Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar Dairemizin son içtihatlarında; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına, bu miktara yakın ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmekte ise de; somut olayda borçlu tarafından sunulan ve alacaklı adına gönderilen ödeme belgelerinin birbirini takip eden, düzenli ödemeler olmadığı da anlaşılmaktadır. Alacaklının ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğu yönünde kabul beyanı da yoktur. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre şikayet olunan vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) 2004 sayılı İİK'nın 101. maddesi uyarınca hacze takipsiz iştirak koşullarını taşıyan şikayet edenin İİK'nın 206/4-C maddesi uyarınca, son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan nafaka alacağı rüçhanlı olacağından (İİK m. 140/3), şikayetçi alacağının nafaka kısmına münhasır olmak üzere imtiyazlı kısmının son bir yıllık süre içinde doğan bölüm olduğu, bir yıllık dönem dışında doğan nafaka alacağı bulunduğu takdirde ise rüçhansız olarak hacze iştirak edeceği hususu nazara alınarak, buna göre; alacağa esas diğer kalemler yönünden ise takipsiz iştirak hakkı bulunmadığı gözden kaçırılmadan hükme varılması yerine, nafaka alacağı diğer alacaklardan ayrılmadan ve son bir yıl içinde tahakkuk etmiş eden nafaka miktarının...

      İcra Dairesinin 2020/2081 esas sayılı takip dosyasında borçlunun emekli maaşı üzerindeki birikmiş nafaka ve işleyen nafaka ile bunlara ilişkin faiz dışında kalan miktarlar yönünden haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....

      İcra Müdürülüğü dosyası (2018/4610) incelendiğinde, davacı borçlu T1 hiç bir zaman nafaka borçlarını zamanında ödemediğini, icra dosyasına sundukları 22.07.2018 tarihli beyanlarında da belirttikleri gibi nafaka borçlusundan 11.000,00 TL tahsil edildiğini, müvekkilinin, nafaka borçlusu ve aynı zamanda çocuğunun babası olan T1 bundan böyle nafaka borcunu muntazam ödeme vaadi nediyle ( borcun tamamını ödemediği halde ) borçlunun önceden hazırladığı belgeleri imzaladığını, müvekkili tarafından imzalanan belge nedeni ile nafaka borcunun 17.02.2012 tarihine kadar ödendiğini kabul ettiklerini, buna rağmen nafaka borçlusunun muntazam ödeme yapmadığının dosyaya sunduğu ödeme belgeleri ile de sabit olduğunu, bu durumu kendisi de kabul ettiğinden Ağustos 2018 aylık nafakasını dosyaya 1.500,00 TL olarak yatırdığını, bu nedenle toplam nafaka alacağının 17.02.2012 tarihinden başlayarak bu tarihiden sonra 11.032,00 TL düşülerek birikmiş nafaka alacağının belirlenmesi gerektiğini belirterek bilirkişi...

      Hukuk Dairesinin uygulamasına göre; nafaka yükümlüsüne göre ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklısı tarafından açılan nafaka bağlanması veya bağlanan nafakanın değişen şartlar nedeniyle artırılması istemli davaların kısmen kabul edilmesi halinde, yargılama giderlerinin (ve bu giderlere dahil olan vekalet ücretinin) davalı tarafa yükletileceği, ayrıca davanın reddedilen kısmı nedeniyle davalı lehine yargılama giderine (ve vekalet ücretine ) hükmedilmeyeceği kabul edilmiştir. Ancak, ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK’nun 326. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre, mahkemece; nafaka alacaklısı davacı tarafından, nafaka borçlusu davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle, reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....

      Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamında; nafaka borcuna ilişkin temel ilkeler açıklandıktan sonra, davalıya ait hesaptaki paraların kimler tarafından yatırıldığı araştırılarak, nafaka borçlusu (koca) tarafından yatırılan paraların nafaka olmadığının ispatı için davalıya süre verilerek, ardından davacının yapmış ödemelerin takip konusu nafaka borcundan düşülerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Diğer bir ifade ile Dairemizin bozma ilamında ifade edilen husus davacı koca tarafından davalı hesabına yapılan ödemelerin nafaka alacağından mahsup edilmesi gerektiğine ilişkin olup, dava dışı kişiler tarafından (davacının annesi ve kız kardeşi) nafaka açıklaması olmaksızın yapılan ödemelerin de nafaka borcundan düşülmesi (mahsubu) imkanı bulunmamaktadır....

        İcra (Hukuk) Mahkemesinin 12.06.2014 tarihli ve 2013/726 E., 2014/373 K. sayılı kararı ile; Yargıtay içtihatları gereğince borçlunun birbirini takip eden tarihlerde, tüm nafaka borçlarını kapsamasa dahi birtakım ödemeler yapması hâlinde bu ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmasa bile, ödenen miktar nispetinde nafaka borcundan kurtulacağının kabulünün gerektiği, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında, ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmenin hak kaybına neden olduğu, kaldı ki zorunlu olsa dahi, nafaka borcunun da nitelik itibarıyla temelde ahlaki bir ödeme olduğu, borçlu tarafından 01.02.2013 tarihinde 1130TL ve 05.03.2013 tarihinde 850TL nafaka açıklaması ile banka kanalıyla ödeme yapıldığı geri kalan diğer ödemelerin nafaka açıklaması olmaksızın alacaklının kredi kartı borcu ödemesi olarak yapıldığı, her ne kadar nafaka açıklaması olmadan ödeme yapılmış ise de yapılan ödemelerin birbirini takip eden tarihlerde yapıldığı...

          . - K A R A R - Şikayetçi vekili müvekkilinin ilama bağlı nafaka alacaklısı olduğunu, borçlunun OYAK Genel Müdürlüğü’ndeki alacağının dağıtımı için düzenlenen sıra cetvelinde müvekkiline sadece 466,20 TL ayrıldığını ve artanın şikâyet olunana bırakıldığını, Nafaka alacağının ilk sırada ödenmesi gerektiğini, eldeki takipten önce biriken nafakanın ayrı bir takip konusu yapıldığını ve bu taleplerinin takipten sonra işlemekte olan nafaka alacağına ilişkin olduğunu, işleyen nafakanın öncelikle ödenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Şikâyet olunan vekili birikmiş nafaka alacağının öncelikli olmadığını bildirerek şikâyetin reddi gerektiğini savunmuştur....

            İcra Müdürlüğünün 2019/5323 sayılı takip dosyası ile 05/09/2018-05/05/2019 tarihleri arasında birikmiş tedbir nafakası borcunu ödenmediğinden dolayı şikayette bulunulduğu, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, işleyecek aylık nafaka talebinin bulunmadığı, müşteki vekilinin ... 3. İcra Müdürlüğünün 2019/5323 sayılı takip dosyasına konu nafaka alacaklarının hiç ödenmediği gerekçesiyle şikâyette bulunması neticesinde ... 2....

              İcra Dairesinin 2015/12404 sayılı takip dosyasına konu edilen nafaka alacağının ise, kesinleşme tarihinden evvel bakiye tedbir nafakası ve 2015 yılı Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına ait nafaka borcunu içerdiği, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının da tahsilinin talep edildiği ve anılan dosyaya dair icra emrinin sanığa 20/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, bu haliyle sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Takip talebinde, 27/09/2015 tarihinden itibaren ... için işleyecek aylık 2500 TL yoksulluk nafakasının, 27/09/2015 tarihinden itibaren ... için işleyecek aylık 500 TL iştirak nafakasının tahsilinin de istenildiği...

                UYAP Entegrasyonu