak müvekkili aleyhine açıldığını, 6102 sayılı TTK.nun 4/1-a maddesine göre ticari dava olduğunu, huzurdaki davanın 22/07/2022 tarihinde açıldığını, Mahkemece 27/07/2022 tarihli tensip tutanağının 9 ve 10 numaralı ara kararları ile davacıya dava şartı arabuluculuk tutanağının dosyaya sunulması için süre verildiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan arabuluculuk tutanağının incelenmesinde arabuluculuk sürecinin 23/07/2022 tarihinde başlaığı, son oturum tutanağının düzenlendiği tarihin 17/08/2022 olduğu, dava şartı arabuluculuğun süresi içerisinde yerine getirilmediğini, bu nedenle arabuluculuk dava şartı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkili şirketten ayrılma akçesi ve kar payı alacağı bulunmadığını, kabul anlamına...

                Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davacıların ortaklıktan çıkarılma taleplerinin kabulüne, davacı ... için ayrılma payı olan 199.211,33 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davacı ... için ayrılma payı olan 220.180,95 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce davalı yararına bozulmuştur. Davacılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının davacı ...'tan, 74,80 TL karar düzeltme harcının ise davacı ...'...

                  Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının dava tarihi itibariyle derdest bulunan icra takibine devam ederek ayrılma payı bedelinin tahsil imkanı mevcut iken, bu kez dönüp bir alacak davası açmasında hukukî menfaat bulunmadığı, davacı ve davalı kooperatif arasındaki nisbi nitelikteki ortaklık ilişkisi dışında kalan ve üçüncü kişi durumunda bulunan davalı ...'dan ayrılma payı bedelinin vs. alacağın talep edilmesinin mümkün olmadığı, kooperatif ortaklığı sona eren üyenin, kooperatif ortaklığına bağlı hakları değil sadece ayrılma payı bedelini isteyebileceği, dolayısıyla-davalı kooperatife karşı ileri sürülen - kooperatif ortaklığına bağlı bir hak olan konut tahsisi ve adına tescili talebinin hukukî dayanaktan yoksun olduğu, dava konusu edilen bağımsız bölümün tapuda kayıtlı malikinin dava dışı ... olmasına, davalı ...'...

                    UYAP Entegrasyonu