WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TTK'nın 641/1. maddesine göre de ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir. Çıkma payı bir nevi tasfiye payıdır. Yani çıkan ortak için tasfiye payının yerine geçmektedir. Bu nedenle bu hak, farazi tasfiye payı olarak ifade edilmektedir. Çıkma ile ortaklık, sadece çıkan ortak için sona erdiğinden, ona düşen payın verilmesi amaçlanmaktadır, zira diğer ortaklar için ortaklık ilişkisi devam etmektedir. Bu bağlamda ayrılma payını, ortaklıktan ayrılan ortağa esas sermaye payını ve bu payın ona sağladığı ortak sıfatını kaybetmesine karşılık kendisine ödenmesi gereken değer olarak kabul etmek gerekir (Bkz. Yrd. Doç. Dr. Nihat TAŞDELEN, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Limited Ortaklıklarda Çıkma Çıkarılma ve Fesih, Ankara 2012, sf. 179 vd.). Hukukun genel ilkeleri ayrılma akçesinin ayrılma ile muaccel olmasını gerekli kılar; bu kural burada da geçerlidir....

    istinaf sebeplerinin yerinde görülmemiştir.Açılan dava Limited şirkette ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesi istemine ilişkin olduğundan davanın münhasıran şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup davalı ortak ve yetkilinin pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır.Davalı ... hakkındaki davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.Ayrıca limited şirkette ortaklıktan çıkma yanı sıra ayrılma akçesi talep edildiği durumlarda miktar itibariyle bir alacak talebi sözkonusu olduğundan hükmedilen taraf lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.Ancak hükümde davacı tarafın ortaklıktan çıkmasına ve 987.992,98-TL ayrılma akçesine hükmedilmesine rağmen davacının dava açarken talep ettiği faiz alacağı hususunda olumlu/ olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır.HMK 297/2 maddesi gözetilerek taleplerden her biri hakkında hüküm verilmesi gerekir.Dava ve ıslah dilekçelerinde 987.992,98-TL ayrılma akçesini dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte...

      olarak aksi halde, makul bir teminat bedeli üzerinden, tedbir kararı verilerek Davalı şirketlerden ----- tensip zaptı ile yönetim kayyımı atanmasını, Şirketlerin adına kayıtlı gayrimenkul malların kaydına şirketlerin günlük işleyişini de etkilemeyeceğinden ihtiyati tedbir şerhi işlenmesini, Müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketlerden haklı neden ile çıkmasına karar verilmesine, -----hiçbir bedel talep etmeden ve usulsüz bir şekilde şirketin kaynaklarını kullanarak diğer ortakları şirketten çıkararak onların payının karşılığı hisseyi doğrudan üzerine yaptığından---- eksik olduğunu kabul etmiş ve toplam hisse oranı ---- olması gerektiği konusunda mutabık kaldıklarını, ayrılma payı ve kar payı hesaplaması yapılırken protokolün ve şirketin--- birlikte değerlendirilmesini ve davacının---- nezdindeki toplam hissesinin --- alınmasını, davacıya, ayrılma akçesi ve kar payı bedelleri olarak şimdilik ------ dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline, davacıya, ayrılma akçesi ve kar...

        olarak aksi halde, makul bir teminat bedeli üzerinden, tedbir kararı verilerek Davalı şirketlerden ------- tensip zaptı ile yönetim kayyımı atanmasını, ---- adına kayıtlı gayrimenkul malların kaydına şirketlerin günlük işleyişini de etkilemeyeceğinden ihtiyati tedbir şerhi işlenmesini, Müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketlerden haklı neden ile çıkmasına karar verilmesine, ---- olduğunu kabul etmiş ve toplam hisse oranı---- konusunda mutabık kaldıklarını, ayrılma payı ve kar payı hesaplaması yapılırken protokolün ve şirketin ticaret sicil kayıtlarının birlikte değerlendirilmesini ve davacının --- esas alınmasını, davacıya, ayrılma akçesi ve kar payı bedelleri olarak şimdilik ---- dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline, davacıya, ayrılma akçesi ve kar payı bedelleri olarak şimdilik-------dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davalı vekili; davacının şirketten ayrılma akçesi alacağı bulunmadığını, davacının hem ayrılma akçesi isteyip hem de ortak olarak kalmasının mümkün olmadığını, kâr payı dağıtımı kararının yasaya uygun şekilde salt çoğunlukla alındığını savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; genel kurul kararının iptalini isteyen ortağın bu sıfatının davanın kesinleşmesine kadar devam etmesi gerektiği, dava devam ederken davacının hakem kararı ile şirket ortaklığından çıkarıldığı, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/741 E, 2016/870 K sayılı dosyasıyla hakem kararının iptaline ilişkin açılan davanın reddedildiği, söz konusu kararın Yargıtay 11. H.D'nin 2017/1992 E, 2017/5518 K sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, buna ilişkin kararın 01.02.2018 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı, davacının ortaklık sıfatını dava devam ederken kaybettiği gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....

            Türk Ticaret Kanunu'nun 616/1-e maddesi uyarınca limited şirketlerde kar payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi yetkisi genel kurula ait bir yetkidir. Somut davada, davalı şirketin sicil dosyasında ortaklara kar payı dağıtılması konusunda genel kurul tarafından alınmış bir karar bulunmamaktadır. Kar payı ödenmesine yönelik karar alınması şirket genel kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez yetkileri arasında olup, mahkemenin genel kurul yerine geçerek doğrudan ortaklara kar payı ödenmesi konusunda karar vermesi mümkün bulunmadığı gibi, davacının TTK ve şirket ana sözleşmesi kapsamında, bu alacak talebi yönünden doğrudan dava açma hakkı da bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, davalı ...'ya yönelik davanın, şirket ortağı olması sebebiyle tarafından kar payı alacağı talep edilemeyeceğinden pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....

              Davalı vekili, davacı tarafından açılan ortaklıktan çıkmaya izin ve kar payı ile ayrılma payına ilişkin Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmeksizin 11.03.2014 tarihinde kesinleştiğini, bu davada davacının ıslahla dava tarihinden sonrasına ilişkin talepte bulunduğunu, ancak mahkeme tarafından dava tarihi olan 25.07.2011 tarihinden sonraya ilişkin kar payı alacağı talebinin reddedildiğini, bu kararın kesin hüküm oluşturduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında görülen Ankara 8....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayrılma payı alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden ayrıldığının mahkeme kararı ile belirlendiğini, yaptığı aidat, 3. kişilerce gönderilen haciz ihbarnameleri sebebiyle yapılan ve toplu konut kredisi için yapılan ödemelerin iade edilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haktan saklı kalmak kaydıyla 17.000,00 TL ayrılma payının 11.09.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Şti.’ye eşit pay oranıyla ortak olduklarını, ...’ün şirkete ait paraları eşi ve çocuklarına ait hesaplara aktardığını ayrıca eşi ve çocuklarını iş yerinde çalışmadıkları halde çalışmış gibi göstererek şirket hesabından SGK primi ile ücret ödemesi yaptığını, ...’ün şirkete zarar vermeye devam ettiğini ileri sürerek şirketin zarar etmemesi için şirkete yetkili bir kişinin atanmasına, müvekkilinin ayrılma payı ödenerek şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine, ayrılma payı dışında cari hesap alacağı nedeni ile oluşan alacağının belirlenip davalılardan tahsiline, olmazsa şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davanın ise reddini istemiştir. Davalılar davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne dair verilen karar asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır....

                    nin alımına ilişkin ayrılma hakkı alacağı talebinde bulunabilmek için kararın kesinleşmiş olması gerektiğini, davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin, mali imkanlar doğrultusunda ayrılma hakkı kullananlar ile uzlaşma ve bedel ödenmesi yolunu seçmiş olduğunu, ancak yaşanan süreç içinde idari tasarruflar ve Bakırköy ... ....

                      UYAP Entegrasyonu