Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sonuç olarak, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına, ayrılma akçesinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine ve davacının kar payı alacağı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere; Davanın Kısmen Kabulü ve Kısmen Reddi ile; 1-Davacı ...'nin TTK m.638/2 gereğince, davalı ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ortaklığından çıkmasına, 2-Davacı ...'...

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 30.09.1995 tarihinde davalı kooperatife ortak olduğu, 10.06.2003 tarihinde kooperatif ortaklığından ihraç edildiği, kooperatifin 2003 yılı bilançosunun 06.06.2004 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında kabul edildiği, aynı genel kurul toplantısında kooperatiften ayrılan ortaklara yapılacak ödemelerin 3 yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği, ancak bu durumun alacağın muacceliyet tarihini etkilemediği, davacının toplam ödeme tutarının 6.398,94 TL, payına düşen genel gider payının 112,43 TL, davacı ortağın davalı kooperatifteki ayrılma payı bedeli alacağının 6.286,51 TL olduğu, genel kurulca yaplan ertelemenin 06.06.2007 tarihine kadar mümkün olduğu, davanın bu tarihten sonra açıldığı, davacı vekilinin dava dilekçesinde 02.08.2005 tarihinden itibaren yasal faiz istediği gerekçesiyle, davanın kısmen kubulü ile 6.286,51 TL ayrılma payı bedelinin 02.08.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan...

      Bu kez mahkemece, ayrılma akçesinden avans kâr payı ödemesine ilişkin olarak fazla ödenen 15.575TL, karşı davalı tarafından şirket hesabından nakit alınan 25.620TL ve karşı-davalının sebep olduğu 12.518,59TL ... ödemesi olmak üzere toplam 49.620TL'nin ayrılma akçesinden mahsubu neticesinde 52.082TL'lik miktara ulaşıldığı, dolayısıyla talebi aşar şekilde çıkma payı hesaplanmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Oysa mahkemece hesap hatası yapıldığı, ayrılma akçesinden avans kâr payı ödemesi olarak 15.575TL’nin değil 24.000TL’nin mahsup edildiği aşikârdır. Dolayısıyla karşı davada avans kâr payı ödemesi olarak, davacının talebinin 15.575TL olmasına rağmen, 24.000TL mahsup edilerek davacının talebinin aşılması ve ayrıca karşı davada davalı yönünden usuli kazanılmış hak oluşmasına rağmen 12.518,59TL ... ödemesinin de mahsup edilmesi doğru olmamıştır. 20....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2019 NUMARASI : 2016/334 ESAS, 2019/8 KARAR DAVA KONUSU : Ayrılma Payı Alacağı KARAR : İnegöl 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 11/01/2019 tarih 2016/334 Esas 2019/8 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde; TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 17/10/1975 tarihinde sermaye payının tamanını ödemek suretiyle davalı kooperatifin 226 nolu üyesi olduğunu, müvekkilin kooperatife üye olduğu tarihten itibaren kooperatif üyelerine sağlanan olanaklardan yararlanamadığı gibi dağıtılması gereken kar payları da dağıtılmadığından ortaklıktan ayrılmaya karar verdiğini, noter ihtarı ile davalı kooperatifin müvekkilin ayrılma kararını onayladığını, ancak davalının ortaklıktan ayrılma payını müvekkile ödemediğini bu sebeple 10.000 TL ortaklıktan ayrılma payını davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Ticaret mahkemesinin 2011/499 E. sayılı dosyasında verilen karar dolayısıyla davacıya yapılan 248.436,26 TL lik ödeme sebebiyle bu ödemeden kaynaklı faizin davacı alacağından mahsup edilip edilmeyeceğine gelince; ...8.Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/499 E. sayılı dosyasında verilmiş olan 12.12.2013 tarih ve2013/719 K. sayılı kararda hükmedilen davacı kâr payı alacağı 60.823,75 TL ile ayrılma payı alacağı 248.436,26 TL'nin faizleri ile birlikte 19.12.2013 tarihinde ödenmiş olduğu görülmektedir....

          Gider payı mahsubu yapıldığında davacının 103.158,64-TL ayrılma payı alacağı oluşmaktadır. 2- Kaydi mali tablolara göre davacıya yapılacak ödemenin davalı S.S.İzmir Güçbirliği Konut Yapı Kooperatifi’nin varlığını tehlikeye seviyede olmadığı sonucuna varılmış olup bu şartlarda erteleme kararının geçersiz olacağı şeklinde rapor edildiği görülmüştür. DEĞERLENDİRME :Dava; kooperatif üyeliğinden doğan çıkma payı alacağına ilişkindir. Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacının üyesi olduğu davalı kooperatiften 22.08.2016 tarihli dilekçe ile istifa ettiği, davalı kooperatifin davacı istifasını 22.08.2016 tarihli 2016/41 sayılı kararla kabul ettiği, buna göre taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin 2016 yılında sona erdiği anlaşılmıştır....

            olarak aksi halde, makul bir teminat bedeli üzerinden, tedbir kararı verilerek Davalı şirketlerden ----- tensip zaptı ile yönetim kayyımı atanmasını, Şirketlerin adına kayıtlı gayrimenkul malların kaydına şirketlerin günlük işleyişini de etkilemeyeceğinden ihtiyati tedbir şerhi işlenmesini, Müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketlerden haklı neden ile çıkmasına karar verilmesine, -----hiçbir bedel talep etmeden ve usulsüz bir şekilde şirketin kaynaklarını kullanarak diğer ortakları şirketten çıkararak onların payının karşılığı hisseyi doğrudan üzerine yaptığından---- eksik olduğunu kabul etmiş ve toplam hisse oranı ---- olması gerektiği konusunda mutabık kaldıklarını, ayrılma payı ve kar payı hesaplaması yapılırken protokolün ve şirketin--- birlikte değerlendirilmesini ve davacının---- nezdindeki toplam hissesinin --- alınmasını, davacıya, ayrılma akçesi ve kar payı bedelleri olarak şimdilik ------ dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline, davacıya, ayrılma akçesi ve kar...

              olarak aksi halde, makul bir teminat bedeli üzerinden, tedbir kararı verilerek Davalı şirketlerden ------- tensip zaptı ile yönetim kayyımı atanmasını, ---- adına kayıtlı gayrimenkul malların kaydına şirketlerin günlük işleyişini de etkilemeyeceğinden ihtiyati tedbir şerhi işlenmesini, Müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketlerden haklı neden ile çıkmasına karar verilmesine, ---- olduğunu kabul etmiş ve toplam hisse oranı---- konusunda mutabık kaldıklarını, ayrılma payı ve kar payı hesaplaması yapılırken protokolün ve şirketin ticaret sicil kayıtlarının birlikte değerlendirilmesini ve davacının --- esas alınmasını, davacıya, ayrılma akçesi ve kar payı bedelleri olarak şimdilik ---- dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline, davacıya, ayrılma akçesi ve kar payı bedelleri olarak şimdilik-------dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                istinaf sebeplerinin yerinde görülmemiştir.Açılan dava Limited şirkette ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesi istemine ilişkin olduğundan davanın münhasıran şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup davalı ortak ve yetkilinin pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır.Davalı ... hakkındaki davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.Ayrıca limited şirkette ortaklıktan çıkma yanı sıra ayrılma akçesi talep edildiği durumlarda miktar itibariyle bir alacak talebi sözkonusu olduğundan hükmedilen taraf lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.Ancak hükümde davacı tarafın ortaklıktan çıkmasına ve 987.992,98-TL ayrılma akçesine hükmedilmesine rağmen davacının dava açarken talep ettiği faiz alacağı hususunda olumlu/ olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır.HMK 297/2 maddesi gözetilerek taleplerden her biri hakkında hüküm verilmesi gerekir.Dava ve ıslah dilekçelerinde 987.992,98-TL ayrılma akçesini dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte...

                  Davalı vekili; davacının şirketten ayrılma akçesi alacağı bulunmadığını, davacının hem ayrılma akçesi isteyip hem de ortak olarak kalmasının mümkün olmadığını, kâr payı dağıtımı kararının yasaya uygun şekilde salt çoğunlukla alındığını savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; genel kurul kararının iptalini isteyen ortağın bu sıfatının davanın kesinleşmesine kadar devam etmesi gerektiği, dava devam ederken davacının hakem kararı ile şirket ortaklığından çıkarıldığı, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/741 E, 2016/870 K sayılı dosyasıyla hakem kararının iptaline ilişkin açılan davanın reddedildiği, söz konusu kararın Yargıtay 11. H.D'nin 2017/1992 E, 2017/5518 K sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, buna ilişkin kararın 01.02.2018 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı, davacının ortaklık sıfatını dava devam ederken kaybettiği gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu